Uygun adım savaşa! | " /> Uygun adım savaşa! | "/>

En Sıcak Konular

Ankara bunun neresinde: Uygun adım savaşa!

23 Mayıs 2008 14:48 tsi
Ankara bunun neresinde:  Uygun adım savaşa! Ankara içeride kurumlar arası gerilimle uğraşadursun, yanıbaşımızda sonu savaşa varan bir yolun köşetaşları döşeniyor. Üstelik İsrail ve Suriye buluşmasına ev sahipliği yapan Türkiye bu büyük oyunda merkezi bir “rol” üstleniyor. Bilerek ya da

Bu hafta tüm dünyanın gözü Türkiye’deydi… Türkiye yabancı basının manşetlerindeydi. Çünkü yaklaşık iki yıldır süren çabalar sonuç vermiş, İsrail ve Suriye barış görüşmeleri için Türkiye’nin arabuluculuğunu üstlendiği masaya oturmuştu.

Tarihi bir başarı, ama…

Neresinden bakılırsa bakılsın… Bu Türkiye’nin uluslar arası imajı açısından son derece önemli. Türkiye Ortadoğu’da kriz çözümlerinin merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Çünkü Türkiye’nin bu özelliği sadece İsrail-Suriye arasındaki görüşmelerle kanıtlanmadı. Basına yansımamıştı ancak Ankara’nın daha önce de Iraklı Sünnilerin siyasi sürece katılımında önemli bir rolü olmuştu.

Ankara’nın bu özelliği stratejik önemini şüphesiz arttırıyor. ABD ve AB Türkiyesiz bir Ortadoğu’nun istikrar kazanamayacağının bilincine varıyor. Çünkü Türkiye ABD, Rusya, İran, Suriye ve İsrail gibi ilişkileri sorunlu ülkelerin güvenini kazanabilmiş tek ülke. Bu yüzden bölgenin istikrar dinamiği… Ancak elbette bu madalyonun bir yüzü…

Füzeler Tahran’a çevriliyor

Madalyonun diğer yüzüne batı dünyasında gittikçe su yüzüne çıkan “savaş tamtamları” bulunuyor. Özellikle batı basınında ve merkezi ABD’de bulunan düşünce kuruluşlarında İran’a olası saldırılar konusunda oldukça yoğun tartışmalar yaşanıyor. Geçtiğimiz hafta Kudüs’te yapılan, ABD Başkanı Bush, İsrail Başbakanı Olmert, ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissenger gibi isimlerin katıldığı “Facing tomorrow” adlı toplantının izleyicilere bıraktığı tek izlenimin de “İran’a saldırı” olduğunu hemen belirtelim. Batı yakasında hava ağır bir şekilde “müdahale” kokuyor.

İsrail’in “barış”tan beklentisi…

Zaten stratejik olarak bu yolda bir ilerleme olduğu da gözlemlenebilir. Lübnan da geçtiğimiz hafta çıkan kargaşa bunun somut bir yansıması. Bölge hareketleniyor. En önemli hareketlilik ise İsrail-Suriye arasında yaşanıyor. İki ülkenin masaya oturmasının İran ile ne ilgisi var demeyin. İsrail’in ilhak ettiği Golan’dan çekilmesi için Suriye’den beklentisi Hamas ve Hizbullah’a desteğini kesmesi ve İran’dan uzaklaşması. Görüşüne başvurduğumuz yetkili bir ismin belirttiğine göre bu ileriki süreç için şu anlama geliyor: Eğer Suriye, İran ekseninden çıkarsa bu İran’ın Şii hilalde oluşturduğu lojistik koridorun kesilmesi, İsrail’e geçtiğimiz savaşta bir hayli kayıp verdiren Hizbullah’ın desteksiz kalması demek. Yani amaç önce İran’ı yalnızlaştırmak, ardından “tehlike olmayı sürdürmesi halinde” müdahale etmek. İran bir müdahale ile karşı karşıya kaldığında buna yanıt vermesini imkansız hale getirmek bu lojistik koridorun kesilmesiyle mümkün olacak. Hesap bu…

Büyük oyunda Türkiye’nin rolü…

Peki, Türkiye İsrail ve Suriye’nin masaya oturmasını sağlayarak neden İran’ı yalnızlaştırıyor? Bu önemli bir soru… Ankara’nın İran’a olası bir müdahaleye sıcak bakmadığını biliyoruz. Çünkü Tahran’a bir müdahalenin bölgeyi içinden çıkılmaz bir krize sürükleyeceği muhakkak. Zaten Ankara tüm baskılara rağmen Tahran ile ilişki kurmaya ve ilişki alanlarını çeşitlendirmeye devam ediyor. Bu ise şu anlama geliyor: Türkiye bir yandan ticari ve güvenlikle ilgili çıkarlarını İran ve ABD ile ilişki yoluyla korurken, bir yandan da tarafları uzlaşıya çağırıyor. İsrail ve Suriye’yi masaya oturtarak bu kabiliyetin kendisinde olduğunu sadece muhataplara değil, tüm dünyaya gösteriyor. Ancak meseledeki ikilem Suriye’nin Şii ekseninden çıkmasıyla İran’ın olası bir saldırıya daha fazla açık hale gelmesi olacak. Demokratların olası adayı Obama bile “Ahmedinejad’la görüşürüm” sözünden dün yaptığı bir açıklamayla geri adım atmışken, Ankara’yı Başkan Bush’un görev süresinin dolmasına kadar zor günlerin beklediği söylenebilir.

www.iyibilgi.com analiz



Bu haber 1,349 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,970 µs