Uyanın ey solcular! Şimdi solun zamanı

Anayasa Mahkemesi'nden AK Parti'nin kapatılmayacağına dair bir karar çıkmasının imkanı yok gibi... Kapatılmasa bile partiye renk ve kimlik veren, siyasetini ve anlamını teşkil eden taşıyıcı kadroya siyaset yasağı getirilerek, hazine yardımı kesilerek ve içerden bölünerek kapatmaktan beter yapılabilir.

Böyle bir karar, karar vericiler açısından daha rasyonel görünebilir, çünkü böylece hem "parti kapatmış olmanın" ayıbından sakınılmış olur, hem de AK Parti işlevisizleştirilerek akarte edilir.

Ancak böyle bir karar, AK Parti'nin yeniden canlanma riskini göze almayı da gerektiriyor. Fakat merkezdeki muktedirler, önceki partilere nazaran bu kadar güçlü gelmiş bir "çevre" hareketine vurulacak darbe ne kadar büyük olursa, bu türden bir hareketin yeniden gelme zamanını o kadar uzatmış olacaklarını da biliyolar.

Söz konusu darbenin inceltilmiş, dolaylanmış, zamana yayılmış bir yargısal darbe olarak tasarlanması da bu amaca yöneliktir.

Peki bu ülkenin demokratikleşme, sivilleşme, huzur ve barış içerisinde özgürce yaşama, devletin vatandaşı değil vatandaşın devleti şekillendirdiği ve araçsallaştırdığı bir konuma gelme hayalleri ne olacak?

Daha önceki analizlerimizde sıkça tekrarladık: AK Parti, toplumun bu hayalleri ve talepleri için devlete karşı kullandığı bir araç... Ve şunu söyledik: AK Parti değil, demokrasi güçlenecek.

Şimdi bu araç diskalifiye edilmekte ve bunda başarılı olunacak gibi görünyor... Fakat toplumun demokrasi bilinci de güçleniyor, artıyor. İşte bu yüzden bu bilinci kanalize etmek gerekiyor...

Peki ne yapmalı?

Birincisi AK Parti'nin kimi anti-demokratik özelliklerine, uygulamalarına, pozisyonlarına ve merkezle kimi ittifak arayışlarına rağmen toplum tarafından demokrasi için bir araç olarak görüldüğü için sahiplenilmesi gerekiyor.

Fakat bu yetmeyecek. Başka bir cephe açmak gerekiyor...

İşte o cephe, ne DTP gibi Kürt olduğu için, ne de AK Parti gibi dindar olduğu için kapatılamayacak,  başörtüsünden, kadın haklarından Kürt sorununa, işçi haklarından Küçük Orta Boy İşletmelere,  gayri-Müslimlerden Alevilere toplumdaki tüm mağduriyetleri sahiplenen, Kemalizmle bağını koparmış, dine ve topluma tepeden bakmayan vicdanlı bir Sol hareketi gerektiriyor...

Hem AK Parti, işçi haklarında, gayri-Müslim ve Kürt meselesinde, hatta başörtüsü meselesinde de yeterli olamadığı için, hem de merkez tarafından bertaraf edildiği için böyle bir Sol harekete şiddetle ihtiyaç var...

Şuanda böyle bir sol kadro var mı? Böyle düşünen solcular çok, fakat güçlü bir organizasyon yaratabilmiş değiller.

Şimdi böyle düşünen solcuların bu saikle, demokratikleşme, sivilleşme ve AB üyelik süreçlerini temel gündemi yapan bir harekette bir araya gelmeleri gerekiyor. Böyle düşünmeyenlerin de vicdanlarının sesini dinleyerek Kemalizmle bağlarını kopartmaları, böyle bir hareketin taşıyıcıları olmaları gerekiyor.

Ne CHP Baykal gidince düzelecek, ne de Baykal CHP'den gidecek...

Vakit, AK Parti'den daha demokrat, daha özgürlükçü, daha güçlü, mağduriyetlerin direnişlerini birleştiren, ortaklaştıran bir Sol hareketin vaktidir... Tabi iyi solcular bunu iyi değerlendirirlerse...

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş