Kürtlerle ittifak etmez… | " /> Kürtlerle ittifak etmez… | "/>

En Sıcak Konular

Kemalizm Kürtlerle ittifak etmez…

10 Mayıs 2008 15:08 tsi
Kemalizm Kürtlerle ittifak etmez… AK Parti demokrasiden ne anlıyor? AK Parti'nin devlet partisine dönüşmesinin kapatma davasıyla ilgisi var mı? DTP kapatılmayıp AK Parti kapatılır mı? Kemalizm böyle bir ittifaka girer mi? Ruşen Çakır'la röportajımızın ikinci kısmı...

Bir diğer kapatılma riski olan parti DTP… DTP’nin kapatılma riski AK Parti’den daha fazla mı sizce?

DTP kesin kapatılacak. Bugüne kadar bütün partileri kapatıldı. Düşünsenize Tayyip Erdoğan ile ellerini sıkmıyor. Kimse DTP’nin kapatılacağını bile tartışmıyor, böyle bir ortamda. Yani DTP’nin kapatılması üzerinde bir sözbirliği var. DTP’nin de, AKP’nin de kesinlikle kapatılmaması gerekiyor, ama ikisi de kapatılacak gibi görünüyor.

Geçen gün çok fazla dolaşmayan şöyle bir senaryo konuşuldu: DTP kapatılmayacak, AK Parti kapatılacak ve böylece bir AK Parti’ye, İslam’a karşı Kürt-Kemalizm ittifakı oluşacak.

Bunlar biraz fazla komplo teorisi. Bu tür yapılar benim bildiğim kadarıyla yok. İnsanlar biraz fazla uçuyorlar. DTP ile sistemin işbirliği yapması mümkün değil…

Yani sistem dindarlarla Kürt meselesinde ittifak edebilir, ancak Kürtlerle dindarlara karşı ittifak etmez mi diyorsunuz?

Bence ne dindarlarla Kürtlere karşı, ne de Kürtlerle dindarlara karşı ittifak gözükmüyor şuanda. Herkes bildiğimiz gibi yürüyor. Yarın öbür gün ne olur bilmiyorum ama şuna karşı buna karşı gibi büyük hesaplar olduğunu sanmıyorum. Bunlar abartılı beklentiler. İnsanlar böyle büyük manevralar  pek olmuyor ama insanlar bekliyor. Ama benim gördüğüm kadarıyla bunlar söz konusu değil. DTP’nin önünü açıp, AKP’nin önünü kesmek gibi bir politika olduğunu sanmıyorum.

Peki, topluma dayanmak yerine devlet partisi görünümüne giren AK Parti darbe sürecini böyle kolaylaştırmıyor mu? AK Parti daha toplumsal, daha demokratik bir pozisyonda olsaydı, darbeye tepkiler daha keskin olmaz mıydı?

Yani 1 Mayıs ile ilgili söylediklerimiz hiç boşuna değil. Sosyalist solu karşısına aldı şimdi AKP. Bu insanlar sandıkları gibi darbeci, “AKP kapansın, oh ne güzel” diyen insanlar değil. Bu insanlar darbelerden en çok zarar görenler. Fakat şimdi benim tanıdığım insanlar 1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamayı fazla gören AKP’ye kızgınlıkla “ne halleri varsa görsünler” diyor. Bunu durup dururken Tayip Erdoğan’ın inadı yarattı.

Kürt meselesinde de benzer bir durum söz konusu…

Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu benim tanıdığım Kürtlerin içerisindeki en makul insanlardan birisi. Sezgin’le bile konuşamıyorsa, Tayip Erdoğan kiminle konuşacak? Bunun devlet partisi olmakla ilgisi yok, bu sağcılık refleksidir. Bunun AKP’ye hayrı dokunmaz. Ben geçen Salı Meclis’e gittiğimde1 Mayıs’ı konuştuğum AKP’liler şaşırtıcı bir biçimde yaptıklarının doğru iyi bir şey olduğunu söylüyorlar.

O zaman AK Parti burada devlete yanaşma taktiği uygulamıyor, bu konularda devlet gibi düşünüyor, diyebilir miyiz?

Geçen gün AKP ile ilgili bir yazı yazdım. Orada Doç. Menderes Çınar’dan bir alıntı yaptım. Mesele odur. AKP’nin demokrasiye bakışı Kemalizm’den çok da farklı değildir. Yani toplumun siyaset yapmasına sıcak bakmayan, siyaseti toplum yerine kendisi yapan; sorunu büyük ölçüde seçilmişler-atanmışlar ekseninde gören bir demokratlık, ama seçenlerin demokrasiye katılımı noktasında Kemalizm’le benzer çizgide. AKP zaten demokratlığı sorunlu. Kapatılmayla yaşanan bir süreç değil. AKP zaten demokrasi konusunda defolu. Bir zamanlar “siyasetin alanını genişletmek” diye bir laf vardı. Siyasetin alanını genişletmek derken AKP meclisin, hükümetin alanını genişletmeyi anlıyor. Ama ben sivil toplumun da güçlendirilmesini anlıyorum. AKP’nin sivil toplumun güçlendirilmesi konusunda yaptıklarının çoğu kozmetiktir. Ciddi bir şekilde inandığını sanmıyorum. Tayip Erdoğan ülkü ocaklarının yaptı gösteriden tutun, Bingöl’deki depremden sonra DTP’lilerin yaptığı gösteri hakkında söylediklerine, üniversitede tepki veren kız öğrenciye söylediklerine kadar her sivil tepkiye tahammülsüz bir çizgi izliyor. Bunun kapatma davasıyla alakası yok. Bu, demokrasiyi sindirememekle, tam olarak kavrayamamakla, kendi işine gelen yönleriyle ele almakla ilgili. Askere karşı bir sivilleşme, tamam güzel, ama sivil toplumun siyasete katılması konusunda çok tutucu.

İki aktör arasında hegemonya rekabeti mi var diyorsunuz?

Hayır, bunu diyemeyiz. AKP sonuç olarak her zaman meşruiyetini halktan alan bir hareket. Atanmışlarla karşılaştırması yapılamaz. Fakat seçilmiş olması, seçenlerin devre dışı kalmasını meşrulaştırmaz. Atanmışların vesayetini sınırlamaya yönelik tüm adımlarına destek veririm, ama  seçenlerin vesayet altına alınmasını da eleştiririm. Bunun kapanmayla alakası yok, AKP’nin demokrasiyi tam olarak içselleştirememiş olmasıyla ilgili.

-SON-

Röportajın birinci kısmı için tıklayınız.

www.iyibilgi.com özel İlhan Döğüş



Bu haber 896 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,662 µs