AKP dışında demokrasi isteyen yok! | " /> AKP dışında demokrasi isteyen yok! | "/>

En Sıcak Konular

Üskül: AKP dışında demokrasi isteyen yok!

12 Mayıs 2008 08:35 tsi
Üskül: AKP dışında demokrasi isteyen yok! Hakkında siyasi yasak istenen AKP’li Zafer Üskül gayet emin: AK Parti’nin kendini savunmasının kolay olduğunu düşünüyorum, kapatılacağını da sanmıyorum. Çünkü partinin laiklik karşıtı eylemler içinde olmadığını biliyorum. AK Parti dışında demo

Nagehan Alçı'nın röportajı:

 Hakkında siyasi yasak istenen AKP’li Zafer Üskül gayet emin: AK Parti’nin kendini savunmasının kolay olduğunu düşünüyorum, kapatılacağını da sanmıyorum. Çünkü partinin laiklik karşıtı eylemler içinde olmadığını biliyorum. AK Parti dışında demokrasi isteyen bir hareket yok. Sadece AK Parti ile Türkiye daha demokratik bir yapıya kavuşturulabilir. Eskiden beri türban sorununu çözmek isteyen insanlar MHP’den öneri gelince buna karşı çıkabilirler miydi?

Sosyal demokrat kimliğiyle tanınan Prof. Zafer Üskül, AKP’ye geçtiğinde herkes şaşırmıştı. 22 Temmuz’da milletvekili seçildikten kısa bir süre sonra Sabah gazetesine bir demeç vermiş ve “Anayasayı Atatürkçülük dahil tüm ideolojilerden arındırmalıyız” diyerek şimşekleri üzerine çekmişti.

Bu demecin üzerinden 9 ay geçti. Bu arada Zafer Hoca siyasi yasağı istenen 71 kişilik listede yer aldı.

Geçtiğimiz salı günü Meclis’te konuştuğumuz Zafer Üskül, “Aynı şeyleri Zafer Üskül olarak söyleyince problem yoktu, AK Parti milletvekili olarak söyleyince tepki aldım” diyor...

Dava sürecinde AKP’nin gerilimden uzak bir yol haritası takip edeceği iddia ediliyor. Hatta Başbakan’ın gazetecilerle birlikte katıldığı bir yemekte böyle bir yol haritasından bahsedildiği konuşuluyor.

Sayın Başbakan’ın katıldığı yemekte konuşulanları bilmiyorum. Ancak AK Parti zaten gerilim isteyen bir parti değil. Siyasi iktidarı elinde bulunduran bir partinin yapması gereken ülkeyi germek değil, tüm yurttaşların birlikte huzurlu yaşatmanın yollarını aramaktır.


Kapatma davası partililerin ruh halini nasıl etkiledi?

AK Parti bir kitle partisi. Her konuda birbirinden farklı düşünen insanlar olacaktır ki bu dava herkeste farklı duygular yarattı.


Sizde yarattığı duygu neydi?

Şaşkınlık. Yaşamım boyunca laikliği savunan bir insan olarak laikliği tehdit etmekle itham edilmekten şaşkınlık duydum. Ancak bir karar alınınca o karara uyulur. Ben AK Parti’nin kendini savunmasının son derece kolay olduğunu düşünüyorum. Çünkü partinin laiklik karşıtı eylemler içinde olmadığını biliyorum.

ANAYASA, LAİKLİĞE AYKIRI DEĞİL

AKP gerilimden uzak duran bir parti diyorsunuz ama son dönemde gerilimlerin kaynağı da kendisi oldu. Bugünkü ortamı yaratan türban meselesiydi. Şimdi sergilenecek yaklaşım gerilimin kaynağı olmaktan geri durmak mı olacak?

Türban sorunu 20 yıllık bir sorun. Tüm partiler bu sorunu kendilerinin çözeceklerini dönem dönem ifade ettiler. CHP dahil. AK Parti de elbette bu sorunun çözülmesini istiyor. Ben bir öğretim üyesi olarak türbanlı öğrencilerin öğrenim hakkından mahrum edilmesini hiçbir zaman doğru bulmadım. En son anayasa değişikliği sırasında da sorun tamamen yüksek öğrenim özgürlüğü çerçevesinde ele alındı. Ortada laiklikle ilgili herhangi bir konu yok. Laikliğe aykırı bir anayasa değişikliği söz konusu değil.

AKP, MHP’YE HAYIR MI DİYECEKTİ

Gerilimi AKP yaratmadıysa kim yarattı?

Eskiden beri bu sorunu çözmek isteyen insanlar MHP’den böyle bir öneri gelince buna karşı çıkabilirler miydi? Siyasi olarak kolay bir şey değil bu. Keşke böyle olmasaydı da genel anayasa değişikliği çerçevesinde bu sorun çözülebilseydi.


Maalesef çözülemedi. İp nerede koptu?

Bence gerilimin doğmasını gerektirecek bir konu yok. Ama toplumun bir kesimi ısrarla bu konuyu gerilim kaynağı olarak ortaya atıyor.


Gerilim yok ama var gibi mi davranılıyor?

Evet.


Var ya da yok; ama kapatma davasının iddianamesinde sizin de bir ifadeniz yer alıyor. Türban sorunu ile ilgili “Bu sorunu başka bir şekilde çözmeye çalışmak gerekiyor” dediniz. Ne kastettiniz?

Herhangi bir şey kastetmiş değilim. Benim oradaki vurgum tamamen hukukun üstünlüğü anlayışına uyuyor. Ortada bir yasak yok aslında. Anayasa Mahkemesi’nin bir kararı var ama bu, yorumlu bir karar. Ben de, yorumlu da olsa, böyle bir karar olduğu için rektörlerin bir şey yapamayacağını söyledim. Bunun laiklikle uzaktan yakından alakası yok.


İddianameye giren “Başka bir şekilde” ifadesiyle neyi ima ettiniz?

Siyasi partiler bu sorunu çözmek istiyorsa aralarında anlaşırlar. Bu anayasa değişikliği de olabilir, yasa değişikliği de, fiilen zaten olmayan bir yasağın kaldırılması da. Orada herhangi bir yön gösterme söz konusu değil.


İnsan Hakları Komisyonu Başkanı olarak “Başı açık olup da mağdur duruma düşen olursa bize gelsin” demiştiniz. Gelen

oldu mu?

Hayır. Öyle bir baskı olacağını da zannetmiyorum.

GAYRİMÜSLİM VEKİL OLSA KEŞKE

AKP laiklik karşıtı herhangi bir eylem içinde olmamıştır diyorsunuz. Laiklik devletin tüm inançlara eşit mesafede durmasını gerektirir. AKP’nin öngördüğü devlet bütün inançlara eşit mesafede midir?

Elbette. Biz bu kadar yasa çıkardık. Laiklik ilkesine aykırı sayılabilecek tek bir yasa yok ortada. Örneğin geçtiğimiz dönemde AK Parti nüfus kanununda değişiklikler yaptı, nüfus kağıdında din hanesini kişinin iradesine bıraktı. Bu çok özgürlükçü bir değişiklik değil midir?


AKP tüm inançlara eşit mesafede durma iddiasında ise neden Müslüman olmayan kimseye milletvekilliği teklifi götürmedi? Neden bir Ermeni, bir Rum yok partide?

Onu bilemem. Ben o sürecin içinde yer almadım. Keşke olsaydı, ama ne yazık ki hiçbir siyasi partimizde yok.

SİYASETTE SOLDA PARTİ YOK

Siyasette bir boşluk olduğu söyleniyor. Siz bu boşluk nedeniyle mi AKP’desiniz?

Evet, bir boşluk var. Keşke olmasaydı. O zaman nerede olurdum, bilmiyorum. Belki siyasete aktif olarak girmem gerekmezdi. Ama solda boşluk olduğu için, AK Parti dışında demokrasi isteyen bir hareket yok. Sadece AK Parti ile Türkiye daha demokratik bir yapıya kavuşturulabilir. Ben de bu yolda hizmete çalışıyorum.


AKP’ye katılma sebebiniz yeni anayasaya katkı sağlamaktı. Şu an süreç dondu. Ne hissediyorsunuz? ‘Keşke girmeseydim’ mi?

Hayır, çünkü çalışmalarımız devam ediyor. Baştan aşağı yeni bir anayasa yapmasak bile kısmi değişiklikler yapmaya çalışıyoruz. Hem siyasi parti hem seçim kanunu yönünde.


163 TECRÜBESİ 301’İ KALDIRTMADI


Anayasa Mahkemesi AKP’yi kapatmadan bir uzlaşma sağlayabilir mi?

AK Parti’nin sistemle uyuşmadığı iddiasını kim ortaya atıyor, bilmiyorum. Bu yapı içinde, cumhuriyetin temel niteliklerine dokunmadan demokrasiyi geliştirmeye uğraşan bir parti AK Parti. Benim bu partide yer almamın nedeni de bu.


22 Temmuz’dan sonra AKP’nin rotasını değiştirdiği, söylediğiniz hedefleri aksattığı söyleniyor. Kanıt olarak da 301’in gecikmesi gösteriliyor. Sizin milletvekilliğiniz döneminde partinin ajandasından rahatsızlık duyduğunuz oldu mu?

301’in çok daha önce değiştirilmesini isterdim tabii; madde geçtiğimiz dönem değiştirilecekti. Muhalefet tepki gösterdiği için olmadı. Meclisin çok yoğun bir temposu var, ben herhangi bir erteleme ya da değiştirmeme niyeti olmadığını biliyorum; ama daha önce olabilirdi.


301’de yapılan değişiklikler sizin için yeterli midir? Kaldırılması taraftarı değil misiniz?

İfade özgürlüğü açısından kaldırılması da savunulabilirdi, ancak daha önce yaşanmış olan bazı olaylar değiştirilmesinin daha gerçekçi olacağını düşündürttü bize. Örneğin eski TCK’nin 163. maddesi kaldırılınca yerine başka maddeler kullanıldı. Acaba yine aynı şey olur mu diye düşündük.


Yapılan değişikliğin yeterli olduğunu düşünüyor musunuz?

Uygulamayı görmek gerekir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi çerçevesinde davranılıp davranılmadığına bakmak gerek.


AKP’li değilken sorun yoktu!


Milletvekili seçildikten kısa bir süre sonra “Atatürkçülük dahil tüm ideolojilerden arındırılmış bir anayasa yapacağız” diyerek çok tepki çektiniz.

Onlar benim kişisel görüşlerimdi. Üstelik yeni şeyler değildi. Zamanında Deniz Baykal da Erdoğan Teziç de aynı öneriyi getirdi. Zafer Üskül olarak söylediklerimi AK Parti milletvekili olarak söyleyince inanılmaz tepki aldım.


Bu demecin kapatma davası açılmasında rolü olmuş mudur?

Bilemem.


Ceza usulü uygulanacak savunma hakkım var


Siyasi yasağı istenenler arasında siz de varsınız. Bireysel savunma hakkınızı kullanmak istediğinizi söylediniz. Bir yandan parti ve diğer isimlerle ilgili süreç devam ederken siz ayrıca kendi sürecinizi mi işleteceksiniz?

Bir kişiye ceza verilecekse onun mutlaka savunmasının alınması gerekir. Bu, adil yargılanma hakkı çerçevesinde temel bir ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı zamanda bu davaya ceza muhakemesi usulü uygulanacaktır. Bu da savunma hakkını doğurur. Bunlara dayanarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurdum. AK Parti tüzel kişilik olarak savunmasını yapacak, ama ben kendi savunmamı yapmak istiyorum.


Sizin gibi siyasi yasağı istenen diğer isimler de başvuru yaptı mı?

Bildiğim kadarıyla şu an milletvekili olmayan Resul Tosun başvurmuş ama reddedilmiş. Benim başvurumla ilgili henüz olumlu ya da olumsuz bir cevap gelmedi.


Parti kapatılırsa Başbakan’ın bağımsız aday olarak Meclis’e girebileceği konuşuluyor. Sizin için de böyle bir şey geçerli mi?

Hukuksal olarak bir engel yok ancak tekrar söylüyorum: AK Parti’nin kapatılacağını düşünmüyorum.


Kapatılırsa böyle bir yol düşünür müsünüz?

O zaman bakılır.


1 Mayıs’ı İnceleyeceğim


1 Mayıs’ta polisin orantısız güç kullandığı iddiaları var. İnsan Hakları Komisyonu’na bu konuda başvurular oldu mu?

Komisyonun 4 CHP’li üyesi var. Dilekçeyle konunun araştırılması için başvurdular. Bu hafta Hakkari’de bir incelemede olduğumuz için konuyu önümüzdeki hafta ele alacağız.


Siz 1 Mayıs’ta hükümetin yaklaşımını doğru buldunuz mu?

Önce iddiaları incelemek lazım. İncelemeden kanaatte bulunamam.

akşam



Bu haber 223 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,200 µs