En Sıcak Konular

İngiltere yeniden oyuna dönüyor!

14 Mayıs 2008 15:02 tsi
Aslında konu Ortadoğu olduğunda, “üzerinde güneş batmayan imparatorluğun” oyun dışı kaldığı pek bir zaman yok ama, belki “daha aktif” ve “yeni proje” bağlamında İngiltere’nin oyuna döndüğü söylenmeli. Nasıl dersen

İngiltere elbette ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ndeki başat dostlarından biri, birincisi. Bu projenin gelişme sürecinde önüne çıkan engellerde ise bir tür “tadilatçı” olarak algılanabilir.

Şu an “müttefiklerin” önündeki en büyük engel, “Şii hilali” olarak tanımlanan, başını doğal olarak İran’ın çektiği eksen. Bunun karşılığı olarak müttefiklerinden bir Sünni hilali yaratma arzuları biliniyor.

Sadece arzu değil, bu konuda önemli hamlelerin yapıldığı, bir çok Arap ülkesinin bu eksene dahil edildiği sır değil.

Bu soruna ek olarak bir de “bizzat” İran konusu var. İran yönelik bir askeri seçeneğin kullanılması olasılığı o kadar dillendirilmiş durumda ki, artık sadece zamanı konuşuluyor. Ve bunun için de elbette Türkiye önemli, aranan bir aktör.

Öte yandan İran’a sıcak vuruş gündeme geldiğinde bir an bile düşünmeden Rusya sürece dahil ediliyor. Kremlin’in buna rıza göstermeyeceği aşikar. İşte bunun içinde bir “birlik” hali gerekiyor.

Türkiye hiç istemiyor ama…

Ankara ise bu iki konudan da rahatsız. Hem Şii-Sünni konusunun hem de İran’a yönelik bir girişimin bölgeyi yeniden alevlendiriceği hem de Türkiye’nin konumunu iyice “iki arada bir derede” pozisyonuna iteceğine emin.

Hele işe bir de Rusya karışırsa, zaten enerji meseleleri yüzünden nane-molla olan ilişkilerin gerileceğini düşünüyor. Ankara bu tedirginliğinde haklı olmakla birlikte, “ok yaydan çıktıktan sonra” pozisyon almaktan başka çaresinin olmadığının da farkında.

İstemeye istemeye de olsa, hatta “karışmıyorum” dese dahi şeklen bile olsa “konumlandırılacağının” farkında.

Batı ise bu durumda daha çok “toplanma”nın nasıl sağlanabileceği üzerinde kafa yoruyor. Buradan kasıt şu; Türkiye’nin de dahil olacağı, Mısır’ın muhakkak dahil edileceği, Sünni ülkelerin bir arada gözükeceği, Irak’ın yani Bağdat’ın “merkez” olacağı bir yapılanma.

İşte burada “pratisyen” olarak devreye Londra giriyor. Yani Birleşik Krallık. İngiltere’nin bu oyunda önemli rol almasının sebeplerinden biri çok eski bir tecrübeye dayanıyor. Çünkü bu şartlar, o zamanın şartlarına “ülkelerin bir kısmı değişse de” uyuyor. Hele oyunda Rusya da varken!

Bağdat Paktı-1

Ama önce ve kısaca Bağdat Paktı-1’i bilmek gerekiyor. 1954 yılında Türkiye ile Pakistan arasında imzalanan anlaşmayla yola çıkan Bağdat Paktı ilginç bir yapı.

Ortadoğu’da İngiltere’ye sömürgecilik geçmişi ve bölgedeki diktatörlükleri ve krallıkları desteklemesi nedeniyle büyük bir nefretin doğduğu sırada Türkiye İngiltere ile yakın bir mesaiye girebilmişti.

Bu da doğal olarak Türkiye ile İngiltere’yi aynı safa sokuyor, İngiltere’ye yönelen tepkiler başta Mısır olmak üzere bölgenin diğer bir çok ülkesinden Türkiye’ye de yöneliyordu.

Buraya dikkat gerekiyor! Çünkü Bağdat Paktı-1’deki Mısır ile 2’deki arasında önemli bir fark var. Kraliçe’nin ziyareti öncesi Türkiye ile İngiltere arasında stratejik ortaklık anlaşması imzalandı.

Bundan tam bir hafta önce de Türkiye ile Mısır arasında stratejik ortaklık anlaşması imzalandı. Yani herşey düşünülüyor!

Devam edelim. Bağdat Paktı Türkiye ve İngiltere’yi bölgede birleştiren en somut adım oldu. İngiltere’ye göre Türkiye SSCB’nin etkisini artırdığı bölgede (artık Rusya olarak okuyabilirsiniz) diğer Müslüman ülkeleri çevresinde toplayarak komünizme karşı bölgesel bir direnç oluşturabilirdi.

Tabii İngiltere’nin başka hesapları da vardı. Bu yolla İngiltere de etkisini başta Irak ve Ürdün olmak üzere bölge ülkeleri üzerinde sürdürebilirdi.

Pakistan pakt sayesinde büyük bir İslam birliğinin kurulacağına inanıyordu. Araplar ise paktın İsrail’e karşı kullanılabileceğini umuyordu. Pakta ileride ABD’nin de katılması öngörülmekteydi. (Katılmadı ama bu sefer doğal üye!)

İngiltere’nin ‘cesaretlendirmesi’ sonucunda, Bağdat Paktı Türkiye, İran (Artık o yok), Irak, Pakistan ve Ingiltere arasında kuruldu.

Şimdi filmin 2’in bölümü

Bağdat Paktı-2 artık gösterimde. Muhtemelen üye sayısı çok daha fazla olacak. Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Pakistan, Afganistan, Irak, bazı körfez ülkeleri ve belki Türkiye. Arap ülkeleri itiraz etmese İsrail ama muhakkak-resmi veya gayr-ı resmi-ABD.

Bu pakt, “imza altına alınmış” bir birlik de olmayabilir. Gerek de yok. Merkez yine Bağdat. Hedef Şiiler, İran, Rusya! Amaç BOP! Kısaca "şekil" aynı!

Peki Türkiye ne yapacak? Bu sorunun yanıtı henüz belli değil.

İngiltere Kraliçesi daha burada. Hele gitsin, bakalım yeni gelişmeler ne gösterecek?



Bu haber 1,891 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,805 µs