En Sıcak Konular

CHP'nin Erdoğan gensoru önergesine red

13 Mayıs 2008 23:57 tsi
CHP'nin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan hakkında 1 Mayıs olaylarıyla ilgili verdiği gensoru önergesi reddedildi.

Genel Kurul'da, gündem dışı konuşmaların ardından CHP Grup Başkanvekillerinin, "İstanbul'da 1 Mayıs kutlamalarının Taksim'de yapılmasını engelleyerek, toplantı ve gösteri özgürlüğünü ihlal ettiği, açıklamalarıyla güvenlik güçlerini orantısız kuvvet kullanmasına teşvik ettiği ve bu tutumuyla toplumsal barışı tehlikeye atarak çatışmacı bir süreç başlattığı" gerekçesiyle Başbakan Erdoğan hakkında verdiği gensoru önergesine geçildi.

Görüşmeler, önerge sahipleri adına CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol'un konuşmasıyla başladı.

Anadol, 165 ülkede 1 Mayıs'ın coşku ve şenlik havası içinde kutlanırken, Türkiye'de demokrasiye, insan haklarına, emekçilere indirilen darbe, gözyaşı ve kan olduğunu belirterek, "AKP'nin demokrasi ve özgürlük anlayışı, tüm gerçeğiyle ortaya çıktı, maskesi düştü. Ortaya, elinde sopa, biber gazı ve gaz bombasıyla ceberut bir devlet çıktı" diye konuştu.

İşçilerin ve sendikaların 1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlamak istediğini bildiren Anadol, "Neden, çünkü 1 Mayıs 1977'de Taksim alanında büyük bir provokasyon olmuştu ve 37 yurttaşımız yaşamını yitirmişti. İşçiler ve sendikalar, onları anmak için Taksim'de kutlamak istemişti. Israrları bundandı. Bu provokasyonda işçilerin günahı yoktu" dedi.

Başbakan'ın 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasına şiddetle karşı çıktığını ifade eden Anadol, "Neymiş efendim, ihbar almış provokasyon olacakmış. Soruyorum, önümüzde 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı var. Gençler, bu bayramı stadyumlarda, alanlarda gösteri yaparak kutlayacak. İhbar alırsa Sayın Başbakan, provokasyon olacak diye 19 Mayıs Bayramı'nı yasaklayacak mı?" diye sordu.

"Magandalara açık, işçilere yasak"

Anadol, kendisine laf atan AK Parti'li milletvekillerine, "Taksim'de yılbaşı kutlamaları serbest, yabancı turistlere cinsel taciz de serbest. Bütün dünyaya verilen televizyon ekranlarındaki görüntülerde millet olarak utanç duyuyoruz, yüzümüz kızarıyor. Siz utanmıyor musunuz? Taksim magandalara açık, işçilere yasak" dedi.

Taksim'e sadece işçilerin değil, hiç kimsenin sokulmadığını ifade eden Anadol, "Bunun için emrinizdeki vali ve emniyet müdürünü maşa olarak kullandınız. Yasaları paspas gibi çiğnediniz. Cenevre Konvansiyonunu bile ihlal ettiniz. İstanbul'u İstanbullulara zehir ettiniz. İstanbul'u korku kentine, hayalet kent haline çevirdiniz "diye konuştu.

Anadol, DİSK Genel Merkezi ve ÖDP İl Başkanlığı binalarına insanların zorla sokulup içeriye gaz bombaları atıldığını ileri sürerek, "DİSK Genel Merkezi'ne gaz bombaları atıldığında, içeride 9 parlamenter vardı, biri de kalp hastasıydı" ifadesini kullandı.

AK Parti'li milletvekillerinin, "Ne işi vardı içeride?" diye laf atmaları üzerine Anadol, "Ne işi mi var; Ee, ATV-Star ihalelerinde ne işi var?" diye sordu.

Cevdet Selvi: "AKP kendi ordusunu kurdu"

Grubu adına söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kocaeli Milletvekili Cevdet Selvi, AK Parti'nin kendi ordusunu kurduğunu iddia etti.

İşçilerin 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlama taleplerinin, "Anlamsız" gerekçelerle reddedildiğini savunan Selvi, "Provokasyon olacak" gerekçesinin dayanağının olmadığının ortaya çıktığını bildirdi.

Cevdet Selvi, "Provokasyon olmuştur. Bu provokasyonu, Tayyip Erdoğan, kendi korkusu nedeniyle gerçekleştirmiştir" dedi. Selvi, 1 Mayıs'ta İstanbul'da hayatın felç olduğunu ifade ederek, Taksim'de kutlansaydı, bu kadar ağır sonuçlar doğurmayacağını da savundu.

Güvenlik güçlerinin tutumunu da eleştiren Selvi, Türkiye'nin, güvenlik güçlerine ihtiyacı olduğuna işaret etti.

"Güvenlik güçleri de Sayın Başbakan gibi toplumda güvensiz bir noktaya düştüğü zaman, bu insanlar kime güvenecek?" diye soran Selvi, polisin, kenarda oturan bir kadına tekme atma hakkı olmadığını söyledi.

Selvi, iktidarın 1 Mayıs'ta, "Nasıl devlet kademelerinde örgütlenmiş, kuşatmış, kuşattıkça baskılarını artırmışsa, işine gelmeyen düşünür ve yazarları işinden attırıp, hoşuna gitmeyenleri sabaha karşı içeriye aldırma alışkanlığını sürdürmüşse, aynı şeyi yaptığını" öne sürdü.

Selvi, Başbakan Erdoğan'ın, 1 Mayıs ile işçileri böldüğünü öne sürerek, Erdoğan'ın açıklamalarını eleştirdi.

Selvi, "Türkiye'nin geleceği için, insanların mutluluğu için, şöyle veya böyle elinize imkan geçti diye bu ülkenin sahiplerini, bu ülkenin geleceğini düşünenleri, totaliter bir rejime sürüklemeye hakkınız yok. Elimde belgeler var, çıkarmak istemiyorum. AKP kendi ordusunu kuruyor" dedi.

Kürsüden dosya içindeki gazete kupürlerini gösteren Selvi'ye AK Parti'liler tepki gösterdi. "Daha var da göstermiyorum" diyen CHP'li Selvi, "Şu davranış ve tutumlar, bir totaliter rejime gidiş kaygısını düşündürüyor. Bu imajı verdiniz. Dünyaya da rezil ettiniz" diye sözlerini tamamladı.

DTP'li Demirtaş: "Nice olaylı 1 Mayıs'lar yaşanır"

DTP Grup Başkanvekili Selahattin Demirtaş, "Temel hak ve özgürlükler, bir kültür haline gelmedikçe ülkemizde nice olaylı 1 Mayıslar, Nevruzlar yaşanır" dedi.

DTP Grubu adına konuşan Demirtaş, 1 Mayıs olaylarını görmek için, 40 gün önce yaşanan Nevruz olaylarının incelenmesi gerektiğini söyledi.

Sokağa tükürmenin Kabahatler Kanunu'na göre suç olduğunu belirten Demirtaş, "Sokağa tükürülmesi durumunda hiç kimsenin aklına kanun gelmez. Bu hareket, bir kültüre, bir sosyal davranışa aykırı hareket olarak algılanır. Temel hak ve özgürlükler de böyledir. Ülkeyi yönetenlerden başlamak üzere bütün kesimlerde temel hak ve özgürlükleri algılama problemi var. Temel hak ve özgürlükler, bir kültür haline gelmedikçe ülkemizde nice olaylı 1 Mayıslar, Nevruzlar yaşanır. Olayların yaşanması, kültürel bir meseledir" diye konuştu.

Emniyet teşkilatının korunması doğrultusunda beyanların bulunduğuna değinen Demirtaş, "Olaylarda, TCK'nın işkenceyle ilgili maddeleri ihlal edilmiştir. Ortada aşırı güç veya orantısız güç söz konusu değildir. Güvenlik güçleri, sokaklarda işkence uygulaması yaptı. İşkenceyi örtbas etmekle mi emniyet teşkilatına zarar verirsiniz, yoksa şiddete meyilli güvenlik güçlerini cezalandırarak mı? Artık halının altına pislikler sığmaz oldu. Pislikleri örte örte Ergenekon ile Şemdinli ile uğraşmak zorunda kalırsınız" dedi.

MHP'li Mehmet Şahdır: "Elbirliğiyle zehir ettiler"

MHP Grup Başkanvekili, Mersin Milletvekili Mehmet Şandır da, işçi ve polisin, 1 Mayıs'taki olayların faili değil, gerçek mağdurları olduğunu savunarak, "Sendikalar ve hükümet, elbirliğiyle 1 Mayısı vatandaşımıza zehretmiştir" dedi.

1 Mayıs günü ekranlara yansıyan görüntülerin kabul edilemez olduğunu ifade eden Şandır, bu yıl da 1 Mayıs kutlamalarının, işçi bayramı, bahar bayramı olmaktan çıkarıldığını, vatandaşa zulüm, ızdırap gününe dönüştürüldüğünü söyledi.

Şandır, etnik bölücü terör örgütü militanlarının ve bazı ideolojik sol kuruluşların, kötü niyetli eylemlerini önlemek için görevlerini yapmaya çalışan güvenlik güçlerinin aşırıya kaçan ve özensiz davranışlarının, Türkiye'yi tüm dünyanın gözü önünde aşağıladığını, milleti utandırdığını belirtti.

Yaşananları "kör inadın eseri" olarak değerlendiren Şandır, "Bazı sendika ve sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin, feraset ve iyi niyetten yoksun yaklaşımları karşısında hükümetin tedbiri ve tavrı, gereksiz bir güç gösterisine dönüşmüştür" dedi.

Sendikalar ve hükümetin, el birliğiyle 1 Mayıs'ı vatandaşa zehrettiğini ifade eden Şandır, 1 Mayıs'ta yaşananların, Türkiye ve Türk milletine yakışmadığını kaydetti.

Şandır, 1 Mayıs'ta özellikle İstanbul'da yaşanan olayların sorumlusunun, hükümet olduğunu ileri sürerek, hükümeti, "gerginliğin tarafı, tırmandırıcısı, olayların bir parçası" olmakla eleştirdi.

Hükümetin, krizi iyi yönetemediğini ifade eden Şandır, 1 Mayıs olaylarının sorumlusu ve tarafları olarak, asla işçiyi ve polisi göremeyeceklerini belirtti.

Yapılan görüşmelerden sonra Erdoğan hakkında verilen gensoru önergesi reddedildi. 
 



Bu haber 490 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,225 µs