Erdoğan: Yanan yavruya kendi çocuğun gibi bakacaksın

18 Mayıs 2008 21:04 tsi
Erdoğan TOKİ kura töreninde yaptığı konuşmada, "Hastaneye gelen üzerine kaynar su dökülmüş bir yavruyu kapı kapı dolaştırıyorsun. Kendi çocuğuna ne yapman gerekiyorsa benim vatandaşlarıma da onu yapman gerekiyor." dedi.

Sağlıkta büyük ilerlemeler yaşandığını belirten Başbakan Erdoğan, "Zaman zaman bazı yerlerden çatlak ses çıkıyor ama önüne çıkıyoruz. Hastaneye gelen üzerine kaynar su dökülmüş bir yavruyu kapı kapı dolaştırıyorsun. Kendi çocuğuna ne yapman gerekiyorsa benim vatandaşlarıma da onu yapman gerekiyor" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOKİ konutları anahtar teslimi ve Vadişehir konutları kura çekimi dolayısıyla düzenlenen törenlere katılmak üzere Eskişehir'e geldi. Başbakan Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la birlikte tören alanına geldi. Bu arada vatandaşlar başbakana sevgi gösterisinde bulundu.

Erdoğan, TOKİ kura töreninde yaptığı konuşmada, Taksitlendirme suretiyle dar gelirlileri ev sahibi yapmanın yanı sıra kiraları da düşürmeyi hedefliyoruz. Çarpık kentleşmeyi önlemek istiyoruz. Belediye başkanlığı dönemimde bu çileleri çektiğim için biliyorum. Şehirlerimizi yaşanabilir hale getirmenin çabası içindeyiz" dedi.

Konut sahibi olmanın sadece başını sokacağı bir ev bulmak anlamına gelmediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bu kavram vatandaşlarımızın içinde huzurla yaşayabileceği, çocuklarını güvenle yetiştirebileceği, sağlık birimi, yeşil alanıyla ve her şeyiyle yerleşim alanlarını kastediyoruz. TOKİ bu anlayışla şehirlerimizin konut ve yerleşim alanı standartlarını adeta yeni baştan oluşturuyor. Konut ve kentleşmeye ilişkin sorunların ulusal düzeyde çözümü esas alındığı için ülkenin en ücra alanlarına dahi yerleşim alanları inşa ediyor. TOKİ sadece konut yapmıyor. Bu değişim ve dönüşümü gerçekleştiriyor. Bu aynı zamanda bir zihinsel dönüşümün de alt yapısını oluşturuyor, ufuk kazandırıyor. Kenardan merkeze doğru bir yaklaşımı bu adımlarla gerçekleştiriyoruz."

Bu projelerin özel sektöre problem çıkarmadığı gibi tersine onlara yol gösteren örnekler sergilediğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TOKİ olmasaydı mortgage krizi bizi de aynen vururdu. Amerika'daki kriz Türkiye'yi vuramadıysa bizim sigortamız olan TOKİ sayesindedir. Çünkü TOKİ'de yüksek faizler yok, sadece enflasyon söz konusu ki enflasyon tek haneli şu anda. Gecekondu bölgelerinde yapılan çalışmalarla şehirlerin çehresi değişiyor. TOKİ'nin sadece konut değil, şehirler inşa ettiğini görüyoruz. TOKİ'ye yeni bir işlev kazandırdık. MEB ve Sağlık Bakanlığımız TOKİ ile işbirliği içinde olsun. Okullarımızı ve hastanelerimiz TOKİ ile birlikte yapalım. Malzemede de çok önemli bir ivmeyi, kaliteyi yakalıyoruz. Hamdolsun bu çalışmalarımız da başlamış durumdadır."

2003 yılından beri TOKİ tarafından Türkiye'nin 81 ilinde 1017 şantiye olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Biz buyuz, laf üretmiyoruz, iş üretiyoruz. Bu ülkede dikili ağacı olmayanlar, çakılı kazığı olmayanlar konuşuyor. Medeniyet lafla olmuyor. Muasır medeniyetler seviyesine geleceksek gelişen şehirlerimizle, yollarımızla, hastanelerimizle olacak. Şimdi Ankara Eskişehir hızlı tren çalışmalarının test çalışmaları bitti. Gün sayıyor. Artık iki şehir arasında şehrin bir kenarından diğer kenarına gider gibi gideceğiz. Bugüne kadar gelenlerin aklına neden bu gelmedi acaba?"

Bu arada eğitimin alt yapısının güçlendirildiğini anlatan Erdoğan, "2003 yılından bu yana attığımız adımlarda şuna dikkat edin. Eskişehir üç büyük ilin dışında birden fazla devlet üniversitesi bulunan tek ildir" ifadelerini kullandı.

Eskişehirde bin kişilik yüksek öğrenim yurdu yaptıklarını anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"15 trilyonluk bir maliyeti var, ekimde bu yurdumuzu bitirmeyi hedefliyoruz. Eskişehir'deki her üç derslikten biri bizim dönemimizde yapılmış. 1342 tane derslik bu dönemde bitirildi. 320 okula ADSL bağlantısı yaptık. Okullarımıza 5500 bilgisayar gönderdik. Bugüne kadar niçin Eskişehir'de okullarımızda bilişim teknolojisi açılmadı. Acaba bilgisayar yeni mi icat oldu. Acaba Türkiye'de bilişim teknolojisi sınıfları açmak için bir yerlerden talimat mı gerekiyordu? Artık okullarımızda bilişim teknolojisi sınıfları ile beraber yoğun bir sıçrama, gelişme var."

Bu ülkede milletin imkanlarını kimseye peşkeş çekmediklerini anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Biz millete iade ediyoruz. Teslim aldığımız ülkede milli gelir yurt içi gayrı safi milli hasıla 230 milyar dolarken şu anda 659 milyar dolar. 79 senede 230 milyar dolar olmuş, 5 senede 429 milyar dolar koymuşuz üzerine."

"İşçi kardeşim SSK'dan başka hastaneye gidebiliyor muydu?" diye soran Erdoğan, "Memur kardeşim gidebiliyor muydu? Muayeneye gel diyorlardı. Biz bunları kaldırdık. Bu hastaneler milletin dedik. Bir şeyi daha geliştirdik. Devlet koordinatör olmalı dedik. Vakıf hastanelerini de işe katıp onlardan hizmet alımı yapalım dedik. Memur, emekli, yeşil kartlı, hepsi istediği hastaneye gidebiliyor mu? İstediğin eczaneye gidip ilacını al dedik. Karşımıza halktan yana olduğunu söyleyen ama halkın semtine uğramayan CHP dikildi" diye konuştu.

Bunların kaymak takımından yana olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Bunlar halkla beraber olamaz. Sosyal güvenlik yasasında da karşımıza dikildiler. Her doğan sosyal güvenceyle doğsun istedik, 18 yaşına kadar. Bizden önce ülkemizde doğum yaptıktan sonra rehine olarak kalan anneler var mıydı? Hastanede ölüyor, ölüsünü bile vermiyorlardı. Neler çektik. Şimdi o devir kapandı. Zaman zaman bazı yerlerden çatlak ses çıkıyor ama önüne çıkıyoruz. Hastaneye gelen üzerine kaynar su dökülmüş bir yavruyu kapı kapı dolaştırıyorsun. Hastanede imkan yoksa olan hastaneyle irtibat kurup göndereceksin. Yemin de meslek de bunu gerektirir. Kendi çocuğuna ne yapman gerekiyorsa benim vatandaşlarıma da onu yapman gerekiyor. Bu anlayışı yerleştirmek gerekiyor. Eskişehir'de 400 yataklı bölge eğitim merkezi kurmayı planlıyoruz, bunun adımını da en kısa zamanda atacağız."

Ankara-Eskişehir arasında dünyanın 8., Avrupa'nın 6. hızlı tren hattı inşa edildiğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Ticari seferleri en kısa zamanda başlatacağız. Eskişehir'i bir demir yolu üssü haline getireceğiz. TÜLOMSAŞ'ı yeniden aktif hale getireceğiz. Sadece devlet demir yollarının değil ihracata yönelik vagon ihtiyacı karşılanacak. Eskişehir-İstanbul hattının temelini de bu yıl içinde atıyoruz. İstanbul Ankara arası 2 saat 15 dakikaya inecek. Bütün engeller aşıldı. Ankara Konya hızlı tren yolu da hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu projelerin odağında güzergahıyla lojistiğiyle Eskişehir yer alıyorken bu gelmedi acaba?"

100. yıl hedefleride olduğunu anlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"2023 yılı. Türkiye'nin dünyada ilk 10 ekonomi arasına girmesi. Bu güvenle yola devam ediyoruz. Bu hedef kimseye garip gelmesin. Sosyal devlet ilkesini, sosyal güvenlik standartlarını, gelişmiş batı ülkelerinde görmeye alışık olduğumuz uygulamaları bazılarını şaşırtan bir doğallıkla karşılıyoruz. Türk insanı için ulaşılamaz, elde edilemez hiçbir şey kalmayacak."

Göreve geldiklerinde Türkiye'de enflasyonun çift haneli rakamda olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi öyle değil, buna gayretle sahip çıkıyoruz. Şu an dünyadaki kriz Türkiye'yi çok çok ciddi bir oranda etkilemiyorsa Türkiye yere sağlam basıyor demektir. Göreve geldiğimizde IMF'ye olan borç 23.5 milyar dolardı. 7 milyar dolar kaldı şimdi. Merkez Bankası'nın kasasında döviz rezervi 26.5 milyar dolardı göreve geldiğimizde, şimdi 74.5 milyar dolar. Bizden önce 22 banka götürüldü. Bunların faturası benim vatandaşıma çıktı. AK Parti iktidarı döneminde bir tane banka var mı."

Buna müsaade etmeyeceklerini anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Şu an bankalar hamdolsun bunların göremediği kadar güçlü bir durumda. Daha idealini yakalayacağız. Biz özelleştirmeyi yaparken devlet artık tüccarlık yapmayacak diyerek yapıyoruz. Devlet artık koordine edecek, ticareti vatandaş yapacak. Ama vatandaşa da doğru ve adil şekilde vergisini ödeme kültürünü aşılayacağız. Bizim petrolümüz yok, biz insan yetiştireceğiz. Sosyal altyapıyı, aile altyapısını güçlü kılacağız. Aile hedefli bakış açısını kaybetmeyeceğiz. Aile ne kadar güçlü olursa Türkiye o kadar güçlü olacak. Ailelerimiz komşuluk ilişkilerini devam ettirmeli. Bir dairede insan ölmüş, diğerlerinin haberi yok. Biz niye böyle olduk? Bizi kimler böyle yaptı? Birbirimizi sadece hak için sevmeliyiz, bu ülke için sevmeliyiz. Bir ve beraber olursak o zaman bizi terör asla sarsamaz. Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan dedik, yola böyle çıktık."

Erdoğan, konuşmasını "Bu konutlarda oturacak olan kardeşlerime ailece huzur içinde mutluluk içinde bir yaşam temenni ediyorum" sözleriyle tamamladı.

Yeni Şafak

Bu haber 469 defa okundu.