Erdoğan'ın dünkü şairi Nazım Hikmet'ti

18 Mayıs 2008 11:57 tsi
Şiire düşkünlüğüyle bilinen ve konuşmaları sırasında sık sık şiir okuyan Başbakan Erdoğan dan de Nazım Hikmet'e gönderme yaptı.

Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün İngiltere Kraliçesi onuruna verdiği yemeğe katılmayan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a sert bir şekilde yüklendi. Erdoğan, “Bu ne kindir, bu ne nefrettir, bu anlayışı nasıl oluyor da hâla bu ülkede savunanlar çıkıyor. Birlik beraberlik fotoğrafını gölgeleyenler yarın sandıkta hesabını verecek” dedi. Kapatma davasıyla ilgili mesaj verirken, güven ve istikrarı gölgelemek isteyenlere milletin müsaade etmeyeceğini söyleyen Erdoğan, Nâzım Hikmet’in şiirine gönderme yaptı: “Daha güzel günler göreceğiz inşallah...”
Başbakan Erdoğan, dün Kayseri’de partisinin İl Kadın Kolları Kongresi’ne katıldı. Yeni açılan Kadir Has Kongre Merkezi’nde partililere hitap eden Başbakan Erdoğan, konuşmasında özetle şu mesajları verdi:

Sular yokuşa akmaz: AKP millete hizmetin adresidir. Gerilim ve kriz üretmeyi siyaset zannedenler, Türkiye’yi anlamakta güçlük çekiyorlar. Siyasette gerilim üretenler siyasette hizmet edenleri anlayamaz. Ama sular yokuşa akmaz. AKP bu ülkede siyasetin eksenini değiştirmiştir. Siyaset, millet iradesidir. Bize göre siyaset, insanı ve toplumu merkeze alıp millete hizmet etmenin adıdır.

Nâzım’a gönderme: Onlar siyaseti milletle kavga ederek, karşı karşıya getirerek, milleti kamplara bölmek olarak görebilirler. Onlar, bir grubu veya bir zümreyi iktidara getirmeyi siyaset sanırlar. Bizim siyasetimizin özü, birlik siyasetidir, Türkiye’yi bütün olarak kucaklamaktır. Artık bu ülkenin her dağını, ırmağını, türküsünü söylemenin adıdır. Büyük işlere imza attık. Daha güzel günler göreceğiz inşallah. (Başbakan bu sözleriyle Nâzım Hikmet’in ‘daha güzel günler göreceğiz çocuklar’ şiirine gönderme yaptı.)

Anlamıyorlar: Güven ve istikrarı gölgelemek isteyenler var, yaralamak isteyenler var. Milletimiz buna da müsaade etmeyecektir. Açık söylüyorum AKP’yi anlamayanlar bu milletin dokusunu anlamayanlardır. Biz onların da gönüllerini kazanmak istiyoruz.

Çatışma değil uzlaşma: Çatışma değil uzlaşma, gerilim değil müşterek akıl etrafında buluşmak istiyoruz. Bizim bu çağrımıza cevap ermek istemeyenler olabilir. Ama bizim için aslolan milletin verdiği cevaptır. Biz, her türlü farklılığı zenginlik olarak görüyoruz.

Bu ne kin, bu ne nefret: İngiltere Kraliçesi Elizabeth, Cumhurbaşkanımızın davetine icabetle Türkiye’ye geliyor. Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde yemek veriliyor. Bu yemeğe iktidarı ile muhalefeti ile herkes davetli. Eğer buraya gelmekte bile bir tavır sergileyenler nasıl oluyor da bu ülkede uzlaşı kültürünün mensubu oluyorlar. Bu ne kindir, bu ne nefrettir, bu anlayışı nasıl oluyor da hâlâ bu ülkede savunanlar çıkıyor. Birlik beraberlik fotoğrafını gölgeleyenler yarın sandıklar geldiğinde bunun hesabını verecekler.

Milletle arası bozuk: AKP’yi işçi karşıtı gösterenler şunun hesabını vermek zorundalar. Sosyal Güvenlik Yasası’nı çıkardık, CHP’nin engeline rağmen. Bunlar ezilenden, işçiden, emekçiden, terk edilenden yana değil, bunlar kaymak takımından yana. Benim sayın Baykal’la işim gücüm yok, ona millet zaten gereken cevabı sandıkta veriyor. Bundan sonra da verecektir. Çünkü milletle arası bozuk. Sosyal Güvenlik ile ilgili Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Herkes sosyal güvenceyle doğsun istiyoruz, 18 yaşına kadar da böyle devam etsin.

İllegal örgütlerle beraber: Bir hafta önce şahsımla alakalı bir gensoru verdi. 1 Mayısla ilgili. Biz 1 Mayıs’a Taksim’de izin vermemişiz. Biz 1 Mayıs’a izin verdik. Toplantı ve gösteri nerelerde yapılırsa orada yapın dedim. 58 vilayetin 57’sinde bu uygulandı. Ancak İstanbul’da dert başkaydı. İllegal örgütlerle beraber bu adımı attılar. Dürüst davranmadılar. Kamu düzeni diye bir şey var.

Dert huzuru bozmak: Dert başka, huzuru bozmak. Ve bundan dolayı ana muhalefet şahsımla ilgili gensoru verdi. Bu gensoruyu verenler o Meclis’ten geçmeyeceğini bilmiyor muydu? Kaç kişi vardı Meclis’te, sorun. Arkasında bile duramıyor. Madem ki verdin gel orda dur. Görün, duramaz durmuyorlar.

Mart 2009’da cezalandırılacaklar: Başbakan’la ilgili gensoru verdiler. Dert çalışmayı tıkamak. İnşallah Mart 2009’da sandıklar yine gelecek. Gereken dersi bu muhalefetin en güzel şekilde alacağına inanıyorum.

‘Benim bir hastalığım var’
Erdoğan, yarın başlayacak olan sigara yasağıyla ilgili de konuştu: “Bu yasayı da hamdolsun çıkardık. Anneler, paketleri alın bana gönderin. Benim böyle bir hastalığım var. Birilerini ikna etmek için paketlerini alıyorum. Tarihini yazıyorum. Diyorum ki işte Ahmet Kaya, neyse. Sigarayı şu gün bıraktım diye imza attırıyorum” diye konuştu.

Radikal

Bu haber 584 defa okundu.