En Sıcak Konular

Ortadoğu devletlerinin hesabı nedir?

23 Mayıs 2008 09:11 tsi
Ortadoğu devletlerinin hesabı nedir? Amaçlar farklı da olsa İsrail ile Suriye’nin, Türkiye’nin gözetiminde, “dolaylı” görüşmelere razı olması nasıl mümkün oldu? Neden görüşüyorlar? Kim ne hesap yapıyor? Sami Kohen kaleme aldı...

Sami Kohen / Milliyet

Uluslararası uyuşmazlıklarda tarafların çözüm aramak amacıyla masaya oturmaları için “şartların olgunlaşması” gerekir.

Bu şartlardan biri, uzlaşmak için bir “motivasyon” olması, yani çözümsüzlüğün artık iyi çözüm olmadığı inancının yer almasıdır.

Diğer önemli bir faktör de, aynı dönemde işbaşında bulunan liderlerin, statükoyu sürdürmek yerine uzlaşarak meseleleri halletme iradesini ve cesaretini göstermeleridir.

İsrail ile Suriye’nin, Türkiye’nin gözetiminde, “dolaylı” görüşmeleri başlatması, bu koşulların oluşmakta olduğunu gösteriyor.

Gerçi bu şartların varlığı, uzlaşma girişimlerinin mutlaka başarıya ulaşacağını garantilemez. Diğer birçok meselede olduğu gibi, Arap-İsrail anlaşmazlıklarında da, umutla başlayan görüşme süreçlerinin hüsranlı bittiğini biliyoruz. Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad ile Başbakan Ehud Barak arasında 2000 yılında yapılan görüşmeler de öyle olmamış mıydı?

Ancak bu kez, Türkiye’nin de aktif girişimleriyle İsrail ve Suriye’yi yeni bir açılıma sevk eden farklı nedenler var. Bunlar incelenmeye değer.

Dengeler değişirse...

İsrail açısından, en önemli nedenlerden biri, Suriye ile 60 yıldır süregelen savaş durumunun ve düşmanlığın sona erdirilmesi arzusudur. Mısır ve Ürdün’le barış imzalayan İsrail kuzeydeki sınırdaşı ile de aynı şeyi yapmak ihtiyacını duyuyor. Bu ihtiyaç hele son zamanlarda Suriye’nin desteklediği Hizbullah’ın eylemleri ve ayrıca Şam’ın İran ile sıkı bağları karşısında daha da hissedilir hale gelmiştir.

Olmert (1991’de Başbakan İzak Rabin gibi) Suriye ile “toprak karşılığında barış” ilkesini uygulamaktan yana. Bu çerçevede Golan Tepeleri’ni Suriye’ye iade etmeye hazır olduğunu söylüyor. Ancak bunun için Esad yönetiminin Hizbullah ve Hamas’a desteğini kesmesini, hatta İran’la daha mesafeli davranmasını istiyor.

Aslında Olmert’i Golan’dan vazgeçmeye iten “motivasyon” Suriye’nin bu politikasını değiştirmesi beklentisidir. İsrail lideri, bu şekilde bölgedeki dengelerin de değişeceğini, hatta bu sayede Filistin yöneticileriyle anlaşmasının kolaylaşacağını umuyor.

Açıkçası Olmert, ancak bu şartla Golan’ı geri vermeye razı. Oysa İsrail’de halkın çoğunluğu ve muhalefet, Golan’ın iadesine karşı. Buna rağmen Olmert’in bu “cesareti” göstermesini, İsrail’de kendisine karşı yöneltilen yolsuzluk iddialarını unutturmak gibi iç politika nedenlerine bağlayanlar var...

Kaybedilen geri alınırsa...

Suriye açısından, İsrail ile görüşmeler için başlıca neden, 1967’de kaybedilen Golan’ı geri almaktır. Bu savaşla sağlanamayacağına göre, tek çare, diplomasi yoludur. Genç Başkan Esad, bunda başarılı olursa, babası döneminde kaybedilen toprakları geri almanın gururunu yaşayacaktır.

Beşar Esad’ın başka bir amacı da, geçen ay bizzat açıkladığı gibi, İsrail ile müzakere sürecine ABD’yi çekmektir. Bu, sadece ABD’nin İsrail üzerinde baskı yapması için gerekli olmakla kalmıyor, aynı zamanda Şam’ın ABD ile ilişkilerini normalleştirmesi ve izolasyonu aşması olanağını yaratıyor.

Ne var ki, Başkan bush, Suriye’ye hâlâ “şer ekseni”ndeki bir ülke olarak bakıyor ve onu izlediği politikalardan caydırmak için baskı altında tutmaya çalışıyor. Ancak Washington şimdi İsrail’in Suriye ile görüşmesine razı. Umudu da, böylece Suriye-İran eksenini kırmak...

Görüldüğü gibi herkesin bu işte farklı bir hesabı var. Bunun ortak yönü, yeni görüşme sürecinin kendi açılarından daha avantajlı durumlar yaratacağı umududur. Bu umut -ve motivasyon- var oldukça, görüşmelerin devam etmesi şansı vardır.




Bu haber 328 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,424 µs