En Sıcak Konular

Majesteleri’nin Kedisi Ankara’da ‘mav’ dedi!

22 Mayıs 2008 13:51 tsi
Majesteleri’nin Kedisi Ankara’da ‘mav’ dedi! Majesteleri (!) Kraliçe Ankara’dan rüzgar gibi geçti. Ama ondan daha hızlı olanlar da vardı. O kadar ki ancak günler sonra fark edebildik. Bu ‘seri’ adamlardan biri de ‘Çizmeli Kedi’ydi! Size Cumhurbaşkanlığı Köşk’üne k

Peşinen söyleyelim, Çizmeli Kedi’nin adı Grenville Byford. Pek az kişiye bir şey ifade ettiğinin farkındayız. Ama aslında o sizin hayatızı etkileyebilecek kadar önemli ve güçlü bağlara, etkiye sahip birisi.

İyibilgi, İngiltere Kraliçesi’nin ziyaretinden önce başlayarak, Elizabeth’i bırak yanındakile bak ikazını yaptı. Örneğin İngiliz Dışişleri Bakanı’nın Ankara görüşmelerini de bu minvalde sayfalarına taşıdı.

Ama belki Bakanlardan dahi önemli biri Ankara’da bulunuyordu. Bu bilgiyi Aytunç Altındal’a borçluyuz. Gerçi Altundal, bu kişinin ne menem biri olduğuna ilişkin bilgi vermiyor ama öneminin ve burada bulunmasının altını çiziyor.

Hatta “bakılmalı” diye öneriyor. İyibilgi açısından ise Byford tanıdık biri. Geçmişi, ailesi ve bağlantıları biliniyor. Bu nedenle “bakılmalı” önerisine kuvvetle uyabilecek haber kanalı iyibilgi.

Biz de öyle yapalım. Byford’un künseyi “analizci” kimliği ile başlıyor. Diyeceksiniz ki ne Türkiye’de ne dünyada analizci olmayan kaldı mı? Doğru. Doğru ama bu bildik analizcilerden değil.

Anlatacağız. Byford sıkı Türkçe konuşan birisi. İngiliz istihbarat teşkilatları tarafından sevilen bir adam. Ama böyle diye İngiliz istihbaratının adamı sanmayın. Olabilir ama Byford’a biraz küçük kalır.

Çünkü ABD “neo-con” camiası ile de sağlam ilişkisi bulunduğu gibi, doğal olarak Amerikan istihbarat servisleri ile de muhkem bağlantıları mevcut. Tabii bu denklemde MOSSAD’ı dışlamak haksızlık olur.

Esasen, “en yakın” bağının bu örgütle olduğunu söylemek yanlış olmaz, zira, karısı zaten oradan geliyor! Buna da bakacağız. Ama not düşelim, eşinin hikayesi Byford’u da sollar. Şu kadar tat çalalım, Bayan Byford-ki bu ismi kullanmıyor-dünyanın en güçlü 91’inci kadını.

Bizimkiler de iyi tanıyor canım…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan da Byford’u yakinen tanıyorlar. “Türkiye’nin en üst iki makamının böyle netameli bir adamla ne işi olur” derseniz, “hukukları eskidir” yanıtını veririz. Evlerinde bile kalınmıştır! O derece!

Necmettin Erbakan’ın tasfiye edilmesinde yine Çizmeli Kedi’nin önemli bir rolü olduğun iddia ediliyor. O dönemde Abdullah Gül ve Tayip Erdoğan'ın Londra'ya giderek orada yaptıkları bir görüşme var. Grenville de o gizli toplantıdaymış!

Aynı toplantıda Tayyip Erdoğan, Morton Abromovitz, “karanlıklar prensi” Richard Perle,   ve Granvil hepsi bir arada bulunuyorlar. Ve tabi İngiliz istihbaratı. Bundan sonradır, Erbakan’ın tasfiyesi başladı iddiası kuvvetli.

Sadece İngilizlerle bağlantı kursa iyi. Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı George Bush ile görüşmelerinden birini-ki hani Başbakan olmadan, AKP Genel Başkanı sıfatı ile yaptığı Beyaz Saray ziyareti-yapmasını sağlayan isimlerden biri olduğu da iddia edililiyor.

Tamam de ne analiz ediyor?

Amerikalı analizci Grenville Byford-bakın adam ABD’li, İngiliz heyetinde işi ne?-AKP’nin sıkı bir taraftarı. 22 Temmuz seçim sonuçlarını, “AKP'nin, Atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti 'değiştirmeden koruma' gereği duyan kesimlerin desteklediği politikaya karşı zafer” olarak tanımlamıştı.

Byford’un zikrini bilmeyiz ama fikri çok. 2007 yılında kaleme aldığı bir makalede, “Barzani'nin sınırları PKK'ya kapatması ve içeride kontrolü sağlaması durumunda Türkiye'nin Kuzey Irak'ın bağımsızlığını kabul etmesi tartışmalarının başlayacağını savundu. “Türkiye'nin savaş tehditlerine karşın bunu sadece Barzani yapabilir” dedi.

Sadece AKP’yi savunmuş da değil, Türkiye’deki muhalefete akıl öğretmiş biri (!); “Sivil Kemalistler Tony Blair'e benzemeye çalışmalı ve ‘Yeni Kemalistlik', Türkiye'nin geleceğine ilişkin kendi görüş açılarını yaratmalıdırlar. Bunun gerçekleşmesi için askerlerin kendi görevlerine çekilmeleri gerekmektedir. AKP'nin rakipleri, ‘Ordu göreve!' çığlıklarıyla sorumluluktan kaçtıkları sürece, asla bir siyasi parti ve kendi reform programlarını inşa edemeyeceklerdir. Yeni Kemalizm'i başarmak için Türk halkına ulaşmak gerekir.” Nasıl?

Türkiye’ye sık geldiği ve Güneydoğu Anadolu’yu arşınladığını da biliyoruz. “PKK aslýnda bir dönüm noktasıylü karşı karşıya. Terör olmayınca Erdoğan reformları yasalaştırmak için alana sahip olacak. PKK gerçekten reformu umursuyorsa, gerekli bir bedel olarak AKP tarafından kısmen gölgede bırakılmayı kabul edecektir.”

 Daha çok analizi var; “Anlaþma ortada: Türkiye elde edebildikleri kadar bağımsızlığa razı olursa, Barzani ve Talabani PKK'yı kontrol edecek. Türkiye bu Kürdistanımsı  oluşumun kendi Kürtlerini cezbetmesinden korkuyor, ancak PKK daha büyük bir sorun.”

Brunch masasının etrafındakiler?

Merhum Gazeteci Turan Yavuz “Çuvallayan İttifak” kitabında bakın ne kadar ilginç notlar aktarıyor… “Tayyip Erdoğan ve Cüneyd Zapsu, Çizmeli adam ile birlikte 27 Ocak Pazar sabahı Perle'ün evine gizlice görüşmeye gidiyorlardı. Hepsi 'brunch' masasının etrafına dizildiler.”

“Görüşme ve kahvaltı uzun sürdü. Perle, ABD'nin dünyaya ve bilhassa Ortadoğu'ya bakışını anlattı ve Saddam Hüseyin ile Irak'a dikkat çekti. Bush yönetiminin, Saddam rejimine kesin son vereceğinin altını çizdi ve bu konuda Türkiye'yi yanlarında görmek istediklerini söyledi.”

“Erdoğan da Perle'ün söylediklerine katıldı ve ABD'nin Irak'a karşı sergilediği tutumu desteklediğini ifade etti. AKP Genel Başkanı Erdoğan, 'Saddam zalim bir adam. Biz de onu sevmiyoruz' dedi. Zapsu'nun çevirisi ile Recep Tayyip Erdoğan daha sonra kendisini ve AKP'yi anlattı.”

“Byford, Davos'tan arkadaşı Cüneyd Zapsu'ya, 'İstersen Erdoğan'ı Bush ile görüştürebiliriz' mesajını iletti. Daha sonra Zapsu ile Wolfowitz arasında bir telefon trafiği yaşandı. Zapsu, hemen Erdoğan'ı aradı. Wolfowitz ve Grossman, 3 Aralık'ta Ankara'ya yaptıkları ziyarette, Bush'un davet mektubunu Washington'un Türkiye Büyükelçisi Robert Pearson'un evinde Erdoğan'a verdiler."

FP’yi kim götürdü, AKP’yi kim getirdi?

Daha detayıl bilgiler verenler de var. 5 Mayıs 2006, Kenan Mendekli şunları yazmış; “RP'nin revize edilme sürecinde, RP'nin iktidara taşınarak, RP lideri Erbakan'ın "Milli Görüş" politikalarıyla çelişen icraatlara zorlanarak, Erbakan'ın kendi tabanıyla karşı karşıya getirilmesi planlandı.”

“Ama bunun için önce hükümetin kurulması gerekiyordu. Washington bu işi Grenville Byford'a ihale etti. Grenville Byford, Türkiye'ye yerleşti, aylarca Türkiye'de kaldı. Byford, gerekli koşulları oluşturduktan sonra Washington'a raporunu sundu: Çözüm REFAHYOL Hükümetiydi. DYP ve RP'den oluşacak olan hükümette başbakan Erbakan olacak ama Tansu Çiller'in kontrolünde olacaktı herşey.”

“Washington planı onayladı. Plan uygulanmaya kondu ve Erbakan'ı tabanına karşı zor durumda bırakacak icraatlar başlatıldı. ABD'nin Çevik Bir'e ihale ettiği 28 Şubat sürecinde Erbakan yenilgiyi sineye çekti. Erbakan hükümetten çekilmek zorunda kaldı. RP'de başlayan kan kaybının faturası Erbakan'a kesildi. RP içinde Erdoğan ve Gül'ün başını çektiği muhalafete gerekli ortam sağlanmıştı ve böylece RP'de kan değişimi için homurdanmalar başladı.”

“RP kapatıldı ve RP'nin devamı olarak kurulan Fazilet Partisi de (FP) bölünmenin eşiğindeydi, sonra da AKP'yi kuran Erdoğan ve Gül ekibinin oluşturduğu "Yenilikçiler" bir yandan, Erbakan ve Kutan çevresinde toplanan "Gelenekçiler" diğer yandan...”

“ABD'nin A planına göre, Erdoğan ve Gül ekibinin FP yönetimini devralmalıydı, ama bu plan tutmadı. Bu ekip Erbakan'ın karşısında tutunamadı ve B planına geçildi, yeni parti. Yani AKP...”

“Bir dönem CIA'nin İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunan Graham Fuller de tam o sırada "Yenilikçiler"e açık destek verdi. Bir zamanalar CIA'in Ortadoğu Dairesi Şefliği de yapan Fuller'in kapatılan FP içinde "Yenilikçilerin ağır basarak" kazanacığını ilan ediyordu. Fuller, "Genç olan daha baskın olacak. Çünkü Türkiye ve dünya için değişimi temsil ediyorlar.”

Darbe olma ihtimali yüzde 50-50!

Bu cümleyi anımsadınız değil mi? Zeyno Baran'ın Newsweek Dergisi’nde yayınlanan ve büyük tartışmalara neden olan yazısıydı bu. Bu çok dikkat çekti ama derginin durumu düzeltmek için iki kişiden gelen mektupları yayınlaması o denli hatırlanmadı.

Ak Parti İstanbul Milletvekili Egemen Bağış, 'Başbakan Erdoğan'ın dış politika danışmanı' sıfatını kullandığı mektubunda söylenmesi gereken her şeyi yazmış. Yazardan 'ismi lâzım değil' diye söz ederken, Türkiye'nin geleceğinin parlak olacağını özellikle belirtmişti.

Derginin 'özür' mahiyetinde yer verdiği ikinci mektubun sahibi ise Grenville Byford’du. 
"4 Aralık tarihli yazısında, Zeyno Baran, 'Türkiye'de yüzde 50 darbe ihtimali var, ama bu yine de az-çok bir demokrasi olacaktır' diyor. Ne kadar saçma. Öyle bir durum demokrasi olmayacaktır, nokta. İlgili herkes için bir felâket olacaktır darbe. Avrupa Birliği sadece askerlerini sivil kontrol altında tutan ülkelere açık bir kulüp olduğunu beyan etti; 'dediğim dedikçi' paşalar da bu yüzden kızgın zaten. Darbe olursa müzakereler duracak ve bir daha asla başlamayacaktır.” Diyerek ağzına geleni söylüyordu.

İşte Byford böyle bir sima. Ama eşi hakkında da bir iki satır yazalım. İş çevrelerinin ünlü dergisi Forbes tarafından 'Dünyanın en güçlü 91. kadını' seçilen eşi Orit Gadiesh, İsrail'in eski başbakanlarından Şimon Peres'in baldızı (!) ve en yakın danışmanlarından biri.

İsrail ordusundan bir generalin kızı (!). Daha 17 yaşında iken İsrail Genelkurmay Başkanı'nın 'askeri istihbarat' birimindeki asistanı (!) Üniversiteyi, Tel Aviv'deki Hebrew University'de bitirmiş."

İşte böyle. Peki Çizmeli Kedi İngiltere Kraliçesi'nin yanında Ankara'ya neden geldi? Daha önemlisi ne dedi? Onun yanıtı kolay. "Miyav!"



Bu haber 5,155 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,166 µs