En Sıcak Konular

Hangi tanrının çocukları?!

21 Mayıs 2008 14:05 tsi
Hangi tanrının çocukları?! Genetikleri bozuk siyasi çocuklar, Dr. Moreau’nun Adası, Frankestain denemeleri, filmlere gizlice yerleştirilmiş ‘mitolojik melezler’, Altay dağlarından gelen insan-hayvanın sırrı, Saf insan ırkına veda, haris bilim adamları, satirler, d

Haberi duymayanın kalmamış olması gerek. İngiliz Avam Kamarası’ndan, kök hücre araştırmaları için insan-hayvan karışımı melez embriyon üretilmesine izin çıktı. Gerekçe,. bu sayede Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara yeni tedavi yöntemleri geliştirilebilecek.

Aslında genetik bilimi ile ilgi haberlerin çoğu, “bu ne demek” sorusuyla karşılaşan yenilikler içeriyor. Bir çok kesim açısından bu uygulama ve haberler aynı zamanda tedirgin edici.

Bu yeni izin de ilk önce Katolik Kilisesi’nden ağır eleştiri, önlenmesi ikazları ile karşılaştı. Dediğimiz gibi embriyon ve DNA teknolojisi ile ilgili bu türden haberler yeni değil.

Fakat insan-hayvan melezi konusu oldukça netameli bir alan. Düşünce sistematiğinin kapısı bir kez açıldığında neredeyse sonu gelmez fantaziler ve tehlikelere kucak açıyor. Bir anda akıl, Kurt Adamlara, Örümcek Adamlara, Water World filmindeki mutantlara hatta Drakula'ya kayıveriyor.

İngiltere'nin kararında etkili olan hangisi: Dr. Moreau'nun Adası mı, yoksa efsane haline gelen LOST mu?

Esasen 2006 yılında da İngiltere, bu denli ses getirmese de insan-hayvan melezi üzerine bir açılıma sahne olmuştu. O günlerde üzerinde pek durulmadı ama “Human Fertilisation and Embriology Authority”, insan ve hayvan melezi olacak embriyonlar için 3 yıllık izni zaten vermişti.

İngiltere'nin Newcastle ve King's College üniversiteleri, insan DNA'sı ve inek yumurtalarını birleştirerek melez embriyon oluşturmak için hükümetten izin almıştı.

O iznin gerekçesi de aynıydı. “İnsan ve hayvan melezi olacak embriyonlar, kök hücre çalışmalarında değerlendirilecek.” Bu embriyonlar, fazla gelişmemesi için 1 hafta içinde imha edilecekti.

Devlet kararı ne demek?

Bu seferde, İngiltere Başbakanı Gordon Brown ile muhalefet lideri David Cameron’un bizzat yaptığı çağrılar etkili oldu. İngiliz Lordlar Kamarası bu izni biraz daha geniş ölçülerde onayladı.

Bu onayda, Başbakan ve muhalefet liderinin uyumunun ardında bazı “psikolojik ve ailevi” nedenlerin rol oynadığı da anlaşılıyor.

İngiltere’nin “kadersiz” siyasi liderlerinin talihsiz “soy” öyküleri, Sara (Epilepsi) ve Sistik Fibrosis’li çocuklar için lütfen TIKLAYINIZ

Bu nedenle Londra’nın liderleri aralarında siyasi çekişmeleri bir kenara bırakıp, kök hücre çalışmalarıyla ilgili düzenlemeden yana ağırlıklarını koydular. Kilisenin tepkisini de bildiklerinden partili arkadaşlarını da oylamada serbest bıraktılar.

Sonuçta liderlerin istediği oldu ve Avam Kamarası, melez embriyon çalışmaları için yeşil ışık yaktı.

Frankenstein Yasası

Bu yeşil ışığa “doğal olarak” en çok kızanlar Katolik Kilisesi’nin ileri gelenleri oldu. Son derece sert biçimde karşı çıktılar, bu türden uygulamalar için en önce akla gelen klişe olan “Frankenstein” göndermesini yine yaptılar.

Din adamları böylece, “Frankenstein melezleri” diye tanımlanan bu bilimsel araştırma karşısında tavır aldı. İskoçya Katolik lideri Kardinal Keith OBrien, melez embriyon araştırmalarını ’iğrenç’ olarak tanımladı.

Korkunun değil felsefenin öyküsü: “Yaratığın değil, yaratanın adı Frankenstein” için lütfen TIKLAYINIZ

Avam Kamarası’ndaki oylamanın bu nedenle “ezici” çoğunluk kararı ile alındığını söylemek de zor olur. 163’e karşılık 342 oyla milletvekilleri, melez embriyodan kök hücre çalışmalarına onay verdi. 3 Katolik bakan ise aleyhte oy kullandı.

Konu dediğimiz gibi fantastik ögeler ve sinematografik düşünceler içerdiğinden, gelen eleştiri ve yorumların ölçüsü genellikle “endişe” teması yüklü. Peki bu karar nasıl uygulanacak?

Düzenlemeye göre insan hücre çekirdeği, genetik özellikleri silinmiş inek ya da tavşan yumurtasıyla döllendirilebilecek.

Sonuçta ortaya çıkan embriyon, laboratuvar ortamında 14 güne kadar büyütülebilecek. Yüzde 99 insan embriyonu olacak bu embriyolardan kök hücre elde edilecek.

Diğer organlara dönüşme yeteneği bulunan kök hücreler, tüm hücrelerin anası olarak kabul ediliyor. Bunlarla da Alzheimer, Parkinson ve nöron hastalıklara tedavi yöntemleri geliştirilmesi planlanıyor.

Ancak melez embriyonlar, kesinlikle insan ya da hayvan rahmine yerleştirilmeyecek. Zaten böyle bir ihtimal konunun en can alıcı damarı!

“İnsan Üremesi ve Embriyo Araştırmaları yasaları”ndaki bu değişiklik son çeyrek yüzyılın ki, zaten bu konuda gelişmeler bu zaman diliminde geliştirildi, en “liberal” uygulama.

Bu yüzden eleştiri yoğunluğu fazla. Muhaliflere da hak vermek gerekiyor. Yapılan işin gerekçesi ne denli makul olursa olsun, işin içinde ne denli “hayvan” olursa olsun, neticede “yapacak” olan İnsan!

Bu da zaten başlı başına risk konusu! Yasaya karşı çıkanlar, bu yasaklamaların yeterli olmayacağını, yasanın tamamen ortadan kaldırılması gerektiğini savunuyor.

Katolik Kilisesi, melez embriyoların araştırma amacıyla üretilip kullanılmasına "Bu, Tanrı olma çabası" diyerek şiddetle karşı zaten çıkmıştı.

İnsan-insan, insan-hayvan melezlerinin menbaı NERESİ? Filmlerde farketmediğimiz melezlerin sırrı ne? İşte "MİTOLOJİK MELEZLER" listesi ve filmleri! Lütfen TIKLAYINIZ

Bu aslında kuru bir itiraz değil. Felsefi açıdan insanoğlu’nun kibirine güvenilemeyeceğinin altını çiziyor. "Frankenstein" göndermesinin temeli de bu zaten. Örneğin, bir bilim adamının bir adım daha gitmeyeceğinin ne kadar garantisi var herkes bilmek istiyor.

Ortaya çıkacak bir hilkat garibesi, belki yüzyıllardır tartışılan ama kırmızı çizgisi asla geçilmeyen (bildiğimiz kadarı ile!) sınırı ihlal edemez mi? Bu itirazların en ciddi boyutu.

Alt basamakları da var. Örneğin saf insan ırkını tehtid etmeyecek mi? Bu alanda geliştirilen her bilimsel adım, bir kritik hastalığa bulunan çözüm, bir sonraki kapıyı zorlamayacak mı?

Bu soruların yanıtları resmi yöneticiler açısından en çok “gerekli önlemler alınacak” savunması ile karşılanıyor. Ama insanlık tarihi, parlik bilimsel buluşların yarattığı facialarla dolu.



Bu haber 2,483 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,842 µs