Ilımlı Kemalizm | " /> Ilımlı Kemalizm | "/>

En Sıcak Konular

Bu da Ilımlı Kemalizm

12 Mayıs 2008 12:02 tsi
Bu da Ilımlı Kemalizm Her gün Amerikan emperyalizminden şikayet eden, her kötülüğü ABD'ye bağlayan, Türkiye'deki hasımlarını Amerikan işbirlikçisi olarak yaftalayan çevreler, demokrasi dışı müdahaleler için hala Amerika'dan icazet arayışı içinde. Peki bu duruma sevinmeli mi

Yıldıray Oğur / Taraf
Cumartesi günkü Cumhuriyet gazetesinin manşetini görünce pek çok vatansever insan irkildi ve sarsıldı.
Hâlbuki uzun bir süredir bu gazetenin yayın politikası, haber ne olursa olsun manşeti, içinde AKP, Ilımlı İslam ve ABD kelimeleri geçen kombinasyonlarla vermekti. Bu kez gazete, mürekkepler ve matbaa makinelerinin oyununa geldi. Sağa sola forward edilmiş o güzelim Ilımlı İslamlı, o AKP’li, o ABD’li, o Fethullahlı manşetler kombinasyonundan şunu çıkardı:
“ABD’den Ölçülü Mesajlar”
http://www.iyibilgi.com/images/haber/22628.jpgTa Amerika’lardan gelen bu ‘ölçülü’ mesajları biz okuyuculara taşıyan kişi gazetenin Ankara temsilcisi Mustafa Balbay’dı. Bu röportajdan sonra soyadı çok muhtemeldir ki antisemitik radarlara takılmış Balbay, nasıl olup da; Pentagon’un dergisinde Türkiye’yi bölen haritalar yayımlayan, Fethullah Gülen’in Tanzanyalı kızlara Davut Güloğlu şarkıları ezberletme projelerini destekleyip, sadece Türkler’in bildiği BOP projesi kapsamında AKP eliyle Türkiye’de Ilımlı İslam rejimi kurdurmak isteyen ABD’nin, bu her türlü melaneti tezgâhladığı büyükelçiliğine gitmişti ve tüm bu işleri koordine eden büyükelçisi Ross Wilson ile konuşmuştu?
Hâlbuki böylesine bir ABD’nin büyükelçisi ile bırakın görüşmeyi, karşı karşıya gelmek için bile geçerli kalmış tek nedenimiz herhalde suratına tükürüp, kezzap atmak olabilirdi.
Ama heyhat! Savaş şartlarında yapılmış bu görüşmeden bir de üstüne üstlük ‘ölçülü’ mesajlar bile çıkarmıştı gazete. Böylece Cumhuriyet’çilerimizin ne kadar affedici ve geniş gönüllü insanlar olduğunu da kendimizden utanarak öğrenmiş de olduk. Demek ki ceberutlukları sadece bize karşıymış.
Hem ölçülü olsa ne yazar ABD ne hakla bize mesaj verebiliyor, yakınmasını geçiyoruz şimdilik. Daha da büyük sorunumuz şu; Peki Cumhuriyet gazetesi bu emperyalist, kolonyal mesaj trafiğine nasıl alet olmuştu? Bu sömürge valisinin hem de Türkiye’nin güzelim içişleri hakkındaki açıklamaları nice yerli darbe muhtırasına tanıklık etmiş, nice genç subay haberlerini görmüş, nice laiklik mesajı verilmiş o tarihî manşetler abidesinde nasıl kendine yer bulabildi?
Ve nasıl oldu da Balbay elâlemin büyükelçisine Türkiye’nin içişleri hakkında sorular sorabildi. Bu da içişlerimize karışmak suçuna yataklık etmek değil midir?
Elin Amerikalısına ne AKP kapatma davasından? Onun laiklik mesajına mı ihtiyacımız var? Şu soruya bakar mısınız? “AB sizin kadar kapatma meselesine yansız yaklaşmıyor. Onlar AKP’yi desteklerken siz laiklik deyip bizi destekliyorsunuz. Böylece bizim hoşumuza giden şeyler söylediğiniz için de içişlerimize karışmış olmuyorsunuz. Böyle düşünüyor musunuz siz de?”
Bu ‘Dar-ül Ilımlı İslam’ ülkesindeki laik cihatta her türlü tutarsızlık da caizdir, ancak kolonyal bir sömürge eğitiminden geçmiş sömürge bir zihnin eseri olabilecek böylesine çanak sorular sormak da. İlla fetva diye tutturursanız Ergenekon lobisi Türk Ortodoks Patrikhanesi’nde toplaşıp size verebilir de.
Peki, “ABD’den Ölçülü Mesajlar” manşetinde sırıtan ‘ölçülü’ kelimesinin yerine neden ‘ılımlı’ sözcüğü ısrarla kullanılmamıştı sizce? Yoksa daha önce bayrak yapılıp, ırzına geçilmiş ‘ılımlı’ kelimesinin tüm bu tutarsızlıkları hatırlatmasından mı korkuldu?
Yoksa memleket “benim içişlerim”, “onların içişleri” diye sahiden ikiye bölündü de haberimiz mi olmadı? “O kesimin içişlerine buyurun lütfen karışın, karışmazsanız darılırız vallahi, buyurun buyurun, kendi içişleriniz gibi” ama, bizim aleyhimize olan içişlerine asla karışmayın.
İşimize gelirse tabii ki içişlerimize karışılmasına ses çıkarmam gibi samimi bir itirafa bile hasretiz bu tutarsızlıklar içerisinde.
Mesela 1980’de darbeye direnmek için çıkartılan Arayış dergisinde şimdilerin hızlı ve ışıklı “içişlerimize karışan alçaktır”cılardan birinin o gün içişlerimize karışan Batılılar’ı savunmak için 1937 yılında Atatürk’ün söylediği bir sözü hatırlatmasındaki samimiyete: “Dünyanın filan yerinde bir rahatsızlık varsa bana ne dememeliyiz. Böyle bir rahatsızlık varsa tıpkı kendi aramızda olmuş gibi onunla ilgilenmeliyiz. İşte bu düşünüş, insanları, milletleri ve hükümetleri bencillikten kurtarır.”
Yoksa bir taraftan Rehn’e, Barroso’ya içişlerimize karışmayın deyip sonra da kendisinin, eşinin, çocuğunun ideal tip olduğu egosantrik bir sosyolojik yorumla bir “ortalama laik Türk” ne yapar uydurarak, hâkim İslamofobik rüzgârı da arkasına alıp en şahin ABD’li yetkililere, Rehn’e Barroso’ya “Ah asıl senin desteklemen gereken bizdik, biz bize yakışırdık. Bak ben şarap bile içiyorum. Akşam yemekten sonra ancak kuru bir çay içip uykusu gelen, Osama Bin Ladin benzeri bu adamlarda ne buluyorsunuz Allah aşkına” yazmışları görünce doğrusu bu Kemalist samimiyeti insan özlüyor.
http://www.iyibilgi.com/images/haber/15201.jpgBen, geçtiğimiz cumartesi günkü Cumhuriyet’te “ABD’den Ölçülü Mesajlar” manşetini görünce demokrasimiz adına ‘oh’ çekmişlerdenim. Tüm dünya bize karşı deyip, ümidini yitirmiş, dünya ne der umurunda olmayıp her an bir çılgınlık yapabilecek “Çılgın Kemalizm” yerine, hâlâ ABD’den kendisine destek ve meşruiyet arayan bir ‘Ilımlı Kemalizm’i’ tercih ediyorum çünkü. Demokrasimiz için iyi bir haftasonuydu geçtiğimiz. Kaldı birkaç bin haftasonu daha. Ha gayret!

 



Bu haber 485 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,221 µs