Kürt sorunu ve operasyonlar: Ne olacak? | " /> Kürt sorunu ve operasyonlar: Ne olacak? | "/>

En Sıcak Konular

Kürt sorunu ve operasyonlar: Ne olacak?

10 Mayıs 2008 16:31 tsi
Kürt sorunu ve operasyonlar: Ne olacak? Kuzey Irak'la ilişkilerde yeni bir dönemece girilirken Kürt sorununun mahiyet değiştirdiği iddia ediliyor. Sorun sadece askeri operasyonlarla çözülmez deniyor ama askeri operasyonlar devam ediyor. Mehmet Metiner'le söyleyişimize devam ediyoruz.

Kara hareketinden sonra ortaya çıkan tabloyla beraber, bu sorunun sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceği ifade edildi. Hiç dillendirmeyenler de ifade etmeye başladı. Fakat geçen sürede askeri operasyon dışında bir şey yapılmış değil. Nasıl bir siyasi açılım düşünülüyor olabilir, gerçekten düşünülüyorsa?

Ne Kürt sorunu ne de PKK ile mücadele, sadece asayiş mantığına indirgenerek çözülemez. Sorunun kültürel-kimlik boyutu var, tarihi, siyasal yönleri var. Eğer dağa giden yollarınız açıksa, istediğiniz kadar öldürün, çözemezsiniz.

Öldürmeler yolları daha çok açıyor…

Sayın Barzani de bunu söylediğinde, nedense Türkiye’de birçok kimse “PKK ile mücadeleden rahatsız. Zaten Barzani var PKK’nın arkasında” şeklinde yaklaşıyor. Bunlar doğru çıkarımlar değil. 25 yıllık acılı tarihimiz bize gösterdi ki, PKK ile sadece askeri yöntemlerle mücadele etmek mümkün değil. Başka bir örgütle de baş edilemez. Bu, devlet katında da kabul görmüş bir yaklaşım. Ama Türkiye’de cesaretle atılamayan adımlar var. Bu doğru saptama kabul görüyor ama açılım siyasetine hükümetler cesaret edemiyorlar. PKK’nın mobilize edebildiği milyonlarca Kürt yurttaşlarımız var, PKK’nın sosyolojik tabanı üzerinden siyaset yapan  Meclis’te bir siyasi partimiz var, Güneydoğu’da belediye başkanlarımız var. PKK’yı sadece dağdaki teröristler olarak görürseniz bunu çözemezsiniz. Sayın Barzani’nin de dediği bu. Sayın Barzani 15 yaşından beri peşmerge olarak babası Molla Barzani’nin yanında bu olayın içinde bulunan, tarihsel bir birikimi olan birisi.

O zaman siyasi çözüm, askeri kahramanlıktan çok daha cesaret isteyen bir konu?..

Tabii, Türkiye’de aslında en kolay yöntem askeri yöntemdir. Sonuçta asayiş mantığıyla yaklaşırsınız ve karşınızda bir düşman vardır ve çatışırsınız. Ama düşman diye gördüğünüz insanların aileleri, yakınları ülkenizin vatandaşları. Düşman diye nitelendirdiğiniz insanlar da sizin ülkenizin yurttaşları büyük çoğunlukla. Bence Kürt sorunu PKK’dan bağımsız, bir kimlik hakkı olarak ele alınmalı. PKK artık başlı başına ayrı bir sorundur. PKK problemini çözme istiyorsak, dağdakilerin kabulüne mazhar olabilecek bir proje gerekmektir. Bu teröre taviz değildir, tam tersine bir problemin çözümüne katkıdır. Yoksa 25 yıl daha, PKK’nın gücü azaltılabilir ama bu tedhiş boyut değiştirebilir ve sorun devam eder. Öteki türlü, demokratik çabalarla, anayasal haklarla, vatandaşlık anlayışı içinde çözülebilir. Aslında sorunun çözümüne engel olanların çözümün mümkün olduğunu bildiği halde bunu imkansızlaştırdıklarını sanıyorum. Çünkü sorundan nemalanmaktalar. PKK da sorundan beslenmektedir. Tedhişi, terörü derinleştirmesi bunu gösteriyor. Çünkü terörü derinleştirirsem Kürt sorununun çözümüne yönelik adım atılamaz ve ben varlığımı devam ettiririm diye düşünüyor. Ulusalcı çevreler yada iktidar aygıtı içerisinde bulunan statükocu çevrelerde iktidarlarının devamı için sorunun devamını istiyorlar. Laiklik meselesinde de aynısı geçerli. Bu ülke kaynaklarını tüketen bir yaklaşım. 25 yıldır vatan evlatlarımız can veriyorlar. Bu mantık doğru değil. Kürt sorununu kan dökmeden, laiklik sorununu da gerilim yaratmadan çözebiliriz. Bazıları yeni çözümlere imkan vermiyorlar. Yeni çözümleri ihanetle özdeşleştiriyorlar.

Öyleyse çözümsüzlük üzerinde oturan iktidar kaynaklarını tüketen yeni taktikler düşünmemiz lazım…

Yani kazan-kazan siyaseti. Hepimize, ülkeye kazandıracak bir yeni siyaset… Bu ülkede laiklik sorun değil. Tabi eğer siz dini de, laikliği de siyasallaştırırsanız, laikliği topluma dayattığınız bir seküler din gibi yada dini herkese dayatılması gereken bir ideoloji olarak görürseniz tabii ki sorun çıkar. Fakat bunları farklı algılayabilir, demokratik temelde yorumlayabiliriz. Kürt meselesinde de aynısı… Kürtlerle Türkler arasında eşit haklarda bir vatandaşlık içinde yaşayabilir. Ama siz “Kürtçe kurs açtık, daha ne istiyorsunuz” derseniz bu sizin kendiniz efendi, diğerlerini aşağıda gördüğünüzü gösterir. Bunun değişmesi lazım. Bu ülkede Kürtlerin de, Türklerin de, Çerkezlerin ve Arapların da aynı haklarının olması lazım. Anadil eğitim, anadilde eğitim… Bunun formülleri bulunabilir. Bunların konuşulması lazım, üniter yapıyı, toplumsal dokuyu tahrip etmeden. Ama biz farklılıkları inkar ederek toplumsal dokuya zarar veriyoruz. Halbuki farklılıkları kabul ederek siyaset yapılabilir. İnşallah Türkiye demokratik sürece evrilir de hep birlikte kazanırız.

Röportajın birinci kısmı için tıklayınz.

-SON-

www.iyibilgi.com özel İlhan Döğüş



Bu haber 684 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    109,970 µs