En Sıcak Konular

Afganistan'da görmezden gelinen gerçekler

13 Mayıs 2008 17:24 tsi
Afganistan'da görmezden gelinen gerçekler

Avustralyalı bir gazetecinin meslektaşı aracılığıyla Afganistan’daki aşiret liderleriyle yaptığı söyleşi, Amerikan’ın bölgedeki iflasının boyutunu gözler önüne seriyor.

Avustralya Unleash’den Jackie Dent, Kandahar’daki meslektaşına, Kandahar, Helmand, Kabil ve Gazne’de yaşayan aşiret liderlerine sorulması için sorular gönderdi. Taliban ve Hükümet’ten korkan liderler, adlarının açıklanmaması karşılığında sorulara cevaplamaya razı oldu.

Amerika’nın Türkiye’den ve NATO’nun diğer üyelerinden neden daha fazla çatışacak asker istediğinin nedenlerini ortaya koyan bu röportajı TIMETURK okurları için tercüme ettik.

Kandahar’da günlük hayat nasıl?

Çok rahat olduğu söylenemez. İntihar saldırılarının, kaçırılmaların ve hırsızlıkların olmadığı gün yok. Kurbanların çoğu da sıradan siviller. Polis kuvvetlerindeki yozlaşma ve profesyonel personel eksikliğinden cinayet oranları tavan yapmış durumda. Hükümet, bunu kontrol etmekten çok ama çok uzak…

Yerli ya da uluslararası özel şirketlerde çalışanlar işe gitmekten bile korkuyor. İşlerinden ayrılmaları için sürekli tehdit ediliyorlar. Kamudakilerse rehin alınıp öldürülüyor.

Temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları o kadar yüksek ki sıradan insanların ulaşması imkânsız. 100 kg. unun fiyatı neredeyse 100 dolar. Benzer her şey de olduğu gibi.

Çok az iş olanağı var. Uzak bölgelerde çalışmak mümkün değil.

Sıradan Afganlılar savaştan nasıl etkileniyor?

Birçoğu ya öldü ya da evleri körlemesine bombardımanlarla yıkıldı. Sağlık merkezleri bulunmadığı gibi mahkemelerde adalet de sağlanmıyor. Güvenlik, yasa ve düzen buralarda yok.

Direnişçiler köylerde esir alıyor ve NATO güçleri bu köylere operasyonlar düzenliyor. Ölenlerin yüzde 90’ı sıradan insanlar.

Çatışmalardan doğrudan etkilenmeyenler de başka sorunlarla karşı karşıya. Ana caddeler ve sokaklar kesinlikle güvenli değil. Hareket özgürlüğü diye bir şey yok. Her an, yol kenarındaki bir bombaya ya da pusuyla karşı karşıyayız.

Taliban ana yollara çıkıp, arabaları ve otobüsleri aramak için saatlerce kapatıyor. Hükümette çalıştıkları düşündükleri kişileri alıkoyuyorlar, zaman zaman da öldürüyorlar.

Caddeler güvenli olmayınca, temel ihtiyaç maddelerinin fiyatları da artıyor. Birçok insanın gücü yetmiyor zira alım güçleri ve gelirleri o kadar düşük ki.

Şiddet nereden geliyor?

Sıradan insanlar Taliban ve uluslararası gücün baskısı altında. Taliban köylere geliyor ve saklanıyor. Köylüler, başka bölgeden hatta başka ülkelerden gelen Talibanları beslemek zorunda kalıyor. Sivilleri sadece esir olarak görüp umursamıyorlar. Kimse bir şey diyemiyor çünkü korkuyor.

Bu arada, uluslararası güçler ve Afgan polisi bir bölgeye gittiklerinde oradaki insanları Taliban’a destek olmakla suçluyor.

Diğer bir sorunda militanlar, yani Taliban geldiğinde kaçan silahlı birimler. Bu militanlar her tür suçu işliyor ve şu anda onları durduracak Taliban yönetimi de yok.

Bu militanların çoğu yedek polis gücü olarak hükümetle birlikte çalışıyor, özellikle de uzak bölgelerde. İnsanların evlerine girip mücevherleri ve paralarını çalıyorlar. Uzak yerlerde kadın erkek birçok insana tacizde bulunuyorlar.

Kandahar’ın Dand semtinde, birkaç ay kadar önce, polis baba ve oğlu aşçı olarak işe alıp cinsel tacizde bulundu. 10 yaşından 12 yaşına kadar birçok kız tecavüze uğruyor.

Şiddet, Taliban ve Hükümet ile NATO güçlerinin savaşından kaynaklanıyor. Taliban rejiminin devrilmesinden sonra, uluslararası toplum sıradan insanların ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli adımları atmadı.

Daha önceki rejime o ya da bu şekilde dâhil olmuş sıradan insanları affetmelilerdi. Fakat zaman geçtikçe bu insanlar takip edildi, tutuklandı, hapse konuldu ve işkence gördü. Salıverildiklerindeyse Taliban’a geri döndüler.

Direnişçilere yabancı destek hâlâ sürüyor. Yardım ve cephane alıyor. Yani hâlâ hükümete ve NATO güçlerine saldırabiliyorlar.

Hükümet kurumları, ahlâksızlıkla ve rüşvetle yozlaşmış durumda. Herkes, ufak bir iş için bile rüşvet vermek zorunda. Sonuçta sıradan insanlar için adalet yok.

Afyon kaçakçıları de şiddetin diğer bir kaynağı, militanları ve mafyayı destekliyor. Mafya babaları ülkedeki tüm gücü kontrol ediyor.

Batı neyi hatalı yapıyor?

Ayrımcılık, Afgan kültürüne saygıları yok ve Hz. Peygambere hakaret içeren karikatürlerin Batı medyasında yayınlanması dini rahatsızlıklara neden oluyor.

Operasyon düzenlediklerinde NATO ve ISAF güçleri çok ciddi hatalar yapıyor. Körlemesine sivil bölgeleri bombalıyorlar. Kandahar’ın Panjwai, Helmand’ın Musa Kale ve Badni bölgelerinde yüzlerce sivilin öldüğü bu tür bombardımanların örneği çok.

NATO ve ISAF güçleri, pazarlardan geçtiklerinde masum insanlara ateş açıyor. Her ne kadar bu tür yerlerde intihar saldırıları gerçekleşiyorsa da, bu türden hareketler Kandahar şehrinde sürekli tekrarlanıyor ve sürdürülüyor.

Köylere operasyon düzenlendiğinde, birçok köylüyü direnişçi oldukları gerekçesiyle alıkoyup üslerine götürüyorlar. Orada onlara işkence edip aylarca hatta senelerce gözaltında tutuyorlar. Barışgücü kuvvetlerinden bu tür muameleler gören halk da direnişçilere katılıyor.

Evet, direnişçilerin köylerde yaşadıkları doğru. Fakat masum ve fakir halk onlara karşı ne yapabilir ki?

Savaşın diğer bir nedeni de Afganistan’ın etnik yapısı. Peştular, Afganistan’da çoğunluk fakat hükümetin her kademesinde yok sayılıyor. Kamu dairelerinde, üniversitelerde ve yurtdışı eğitim olanaklarından hak ettikleri payı alamıyorlar.

Taliban kazanıyor mu?

Taliban faaliyetleri gün geçtikçe artıyor. Sıradan insanlar, adalet, kanun ve düzen bulamadıklarından hükümetten hayal kırıklığı içerisindeler. Hükümetin kontrolü kaybettiği kesin.

Hükümetin gözden düşmesiyle insanlar Taliban’a katılıyor çünkü başka bir alternatif yok. Her sene faaliyetleri ve saldırıları artıyor. 2007 ve 2003 karşılaştırırsak dağlar kadar fark var.

2003’te, uluslararası organizasyonda çalışan yabancılar, silahlı bir eskort olmadan en uzak köşelere gidebiliyorlardı. Şimdi, uluslararası organizasyonda çalışan Afganlı işçiler bile böyle bir şeyi akıllarından geçiremez.

Güneyde, sadece şehir merkezleri ve eyalet başkentleri hükümetin kontrolü altında. Köylerde sadece Taliban hâkim.

Şiddet nasıl durdurulabilir?

Son 60 senedir, şiddet Afganistan’daki en büyük problem oldu. Her gün yüzlerce Afganlı öldürüldü.

Hükümet, şiddeti kontrol etmek için sağlam adımlar atmalı. Önce yozlaşmayı durdurmalı. Hükümet toplum için bir şeyler yapmalı ki insanlar onları desteklesin.

Uluslararası toplum ve hükümet problemlerin çözümü için karşı tarafla masaya oturmalı. Sonuçta Taliban’da Afgan. Bu ülkenin politik yapısında olmalılar çünkü 8 yıl boyunca onlar idare ettiler.

Barış görüşmelerine ve Loya Jirga’lara (Geleneksel Afgan şûra meclisi) Taliban da yer alması için davet edilmeli. Onlarsız bir barış başarılı olması mümkün değil.

Büyük Pak-Afgan Jirga’sı örneği önümüzde- Afgan sorunun iki tarafı var hükümet ve Taliban, fakat bu jirga’daki zıtlaşma bu değildi. Sonuçlardan görebiliriz, hiçbir şey değişmedi.

Tüm ülkedeki toplum ve aşiret liderlerinin de dâhil olduğu iki taraflı kapsamlı bir jirga’yla barışa ulaşılabilir.

Ekonominizin büyük kısmının afyona dayalı olması sizi korkutmuyor mu?

Tabii ki. Afyon, ekonomimiz için bir tehdit. Sadece birkaç kaçakçı ve zehir taciri karın çoğunu alıyor, sıradan insanlara afyon parası zaten düşmez.

Afyon yetiştirilen yerlerde mafya çok güçlü ve afyon parasından besleniyor. Onların kanun dışı ekimini ve ticaretini büyük kaçakçılar destekliyor.

Afyon ticaretinin doğrudan etkisini toplum üzerinde de görebiliriz. Uyuşturucuya kolay erişildiğinden insanlar bu illete bulaşıp bağımlı oluyor. Birçok insanın hayatlarının mahvolduğuna şahit olduk.

Afganistan’ın kullanabileceği birçok doğal kaynağı var. Afyon yerine, buğday, pirinç, pamuk ve diğer şeyleri ekersek, çok daha iyi sonuçlar alabiliriz. Ekonomi afyona bağımlı oldukça, güvenlik ve düzen tehdit altında olacaktır. Afyonun ekonominin temeli olduğu noktalarda okulların yakıldığını görebilirsiniz. Hükümetin haşhaş ekimini durdurmak için insanlara iş sahaları açması gerekiyor.

Neden Afganistan tarihinin bu kadar çok savaşla dolu?

Afganistan nüfusunun çoğunluğu okuma yazma bilmiyor ve eğitimsiz. Biri sivilleri kendi amaçları için çok rahat kullanabilir. Stratejik konumundan dolayı başka ülkeler Afganistan’da denge istemiyorlar ki çıkarları için kullanabilsin.

Bu tür dış müdahalelerin örnekleri çok. Sovyetler Birliği işgali, Pakistan’la sınır (Durand Hattı) sorunları, İran’ın azınlık Şii’lere desteği ve şimdi de sözüm ona, terörizme karşı NATO ve Amerikan işgali,

Bir de iyi ve samimi liderlerinde eksikliğini çekiyoruz

Uluslararası topluma ne mesajınız var?

Uluslararası toplum, bu süregelen trajediye son vermek için Taliban’la kapsamlı görüşmelere bir an önce başlamalı.

İkinci olarak, uluslararası toplum ihtiyacı olan insanlara ve halka yardıma odaklanmalı. Birçok alanda çok büyük projelere ihtiyaç var.

Yeni hükümetle geçen 7 sene sonra bile, Afganistan’da hala elektrik yok. Elektrik olmadan da endüstri olmuyor. Hükümetin, tek yaptığı sonuç vermeyen kısa vadeli projelere para harcamak.

7 sene sonra bile, polis güçlerimiz hâlâ mafyaya sırtını dayamış durumda, özellikle güney bölgelerinde. Ordumuz ve polisimiz, koalisyon güçleriyle birlikte, direnişi hâlâ durduramadı. Polis departmanı hükümetteki en yozlaşmış kurum. Güçlü bir ordu ve asker ülkede en çok ihtiyacımız olan şey.


TIMETURK
 



Bu haber 402 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,584 µs