Daha iyi bir demokrasi gelebilir mi?

Yargıtay bildirisinin hemen ardından bütün o tepkilere rağmen Danıştay’ın da bildiri yayınlamasının cumhuriyet tarihimiz açısından oldukça radikal olması demokrasi açısından işlerin daha da kötüye gittiğine mi işaret eder yalnızca?

Bu bildiriler siyasi alana bir müdahaledir, bir anayasa ihlalidir, yargıya müdahaledir. Şimdiye kadar AKP’nin bir demokrasi cephesi oluşturması ve demokratikleşmeyi ve hukukun üstünlüğünü tesis etmeyi sağlama yolunda atılımlar yapması gerekiyordu. Fakat bunu yapmadı. Uzlaşma ve denge arayışlarıyla meşgul oldu. Bunun sonuç vermeyeceğini bu son bildirilerden artık anlamaları lazım. AKP’nin demokrasiden yana olanlarla olan bağını arttırması gerekiyor. Ancak böyle bir çıkışla Türkiye’nin önü açılabilir… Bu daha çok siyasi iradeyle alakalı bir mesele. Zira böyle bir çıkışı destekleyecek bir muhalefet yok. Onun yerine bu parti kapatılacak, siyaset yeniden dizayn edilecek … ve bunun için her şey gözü alındı, böyle bir şey var yani. Parlamentoda çoğunluğa sahip bir tek parti hükümetinin kendi arkasındaki desteği kullanması ve bu demokratik gücüyle bir atak yapması lazım.

Peki sizce AKP ne yapması gerektiğinin farkında mı?

Ben bundan emin değilim. Yani farkında oluyorlar galiba ama bir süre sonra, öyle unsurlar devreye giriyor ki bir takım dengeler bizim fark etmediğimiz şekilde değişiyor… Parti içinde de bir takım dengeler var herhalde. Bir süre sonra bakıyorsunuz -artık onların etkisiyle midir nedir- “biraz uslu duralım”, “biraz rahat duralım, belki parti kapatılmaz” gibi bir düşünceye geliyorlar. Yani şöyle düşünüyorlar: bildirileri kendileriyle ilgili bir ihtar olarak düşünüyorlar. Halbuki bunu ülkenin demokrasi meselesi olarak algılasalar, o zaman meselenin onların varlığı, bekası meselesi olmadığını anlayacak ve daha cesaretli davranacaklar. Onun için burada belli zikzaklar yapıyorlar, bu zikzaklardan dolayı emin olamıyorum AKP için. Tabi “bunlar büyük darbeler” diyip şöyle bir umutsuzluğa kapılmış olabilirler: daha önce de kötü şeyler vardı ama bir takım olumlu şeyler de vardı: ne bileyim anayasa mahkemesinin duruşu, Osman Can’ın bu son raporu falan AKP umutlanmaya başlamıştı ama bu son bildiriler AKP’ye öyle çok da umutlanmamasını telkin eder mahiyette. Bu nokta artık yeniden bir değerlendirme yapıp yeni bir stratejik hamle tayin edebilir AKP.

Peki sizce bu son bildirilerle beraber bir kral çıplak hikayesi kendiliğinden oluştu mu? Yani bürokrasinin eskiye nispetle daha fazla kendisini açık ettiğini, despotik tavrını alenileştirmede daha cesur davrandığını düşünüyor musunuz?

Dikkat ederseniz eskiden askeri bürokrasi veriyordu muhtarlıları. Şimdi o geri çekilir gibi oldu, Yargıtay ön plana çıktı. Fakat askerin de alanı gittikçe daralıyor ve onlar da yıpranıyorlar netice itibariyle. Tabi bir de Cumhurbaşkanı artı Başbakanın
Genelkurmay Başkanını emekli etme güçleri var böyle bir kararnameyle. Şimdi bir tür güvencesizlik durumu var. Bunun için ne türden protokoller yapıldı, ne konuşuldu, ne edildi onu da bilemiyoruz… Tüm bunlardan sonra ordu bürokrasinin geri çekilip yargı bürokrasinin öne çıkması var… Figürler değişse de temel ideoloji değişmiyor. Devletin bir ideolojisi var. ve bu ideolojinin savunucuları da hem askeri hem de sivil bürokrasileri kapsıyor.

Şimdilerde Abdullah Gülün bir tür hakemlik yapmasını Hürriyet Gazetesi pompalamaya başladı. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Şimdi bakın bundan sonraki sonuçlar hiç önemli değil. Parti kapatılacak! Bir iktidar partisi ki yüzde 47 oy almış, henüz üzerinden çok zaman da geçmiş değil, böle bir parti hakkında kapatma davası açılıyor. Burada iktidar gücünü yitirmiş demektir. Partiye kapatma davası açılmış, Başbakana siyaset yasağı konulmaya çalışılıyor, Cumhurbaşkanı bile buna dahil edilmiş; burada artık iktidarın inisiyatifi darbe almış oluyor. Buradan çıkmak yolunda bir cevvallilik içinde de değil bu hükümet. Diğer taraftan Abdullah Gül de çok zayıflamış vaziyette. Gül’ün gerekli olan inisiyatifi sağlayabileceğini sanmıyorum. Çünkü karşı taraf Abdullah Gül’ü de istemiyor … onun yerinin de boşaltılmasını ve AKP hükümetinin tamamen saf dışı bırakılmasını istiyorlar. Yargıtay’ın bildirisi de bunu çok açıkça gösteriyor.

Sizin kısa vadedeki geleceği dair kanaatiniz nasıl? Karamsar mısınız şu anda?

Şöyle düşünüyorum: kaotik bir süreç yaşanıyor. Bu nasıl bitecek tam olarak bilemeyiz. Ergenekon soruşturulması donduruldu mesela. Kısa vadede kaotik bir süreç gözüküyor ama bundan iyi bir sonuç çıkabilir. Şu anda bayağı bir çekişme ve çatışma var. Bunların ardından Türkiye’nin içe kapanacağını düşünmüyorum. Tersine demokrasi yolunda bir açılım olacağını ve bunun sert ve sancılı bir süreç olacağını düşünüyorum.

www.iyibilgi.com özel Erkam Can