Derin statüko, Derin PKK | " /> Derin statüko, Derin PKK | "/>

En Sıcak Konular

Derin statüko, Derin PKK

17 Mayıs 2008 09:21 tsi
Derin statüko, Derin PKK "İşte tam bu esnada PKK imdada yetişti. Eylemlerinde görülmemiş bir artış meydana gelmeye başladı. Medya, 'Kuzey Irak'a girelim' dedikçe PKK eylemlerini arttırıyor, PKK eylemlerini arttırdıkça malum medya 'Kuzey Irak'a girelim' diyordu." Mehmet Ka

Mehmet Kamış/Zaman

Derin statüko, derin PKK

27 Nisan 2007'deki e-muhtıra sonrasını hatırlayalım. Anayasa Mahkemesi, Meclis'in cumhurbaşkanı seçebilmesi için bir 367 ucubesi ortaya çıkarmış, hükümet de buna karşı erken seçim kararı almıştı.
Bütün kamuoyu yoklamaları Anayasa Mahkemesi'nin bu tavrına halkın tepkisinin büyük olacağını gösteriyor, AK Parti'nin seçimlerden büyük bir zaferle çıkacağını işaret ediyordu. 367'yi ortaya atıp bunu destekleyenler ise böyle bir zamanda seçime gitmenin büyük bir hata olacağını fark ediyor, o nedenle seçimleri erteleyecek bir formül bulmanın yollarını arıyorlardı.

İşte tam bu esnada PKK imdada yetişti. Örgütün eylemlerinde görülmemiş bir artış meydana gelmeye başladı. PKK saldırıyor, şehit cenazeleri artıyor, malum medya da ısrarla bu örgütü ortadan kaldırmak için seçimleri bir kenara bırakıp bir an önce Kuzey Irak'a girmek gerektiğini dillendiriyordu. Medya, 'Kuzey Irak'a girelim' dedikçe PKK eylemlerini arttırıyor, PKK eylemlerini arttırdıkça malum medya 'Kuzey Irak'a girelim' diyordu. Şehit cenazelerinde hükümet ıslıklanıyor, hep birbirine benzer kişiler hükümet üyelerine ve Meclis Başkanı'na saldırıya varan tacizlerde bulunuyordu. PKK her gün 'daha ne duruyorsunuz?' der gibi eylemler yapıyor, Türkiye her sabah bu eylemlerle ve ardından yapılan yorumlarla uyanıyordu. Ancak bütün bu çabalara rağmen PKK ve derin güçler, seçimleri iptal ettirmeyi beceremedi. Seçimlere gitmek derin statükonun işine hiç gelmiyordu; ancak bu işten PKK niye bu kadar rahatsız oluyordu, işte onu anlamak mümkün değildi.

Geçtiğimiz gün DTP Meclis Grup Başkanı Ahmet Türk'ün Kuzey Irak'ta söylediği, 'PKK'nın silahlı mücadelesi Kürtlere zarar veriyor, statükonun elini güçlendiriyor' şeklindeki sözler, bu örgütün kimin yararına iş gördüğünü bir kez daha tartışılır hale getirdi. Hafızalarımızdaki olaylarla PKK eylemleri bir kez daha örtüştü. En son 27 Nisan'daki e-muhtıradan sonra yaptıklarını bir kere daha hatırlamamıza neden oldu.

PKK ve diğer terör örgütleri, Türkiye'de bireysel özgürlüklerin arttırılmasının ve düşman odaklı derin devlet yapılanmasının değiştirilmesinin önündeki en önemli engel olarak duruyor. Türkiye'de etkili çevreler konuşurken düşmanları iç ve dış düşman olarak telaffuz ediyor. Peki bugüne kadar PKK eylemleri kimin işine yaradı? Binlerce ailenin yüreğine ateş düştü de ne oldu? Bu ülkede yaşayan binlerce Kürt, Türk, Çerkez kökenli genç öldü de ne değişti? Güneydoğu yıllarca olağanüstü hal ile yönetildi, Kürt halkı mutlu mu oldu? Pınarcık'ta, Başbağlar'da çocukların karınlarına kurşun dolduruldu da ne oldu?

Ne olduğunu söyleyeyim. Yıllarca iç ve dış düşman söylemiyle kişisel özgürlükleri kısıtlayanlar, kendilerine çok önemli bir gerekçe buldu. Çağdaş dünyadaki gibi insan merkezli devlet taleplerine karşı, 'Türkiye'nin şartları farklı. Bakın Güneydoğu'ya, PKK terörüne' diyenler, iddialarına dayanak elde etti. Terör, ülkedeki bütün demokratik hakların rafa kaldırılması ve hep orada tutulması için çok önemli bir gerekçe oldu. Bu kargaşa sadece uyuşturucu ticaretine yaradı. Uyuşturucu ağaları türedi ve bunun bedelini Türk gençleriyle birlikte bütün Batılı gençler ödedi ve hâlâ ödüyor. Yassıada'daki askerî cezaevinden terör örgütünü yöneten Abdullah Öcalan, kimin hanesine işler yaptığının, Kürt gençlerini hangi planın emrine verdiğinin, hangi oyunun bir parçası haline getirdiğinin herhalde farkındadır.

PKK 30 yıldır ölüyor, öldürüyor. Peki Güneydoğu daha mı müreffeh, Kürtler daha mı mutlu, demokratik haklarına daha mı kavuşmuş durumda? Hepsinin cevabı koca bir hayır.

Zaman



Bu haber 608 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,449 µs