Tuvalet kağıdı kalmadı, zımpara verelim!

16 Mayıs 2008 13:29 tsi
Günler geçtikçe kapatma davasının sonucuna ilişkin ‘buluşlar’ daha sık duyuluyor. Aslında dillendirenlere bakarak bunlara ‘temenni’ ya da ‘öneri’ demek de mümkün. Anayasa Mahkemesi bunları ne kadar dinler bilinmez ama,

AKP’ye yönelik kapatma davasının sonucu her ne olursa olsun, Türkiye’nin siyasi denklemini kökten etkileyeceğinden, olası karara ilişkin “ince ama çok ince” fikirlere hergün yenisi ekleniyor.

Doğrusu hukuki yaratılıcık açısından parlak sayılması gereken bu olasılıklardan biri de 
TBMM Başkanı Köksal Toptan tarafından dillendirildi. Bu formül, şimdi buraya dikkat, “parti kapatmadan, toplumda kapatmış gibi tutum alındığı algısına yol açacak bir içtihat üretilebilir" sözleri.

Hukuk felsefesi açısından bakıldığında, bu formüle göre yüksek mahkeme “somut” bir karar verecek ama etkisi “soyut” olacak! Doğrusu üç gün bu önerme üzerinde düşünülebilir!

Hürriyet Gazetesi’nin bugünkü bir haberine göre ise Anayasa hukukçusu bir AKP kurmayı, Toptan’ın sözlerini şöyle yorumlamışı:

“Oylama 6’ya 5 olursa ‘Kapatma kararı 4’e karşı 7 oyla verilebiliyor. Oylama 6’ya 5 çıkarsa ne olur? Mahkemedeki çoğunluk AKP’nin kapatılmasını istemiş, ancak parti kapatılmamış olur. Mahkeme farklı bir oylamayla, 7’ye 4 çoğunlukla Hazine yardımını da keser. Türbanla ilgili Anayasa değişikliği de iptal edilirse, sözü edilen yerine gelmiş sayılır.”

Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya da mahkemenin, bilinenlerin dışında içtihat geliştirebileceğini söyledi. İyimaya "En az 7-8 yol var. Örneğin iddianame kabul edildi. Ancak mahkeme bu safhada bile ’Bu bir ara karardır, nihai kararım iddianamenin iadesidir’ diyebilir" dedi.

Dediğimiz gibi bu formüller gerçekten de yaratıcı. Ancak daha çok “temenni” gibi duruyorlar ve yüksek mahkemenin bu cin fikirlere ne denli itibar edeceği hayli tartışmalı. Yine AKP’nin bir çözüm için yoğun kafa patlattığının önemli bir göstergesi olduğu söylenmeli.

Bu haber 586 defa okundu.