dört işbirlikçi kim? | " /> dört işbirlikçi kim? | "/>

En Sıcak Konular

AK Parti içindeki dört işbirlikçi kim?

26 Mayıs 2008 17:20 tsi
AK Parti içindeki dört işbirlikçi kim? Fazilet Partisi'nin eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu'ndan AKP'yi karıştıracak iddialar. Bekaroğlu'na göre AKP'de dört vekil ara dönemi teşvik ediyor. Peki kim bu isimler?

Saadet Partisi eski Genel Başkan Yardımcısı ve psikolog Mehmet Bekaroğlu, HABERTÜRK'te Balçiçek Pamir'in Söz Sende programına konuk oldu. Bekaroğlu, Pamir'le birlikte AKP'ye kapatma davasını değerlendirdi

"ERDOĞAN İKTİDARDAN GÖNDERİLMEYE ÇALIŞILIYOR"

Sizin siyasetin önünü tıkadığını söylediğiniz bir takım nöbetçi adamlar var partilerde... Ara dönem nöbetçileri. Hatta siz daha ileriye götürüyorsunuz. Akbabalar diyorsunuz. Ve çok içimizi yaralayan bir fotoğraf var. Etiopyalı açlıktan ölen bir çocuk önde ve arkada akbaba bekliyor. Siz Tayyip Erdoğan'ı onlara benzetiyorsunuz ve 'Tayyip Erdoğan o ölen çocuk ve arkada akbabalar bekliyor' diyorsunuz...

Çok da dramatize ediliyor ama kim ne derse desin, Tayyip Erdoğan'ı beğenmiyor olabilirsiniz. Ben beğenmiyorum. Siyasetçi olarak. Hiç oy vermedim, vermeyebilirsiniz. Netice itibariyle kurallar konulmuş, sandığa gidilmiş ve seçilmiş. 4 sene sonra da seçim olacak. Burası demokrasi. Tayyip Erdoğan, demokrasiyle sandıktan gelmiştir, sandıktan gider. Şimdi öyle değil Tayyip Erdoğan kuraldışı biçimde iktidardan gönderilmeye çalışılıyor. Bu sağlıklı birşey değil. Ahlaken sorumlu, siyaseten sorumlu, sağlıksız olay bu.

Siz bunları söylerken böyle demiyorsunuz. Kendi partisindeki siyasetçileri söylüyorsunuz. Asıl tehlikeli olan o galiba...

Olay bu. Tayyip Erdoğan, bir şekilde devre dışı bırakılıyor ama bu arada siyaseti de devre dışı bırakılıyor. Demokrasiyi de, milli iradeyi de devre dışı bırakma var. Ama bu arada her dönem önde görülen ara dönemlerde çıkan isimler var...

SUÇ ORTAĞI OLAN İSİMLER

Ben isimlerden bahsetmek istiyorum. Türk siyasetinde her dönem varolan bu adamlar iddianamelerde isimleri geçer geçmez diyorsunuz. Mesela Cemil Çiçek, Vahit Erdem, Köksal Toptan, Vecdi Gönül gibi isimler var dediniz... Bunlar sizin söylemleriniz.
Bir sürü isimler var. Bunlar sadece bu dönem ortaya çıkmış değiller. Ama benim yaşadığım Refah Partisi, Fazilet Partisi, AKP'de gördüğüm daha evvelki müdahaleler 1970 müdahalesi var. Bir şekilde asker müdahale etsin diye hazırlıklar yapılmıştır. Bu ara dönemde öne çıkan insanlar ortaya çıkmışlardır, teşvik etmişlerdir. Ara dönemde 'ben varım' diye ayağa kalkmıyor bu tip siyasetçiler ara dönemi teşvik ediyorlar, kolaylaştırıyorlar. Bu isimler suç ortağı.

Cemil Çiçek için bir cümlenizi hatırlıyorum. Sözlü savunmayı Cemil Çiçek yapmıştı Fazilet Partisi'nde. O dönemde gazeteci Yavuz Donat'a 'araba haşat' diye bir demeci olmuştu. O ciddi açıdan, bir taraftan partinin sözlü savunmasını yapıyor bir taraftan partiyi eleştiriyor. Bunun gibi şeylerden de bahsediyoruz...
Sadece Cemil Çiçek değil. O zamanlar Erol Akan Hoca da Tayyip Erdoğan da nasıl bakıyorlar, içlerinde olmadığım için bilemiyorum. Bu tip insanlar sistemden müdahale gelince, darbe kapatma davası gibi,  tutunmak için insanları davet ediyorlar.  Fazilet Partisi vitrini böyle bir vitrindir.
1999 seçimlerinden önce bir afiş yapılmış, Nazlı Ilıcaklar, Cemil Çiçekler gibi isimler modern yüz diye öne çıkartılmıştı. Kritik dönemde seçim yapılacaksa diğerleri de bunlara kızmaz deniyor. Meclis seçti elbette. En son Köksal Toptan'ın Meclis Başkanı seçimi yapıldı. Bülent Arınç, kim ne derse desin, fikirlerini beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz ama AKP'yi tırnaklarıyla kuran 4 isimden biri.

KÖKSAL TOPTAN PARTİSİNİ SAVUNMUYOR

Köksal Toptan Meclis Başkanı oldu dediniz...
Köksal Toptan kişisel olarak birşey söylemiyorum. Nasıl bir ortamda Meclis Başkan adayı oluyor? 2003'te olmuyor. Bülent Arınç seçiliyor. Burada bir müdahale olmuş, gerilimler olmuş. Devlet Başkanı'nın eşi başörtülü. Meclis Başkanı'nın eşinin başı örtülü olmasın dendi. Kim var ortada? Köksal Toptan. Yine ara dönem. Türk siyasetinin bir sürü problemi var. Bu insanlar bir problem. Siyasi ilke yok burada. Bir dünya görüşünüz olur, bedel ödersiniz, bir makama gelirisiniz, başarırsınız ya da millet sizi seçmez. Bekliyorsunuz, dengelerle bir yere gelmişsiniz. İşleri zora girdiği zaman ilk, terkeden ya da sorun çıkaran siz oluyorsunuz. Toptan Anayasa Mahkemesi'ne 'kapatılmış gibi olsun' diyor. AKP'de kapatma kabullenilmiş demek ki. Anayasa Mahkemesi yasa çıkarmaz ki. Bunu yapacak olan siyasetçidir. Partini neden savunmuyorsun? O senin partin. Bülent Arınç'ın söyledikleri bizi bağlamaz diyor. Arınç. Meclis kürsüsünde 'laiklik yaşam tarzıdır' deniyor. Toptan da kapatılmasın istikrar bozulur ama kapatılmış gibi olsun diyor.

O dönem Recai Kutan ve Erbakan aradönem siyasetçilerle başa çıkamadı. Erdoğan ne yapacak?
Geçmişteki tecrübelerden yararlanmalı. Kurtulabilir miyim psikolojisi vardır. O sırada kurtulmak için herşeyi denersiniz. Tayyip Erdoğan sistemle uzlaşmaya yatmış gibi görünüyor. Erdoğan, Cemil Çiçek'in açıklamaları gibi, yenilir yutulur gibi değil. Bağlantı sağlayacak gibi görünüyor Cemil Çiçek. Tam demokrasi olsaydı, bütün kesimlere adaletle yaklaşılsaydı kapatma davası açılmazdı.


"ABDÜLLATİF ŞENER AKP'Yİ KAPATMAYA ÇALIŞAN KESİMLERLE İÇ İÇE"

Bir de ara dönem siyasetçilerini konuşurken bir cümlenizi daha hatırlıyorum. "Halk oyuyla iktidara gelemeyecek insanlar da liderliğe soyunur" diyorsunuz. Abdüllatif Şener'i de eleştiriyorsunuz.
Abdüllatif Şener'i eleştirmem şöyle birşey. Abdüllatif Şener bir ekiple AKP'nin kuruluşunda 4 tane önemli isim var, kim ne derse desin. Bülent Arınç, Abdüllatif Şener, Tayyip Erdoğan gibi. Şener, çok büyük emeği geçmiş birisi.
AKP'den şimdi aday olmadı. Ne yaşadılar anlatmadı. Fakat öyle anlaşılıyor ki, 'ben varım' diye çıkıyor. Niye varsın, neden bugüne kadar yoktun? Kapatılacağından haberdar mıydın? Nasıl bir görev alıyorsun? Kendisi açıklama yapmadı ama satır aralarından anlıyoruz. AKP'den milletvekili tırtıklayacak bir isim olarak görülüyor.

Sizce de liderlik sevdası var mı? Bunu niye soruyorum. Kitabınızda Abdullah Gül'ün bir röportajı var. Diyor ki 'Arınç ve Şener benim için aday olmaktan vazgeçtiler' Demek ki Şener'in o dönemden gelen bir liderlik isteği varmış.
Hem Arınç hem de Şener Fazilet Partisi 2000'deki kongresinden önce Abdullah Gül açıklama yapmadan Genel Başkan Adayı olduklarını açıkladılar. Sonra ortak bir basın toplantısı düzenlediler be 'biz Abdullah Gül'den sonra çekiliyoruz' dediler. Burada Şener'in liderlik isteği çok açık görülen birşey.
Bir rol kapmaya gidiyor ama öyle birşey görüldü ki çıkışlarıyla AKP'nin tabanı Şener'i öbür tarafta görüyor. Yani AKP'yi kapatmaya çalışan, devre dışı bırakan kesimlerle iç içe görülüyor, onlarla işbirliği içinde görülüyor.
Bu durum Abdüllatif Şener'e ancak ve ancak hani 28 Şubat'ta meşhur Şemsiye Partisi vardı ya böyle birşey yapar. Şener gibi yetişmiş insan için hoş birşey değil. Şener'in içini bilemeyiz ama 'kapatılıyor, ben varım' gibi bir görüntü bu.

ERTUĞRUL GÜNAY NASIL AKP'YE GİTTİ?

Ara dönem siyasetçilerinin isimlerine bakarsak parti tabanında onlara nasıl bakılıyor?
Bir tepki var bence. Yani o açıklamaları yaptıktan sonra, AKP tabanını biliyorsunuz birlikte çalıştığımız insanlar, bakanından milletvekiline kadar 'bizim söyleyeceğimizi sen söyledin' diyerek tebrik ettiler.
Büyük bir tepki var, burda bir mağduriyet var. 3. kişilerin mağduriyeti nasıl anladığı da önemli ama algılamaları böyle, bir mağduriyet var. Biz çalıştık, hizmetin odağıyız ve önümüz kesiliyor. 70'den 70'e mağdur edildiklerini düşünüyorlar. Şener'in görüntüsü maalesef bu. Belki şansı olsa bile o şansı öldürebilecek birşey. Abdüllatif Şener bir parti kuracaksa AKP'ye yaptıklarından, orada söylediklerinden farklı olarak ne yapacak ya da ne söyleyecek? Bugüne kadar ne yaptı Abdüllatif Şener? 'Şarabın herşeyini bilirim de tadını bilmem' Başka birşey yok. Ben siyaseti izleyen bir insanım. Aktif değilim ama arşivliyorum. Söylentiler başladı. Özelleştirmelere tepkisi vardı ama neydi çözümün?

Aktif siyasette değilim diyorsunuz ama yarım bir cevap verdiniz. Ertuğrul Günay'la sizin bir çıkışınız olmuştu yanlış hatırlamıyorsam. 'Müslüman sol' Doğru mudur?
Bu kavramı biz hiçbir zaman kullanmadık. Gazetecilerin benzetmesidir bu.

Peki nasıl oldu da Ertuğrul Günay AKP'ye gitti?
Bunu Ertuğrul Günay'a da sormak lazım. Bulursanız sorun. AKP 17 Nisan sürecinde bir teklif getirdi. Biz bunları tartıştık. Ben şiddetle karşıydım ama onlar gittiler. Koca adamı zorla tutamazsınız ki.

ERDOĞAN'IN YERİNE ALİ BABACAN MI GELİR?

Kulislerde de bir takım isimler konuşluyor. Erdoğan'dan sonra kimlerin hazırlandığına dair. Ali Babacan'ın ismi konuşuluyor. Katılır mısınız?
Konuşuluyor. Öne çıkan, çabuk yükselen, hiçbir biçimde problem gözükmeyen ne Türkiye'deki sermaye çevreleri açısından ne de uluslararası güçler açısından. Biz hep bu parti kapatmayı, darbeyi konuşuyoruz ama buradaki dış dinamiklerin, uluslararası güçleri konuşmuyoruz. Bu açılardan Ali Babacan böyle bir isim gibi gözüküyor. Böyle bir dönemde Babacan vefayı devraldı herhalde Erdoğan'a karşı.

Bir tarafta da Abdullah Gül faktörü var. Kitapta da yer alıyor. Fazilet Partisi döneminde de çok önemli bir isimdi. Onun AKP'deki konumu nedir?
Çok açık görülüyor ki sayın Gül seçimden sonra ısrar etti. Çok da Başbakan istekli olmadan adaylığını devam ettirdi ve Cumhurbaşkanı oldu. Şimdi artık devre dışı. Herhalde iddianameye kondu ama bir yasak almaz. Çok garip birşey olur Türkiye için. Olabilir de herşey olabilir, 367 oldu. Bir yasak almaz.
İleri partinin başına geçer diye de konuşuluyor ama bunlar spekülasyon. Bu kadar ileri gidilmez.
Çok kötü manzaralar çıkartıyoruz. Ama krizlerden de fırsat yaratmak gerekiyor. Türkiye bu sefer bu krizden fırsatla çıkabilir. Siyaset kendisini gözden geçirebilir. Ders almış, gerçek demokrat yapılar oluşabilir. Türkiye'nin problemi siyasette. 6-7 senedir iktidardalar. Hangi seçim yasasını değiştirdiler?

 timetürk



Bu haber 1,024 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,677 µs