‘Kessen acımaz’ sanma, ağlatırlar!

20 Mayıs 2008 12:00 tsi
Hepsine eyvallah! Hep arkanda durduk. Ne seni kıracak laf ettik ne de eleştirdik. Eleştirilecek tarafın olmadığı anlamına gelmiyor. Ama görmedik! Ne İtalyan işi mafiozo dostlarına ses çıkardık, ne siyasetteki bildik dostlarına! Ama İmparatorlar’ seç

İlk önce “şekil” de anlaşalım. Sol göğsünün üzerindeki bayrağı oraya takan Türk insanıdır. O bayrağın sana verdiği gücü yanlış yorumlarsan bozuşuruz. Emanettir.

Günde 50 sefer bu ülkenin Cumhurbaşkanı’nı, Başbakanı’nı, Genelkurmay Başkanı’nı, Yüksek yargıçlarını en ağır biçimde eleştiririz, sana gelince susarız. Neden?

Gün gelir kazanırsın omuzlarda taşırız, gün gelir kaybedersin sırtını sıvazlarız, “olsun” deriz. Hiç öyle 100 milyarlarca liralık maaşında kimsenin gözü falan da yok. Türk insanı “helal etmiştir”. Güle güle harca.

Patladı patlayacak egonla ağzına geleni söylersin, itiraz etmek bir yana, arkanda dururuz. Neden?

Oysa öyle mi olmalı. Senin görevin kazandığın zaman bizi sevindirmek. Kaybettiğin zaman yine görmezden geliriz. Ama kazanan gerçekte kim? “Benden bir tane var” dersen, “takım” oyunu olur mu? Takım olmazsa sen olur musun?

Öyle “beni federasyon seçti, maaşımı oradan değil buradan alıyorum” savunmasını kimse yemez. Federasyon Yunan federasyonu mu?

Sen de biliyorsun ki “kamuoyu” bir kere terse döndü mü, devlet bir kere “kıllandı mı”, alame-i cihan olsan seni orada kimse tutamaz.

“Orası olmazsa” sen de olmazsın. Ha, başka ülkelerde çuvalla paraya işini yaparsın. Ama sen de biliyorsun, “burada sevgiyle duruyorsun” orada sözleşmeyle. O ülkeler bilmez öyle halk sevgisi falan, işini yaptın yaptın, yapmadın kapının önüne koyarlar adamı.

Profesyoneldir! Ama Türkiye’nin sevgisi amatör ruha dayanır. Biz “Türk Milli Takımı”nın hocasını “severiz”. Sevgi bitti mi “ne sen kalırsın ne de egon”.

Gelelim milletvekillerini eleştirmene. Diyecek lafamız olmaz. Ama “onlardan 550 tane, benden bir tane” dedin mi, külah yer değiştirir.

Siyaset konuşma hakkın yok mu? İstedin kadar. Eleştir eleştirebildiğin kadar. Ama bu ülkenin Başbakan’ı da, Cumhurbaşkanı’da, Genelkurmay Başkanı’ı da “bir tane”! Kaç maaş alıyorlar?

O milletvekillerini severiz sevmeyiz, beğeniriz beğenmeyiz ayrı konu. Ama onları biz seçtik. İrade bizimdir. Senin bir iraden yok!

Ve gün gelir biz o milletvekillerini en ağır eleştirilere tabi tutarız, yerin dibine sokarız. Neden? Çünkü irade bizim! Yanlışı ile doğrusu ile bizim. Hasılı hoca, siyasete girme derdin varsa, işte sandık orada. Gelirsin “tam saha pres” nedir görürsün.

Yok derdin “ben tekim” diye efelenmek ise “bildik eşin dostun” Türk halkını kesmez. Profesyonel adamsın, işini yap, maaşını ananın ak sütü gibi al biz de gururla sırtımızda taşımaya devam edelim.

Şimdilik burada keselim. Avrupa Kupası var, moralini bozmayalım. Ama son söz şunu söyleyelim, geldikleri yerin yüksekliğine bakıp “kessen acımaz” diye sağa sola sataşanları çok gördü bu ülke. Ama sana sadık dost nasihatı, “halk kesti mi, yaş getirir”! "İmparatorlar ne seçimle gelir, ne de seçimle gider!"

Bu haber 1,206 defa okundu.