Sadak: ‘Asker öldüğünde de eşim ağlıyor’

25 Mayıs 2008 18:34 tsi
DTP Edirne İl Örgütü 1'inci Olaganüstü Kongresi’ne katılan konuşmacılardan eski DEP Milletvekili ve DTP Meclis üyesi Selim Sadak, “Benim eşim asker öldüğünde de gerilla öldüğünde de hüzünlenip ağlıyor” dedi.

Edirne Esrnaf ve Sanatkarlar Odası toplantı salanonda gerçekleşen DTP Edirne İl Örgütü 1'inci Olaganüstü Kongresine eski DEP milletvekili ve şu anki DTP meclis üyesi Selim Sadak, parti üyeleri ve DTP’li vatandaşlar katıldı. İstiklal Marşı’nın okunmadığı kongrede partililer, ölen Kürtler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Kongrede konuşan Selim Sadak şunları söyledi:
“Yeter artık bu çocuklar niçin öldü hiç kimse bilmiyor. İnanır mısınız bu askerler ülkenin bütünlüğü için değildir. Evde duran tuğcuları beslemek içindir. Çeteleri beslemekten başka birşey değildir. Demokratik muhalefet yapan Türk gençliği dahi ‘ben ülkenin bütünlüğünü istiyorum’ diyor. Sayın Öcalan da diyor ki, ‘ülkenin bütünlüğünü istiyorum.’ Niçin operasyonlar düzenliyorsun. Peki niçin öldürtüyorsun. Yeter artık, bu ülkenin kendi bölgesinde söz sahibi olma zamanıdır. Güç birliği zamanıdır.”

‘TABUT GÖRMEK İSTEMİYORUM’
Yaptığı Kürtçe konuşmada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükkanıt ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ı hırsızlık ve çetecilikle suçlayan Sadak şöyle devam etti:
“Her gün bu üçlünün dosyasını görüyoruz. Tespitlerimiz de var. Ancak bu tespitlerimiz göz önünde bulundurulmuyor. Allah var yukarıda. Bizim kimseye garezimiz yok. Bunların hepsi tespitlidir. Sizler 22 Temmuz’da bir parlemonta grubu seçtiniz. Şu an muhalefet görevi yapıyoruz. Bu sayıyı 40’a 50’ye çıkartmak için çalışmalarımız sürüyor. Yolumuz hala çok uzun ve emek istiyor. Artık bedeli yeter, göz yaşları akmasın. Hiç bir askerin cenazesini görmek istemiyorum. Hiç bir beyaz- kırmızı bayraklı tabut ile yeşil- sarı- kırmızı bayraklı tabut görmek istemiyorum. Asker de, gerilla da hepimizin çocuklarıdır. İnanır mısınız bir askerin cenazesi geldiğinde, benim eşimin gözyaşları bir gerilla öldüğündeki gibi akıyor. Rantlar için olduğunu bilseydi bu analar çocuklarını askere göndermezdi. Ancak biz çok çalışacağız ve barışa ulaşacağız. Ben görmesem gençlerim görecek. Örgütsüz hiç bir toplum isteklerine kavuşamaz demokrasiye kavuşamaz” dedi.
Konuşmaların ardından ise, kürsüde DTP’nin iki bayrağının arasına konulan Türk bayrağı kaldırıldı ve bir sandalyenin üzerine atıldı. Bunu gören bir polis memuru ise bayrağı sandalyeden aldı ve katlayarak düzgün bir şekilde bıraktı. Bu görüntüler ise polis kamerası tarafından tespit edildi.

milliyet

 

Bu haber 644 defa okundu.