En Sıcak Konular

Dehşet senaryo, kritik soru

14 Mayıs 2008 08:59 tsi
Dehşet senaryo, kritik soru
"Devletin karanlık dehlizlerinde geliştirilen senaryo şu:...." Şamil Tayyar, Kapatma Davası, Michael Rubin, ABD'nin ince hamlesi ekseninde yine derin yazdı..

Şamil Tayyar/Star

Dehşet senaryo ve kritik sorular

Türkiye, garip bir sarmalın içinde kendine yön arıyor. Daha doğrusu yerli ve yabancı işbirlikçilerinin yeniden dizayn etmeyi planladığı Türkiye, dizlerinin üzerine çökertilme tehlikesiyle karşı karşıya.

Bu büyük tuzağı kuranların hesabı birbirinden farklı olsa da buluştukları ortak payda, AK Parti’nin tasfiye projesinden geçiyor. Son dönemde Neoconlarla ulusalcılarımız arasındaki dirsek temasının hız kazanması ve meyvelerini vermeye başlaması, tehlikenin boyutlarını göstermesi açısından son derece önemli.

Kızsak, tepki göstersek de American Enterprise İnstitute uzmanı, hızlı Neocon Michael Rubin’in ulusalcılarımıza methiyeler dizen ifadeleri iyi okunmalı ve etrafımızdaki baş döndürücü gelişmeler daha geniş bir perspektiften değerlendirilmelidir.

Şu da unutulmasın, önümüzdeki süreç bu tehlikeyi daha derinden hissedeceğimiz günler olabilir. Neden mi? Başlayalım anlatmaya...

Karanlık senaryo

Devletin karanlık dehlizlerinde geliştirilen senaryo şu: Kapatma davası en erken ekim ayında sonuçlanacak, hem Başbakan hem Cumhurbaşkanına siyaset yasağı konacak, dava sürecinde yolsuzluk dosyaları patlatılacak, Erdoğan Yüce Divan’a gönderilecek, Gül Çankaya’dan indirilecek, AK Parti (farklı isimle) küçülecek ama devletle kavgalı olmayan isimlere emanet edilecek, bu kez sadece CHP değil aynı zamanda MHP de bu oyuna destek verecek!

Anlaşılıyor ki, projeyi hazırlayanlar Gül ve Erdoğan sonrasını bile planlamışlar. Şimdiye kadar hiçbir öngörüleri gerçekleşmeyen siyaset mühendisleri bu kez başarır mı? Bana mümkün gelmiyor ama gerekli tedbirler alınmazsa yol açacakları hasar büyük olabilir. Açıkçası, AK Parti yönetiminin tehlikenin farkında olduğu izlenimini edinmedim.

İki sandık

Senaryoda ilginç bir ayrıntı var. Kapatma davasında karar için ‘ekim’ ayını gösteriyorlar. AK Parti ise eylülden önce davanın sonuçlanmasından yana. Neden AK Parti acele ediyor? Senaristler neden en erken ekim ayı diyorlar?

Anayasanın 78. maddesine göre; Üye tam sayısının yüzde 5’inden fazla milletvekilliği boşalırsa ara seçim, 90 gün içinde yapılmak zorunda. Yani AK Parti kapatılır, 28 ve daha fazla milletvekiline siyaset yasağı konursa 3 ay içinde ara seçim zorunlu. Eğer senaristlerin planı tutar ve karar ekim ayında çıkarsa, ocakta ara seçim var demektir.

Biliyorsunuz 29 Mart’ta da yerel seçimler yapılacak. Bu durumda nasıl bir yol izlenecek?

Anayasanın 127. maddesine göre; Ara seçimden önceki veya sonraki bir yıl içinde yapılması gereken yerel seçimlerin, ara seçimle birleştirilmesi gerekiyor. Senaryoya göre hareket edersek; marttaki yerel seçim gelecek ocak ayına. Ocak ayında seçmenin önüne iki sandık birden konacak.

Başka bir ifadeyle, Anayasa Mahkemesi’nin ara seçimi zorunlu kılacak şekilde vereceği bir karar, 29 Mart’taki yerel seçim tarihini değiştirecektir. Karar ne kadar erken çıkarsa, yerel seçim tarihi o kadar erkene alınır.

6 ay şartı

Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muammer Aydın açıkladı, siyaset yasağına rağmen bağımsız milletvekili adaylığı yolu açık. Her şeyi bilen büyük savcı Sabih Kanadoğlu da aynı kanaatte olduğuna göre, bu konuda pürüz yok demektir. Siyaset yasağına maruz kalanlar, bağımsız aday olabilir yola kaldığı yerden devam edebilir.

Ama işin bir de yerel seçim boyutu var. İki seçimin birleştirilmesi anayasal zorunluluk haline gelecekse, yerel seçimlere ilişkin yol haritasının şimdiden belirlenmesi gerekir. Çünkü; Siyasi Partiler Kanunu’nun 36. maddesine göre, siyasi partilerin seçimlere katılabilmesi için ‘illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya TBMM’de grubu bulunması’ şart.

AK Parti’de kimi hukukçular, kanun maddesindeki bu 6 ay şartının sadece teşkilatlanmayla sınırlı olduğunu, grup kurmayı kapsamadığını savunuyor. Yani, her hangi bir zaman diliminde kurulacak grupla seçim vizesi alınacağı kanaatindeler. Teorik olarak haklı olduklarını düşünüyorum.

Ne var ki, ulusalcı çevrede bir süredir şu tez işleniyor: 6 ay şartı hem teşkilatlanma hem grup kurmak için geçerlidir. Karşılık bulur mu? Sadece 367’i hatırlayın yeter.

Böyle bir gelişmenin ne anlama geldiğini biraz daha açacak olursak şunu söyleyebiliriz; Her şey siyaset mühendislerinin öngörüleri doğrultusunda gelişir ve ocakta çift seçim kaçınılmaz olursa, AK Parti’nin en geç temmuz ayına kadar yeni parti projesini hayata geçirmesi gerekebilir. Anayasa Mahkemesi daha erken karar verirse, bu süre daha da kısalabilir.

Bu durumda ek süre vermeyerek zaman kazanmaya çalışan AK Parti için bu aceleciliği ayağına da dolanabilir. Bir bakarsanız, yeni parti için zaman kalmamış da olabilir. Tek yol kalır, o da seçime girme şartlarına sahip bir partiyle işbirliği yapmak.

Can alıcı sorular

Bir önemli gelişme de Kuzey Irak’ta yaşanıyor. Sakın ola ki, bu gelişmeleri iç siyasetteki gelişmelerden bağımsız düşünmeyin. Gelin şu sorulara hep birlikte cevap bulalım:

Uzun süredir üzerinde çalışılan, ABD’nin de destek verdiği PKK’nın tasfiyesine yönelik proje neden AK Parti hakkında kapatma davası açıldıktan sonra yürürlüğe kondu?

Abdullah Öcalan paketlendiğinde bu konudaki tüm açıklamalar siyasi otorite tarafından yapılırken, neden bu kez sözcülüğü Genelkurmay üstlendi?

Sonbaharda İran’a operasyon beklentilerinin tartışıldığı bu dönemde, ABD kiminle ne pazarlığı yaptı?

Özel Temsilci Murat Özçelik ve Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, Irak’taki temaslarını tamamlayıp dönerken operasyondan haberdar mıydı?

MİT, Başbakanlığı gelişmelerden ne kadar bilgilendiriyor?

Süreç AK Parti’ye rağmen mi yürütülüyor?

ABD, bu denklemin neresinde?

Yerimiz kalmadı, Cumaya buluşmak üzere...

 



Bu haber 1,250 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,077 µs