En Sıcak Konular

'Gençlerin ölümü Başbakan'ın siyasi sorumluluğu'

13 Mayıs 2008 16:59 tsi
DTP Grup Başkanı Ahmet Türk, ''Hükümetten beklenen şey başkalarının evlatlarını askere alıp onların canı, kanı üzerinden politika yapmak yerine, barışçıl bir çözüm siyaseti oluşturarak öncelikle akan kanı durdurmaktır'' dedi.

Partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşan Türk, "AK Parti hükümetinin askeri operasyonlardaki anlamsız ısrarı, diyaloğa ve tartışmaya kapalı tutumu ve savaştan medet uman politikaları nedeniyle ülkemizde maalesef kan akmaya devam ediyor" diye konuştu.
 
Türk, "Hükümetten beklenen şey başkalarının evlatlarını askere alıp onların canı, kanı üzerinden politika yapmak yerine, barışçıl bir çözüm siyaseti oluşturarak öncelikle akan kanı durdurmaktır" dedi.
 
Ahmet Türk ayrıca, "Hükümet bunu yapmak yerine tam anlamıyla kan siyaseti yürüterek ülkeyi gerilimde tutmayı ve böylesi bir ortamda kendisini gizlemeyi, yaptığı hataları unutturmayı hesaplamaktadır. Bu kadar barış çağrılarına, barış girişimlerine yanıt vermeyen Başbakan, bu gencecik insanların ölümü nedeniyle siyasi sorumluluk sahibidir" şeklinde konuştu.
 
"Kuzey Irak'la kalıcı ilişkiler kurulmalı"

Kuzey Irak yönetimiyle daha kalıcı ve uzun vadeli ilişkiler kurulmasını da isteyen Ahmet Türk, "Irak Kürtleriyle kurulacak barışçı atmosfer Kürt sorununun çözümüne zemin hazırlayacaktır" dedi.
 
Türk, DTP'li milletvekilleriyle geçen hafta yaptıkları Irak ziyaretini de değerlendirdi ve bu girişimle Türkiye'nin kardeş halkları ile komşu halkları arasında iyi ilişkiler kurulmasını amaçladıklarını bildirdi.
 
Türkiye'nin son günlerde Irak Kürtleriyle kurmaya başladığı ilişkiye değinen Türk, Celal Talabani'nin Ankara'ya davetiyle başlayan ve son olarak hükümet temsilcilerinin Irak'a gerçekleştirdiği ziyaretle süren bu temasları "olumlu bulduklarını" söyledi.
 
Türkiye'nin, korkuları nedeniyle kendisini kapattığı, ilişki kurmaktan kaçındığı dinamiklerden birinin de Irak Kürtleri olduğunu ileri süren Türk, "Şimdi gerek Ortadoğu'daki yeni dengeler gerekse de uluslararası koşullar nedeniyle Türkiye'nin Kürtlerle belli boyutlarda ilişki geliştirme arayışına yöneldiğini görüyoruz. Bunu küçümsemiyor; tam tersine önemsiyoruz" dedi.
 
Ahmet Türk, "Daha bir yıl öncesindeki aşağılayıcı, hasmane tutumlara bakıldığında son ziyaretler bu noktada olumlu bir adım niteliği taşımaktadır. Beklentimiz ve temennimiz bu ilişkilerin daha kalıcı ve uzun vadeli olması yönündedir. Düşmanlıklar yerine halkların kardeşliğini esas alan bir süreci elbette biz de destekleriz. Bunun için elimizden gelen çabayı da sarf ederiz" diye konuştu.
 
"Kürtlerin çıkarı da Türklerin çıkarı da barıştadır"
 
"Türkiye'nin Irak Kürtleriyle kuracağı dostluk temelindeki ilişkinin yaratacağı barışçıl atmosfer, Kürt sorununun çözümüne de olumlu bir katkı sunabilir" diyen Türk, bunun yaşanan çatışmaların sona erdirilmesi yönünde bir fırsat doğurabileceğini söyledi.
 
"Irak'taki temasları sırasında Türkiye Kürtlerinin kaygılarını, ilgili muhataplarıyla paylaştıklarını" ifade eden Türk, "Temaslarımızda, halklar arası düşmanlık ve çatışmaları geliştirecek politikalardan uzak durulması, bunun yerine kucaklayıcı ve çözümü esas alan bir ilişkinin kurulmasının herkesin yararına olacağını kararlı bir biçimde ifade ettik" dedi.
 
"Temennimiz geçmişteki hatalara bir kez daha düşülmemesidir. Beklentimiz, ilgili ve sorumlu bütün tarafların çatışmalı sürecin barışçıl bir sürece evrilebilmesi için çaba sarfetmesidir" diyen Türk, "Kürtlerin çıkarı da Türklerin çıkarı da barıştadır, kardeşliktedir, dostluktadır. Bunun görülmesi ve buna göre hareket edilmesi gerekir. Aksi taktirde kaybeden yine halklarımızın ortak geleceği olacaktır" diye konuştu.
 
Erdoğan'a çağrı: "Barış için ortak çaba yürütelim"
 
Türk, "Bu kanı durdurmak Başbakan'ın ve hükümetinin elindedir. Halkın talebi ve özlemi çatışmaların yaşanmadığı, ölümlerin olmadığı huzurlu bir ülkedir. Bunu sağlamak ve gereğini yerine getirmek hükümetin görevidir. Hükümet artık militarist yöntemleri bir kenara bırakarak bir an önce çatışmaların durduğu ve silahların konuşmadığı bir ortamı tesis etmelidir" dedi.
 
Bir tek insanın ölmemesi için çaba sarf ettiklerini, bunun görülmesi gerektiğini belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a çağrıda bulunan Türk, "Bu gencecik bedenleri toprağa vermek hepimize acı veriyorsa o halde gelin barış için ortak çabalar ve ortak çalışmalar yürütelim. Eğer bunu yapacak niyetiniz veya cesaretiniz yoksa ölümlerden sorumlu olmaya devam edeceğinizi ve halkın iki elinin yakanızda olacağını bilmenizi isteriz. Gerçek bir toplumsal barışın tesis edilmesidir başarı. Başarı, cesur demokratik adımları atabilmektedir Sayın Başbakan..."
 
"Yarın PKK gider, farklı bir PKK gelir"
 
Başbakan Erdoğan'ın "Eve Dönün" çağrısı yaptığını anımsatan Türk, "Çatışmalar ne zaman şiddetlense bu yönteme başvuruluyor. Bunlar yeni değil. Savaşın en şiddetli dönemlerinin yaşandığı 1990'larda da yetkililer sık sık 'gelin teslim olun' derlerdi. Biz de insanların eve dönmesini istiyoruz. Peki evin içini düzelttiniz mi? Hayır... Altyapısını tamamladınız mı? Hayır... 'Eve dönüş' çağrısı yaparken o evin içini düzeltmeniz gerekmez mi? Evin içi bu haldeyken kim döner? Çatışma,silah ortamı gündemden çıkmadığı sürece evin içi düzelmez. Gelin, demokratik bir hamle gerçekleştirelim" diye konuştu.
 
"PKK, Kürt sorununun bir sonucudur; Kürt sorununun nedeni değildir" diyen Türk, "Eğer bugün PKK silahlı yöntemi esas almışsa, Kürt sorununun barışçıl yöntemle çözülmemiş olmasındandır. Bu yöntemlerin gündemden çıkması için süreci demokratik sürece dönüştürmeliyiz. Yarın PKK gider, farklı bir PKK gelir. Bu sorun hepimizin, ülkemizin sorunudur" dedi.
 
Ahmet Türk, "Türkiye'nin, demokratik, barışçı bir cumhuriyete dönüşmesi için ortak çaba göstermeliyiz. Devlet de artık 'ben babayım döverim' mantığından vazgeçmeli. Evlatlarını kucaklayacak, eşit tutacak mantıkla yaklaşmalı. Hepimiz silah bırakıp eve dönmeleri için çaba gösteriyoruz. Gerçekten o dağdaki gençlerimizin dönmesini mi istiyorsunuz? O halde demokratik katılım sürecini başlatın. Bunun için adım atın. Bir kardeşlik projesini geliştirin" şeklinde konuştu.
 
DTP Grup Başkanı Türk, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kuraklık yaşandığına da dikkati çekerek, çiftçilerin mağduriyetinin tespit edilmesi ve gerekli tedbirlerin alınması için Meclis Araştırması alınmasını istediklerini kaydetti. Türk, bölgenin afet kapsamına alınması gerektiğini savundu.
 
Tüm annelerin anneler gününü de kutlayan Türk, "Bu kadar kan, gözyaşı içinde bu günü nasıl kutlayabiliriz?" dedi ve annelere verilebilecek en büyük hediyenin barış ve kardeşlik olabileceğini söyledi.

cnnturk.com



Bu haber 486 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,451 µs