Mağdurum, mağdursun, mağdurlar... Ve sol? | " /> Mağdurum, mağdursun, mağdurlar... Ve sol? | "/>

En Sıcak Konular

Mağdurum, mağdursun, mağdurlar... Ve sol?

10 Mayıs 2008 10:47 tsi
Mağdurum, mağdursun, mağdurlar... Ve sol? Radikal gazetesi yazarı Erol Katırcıoğlu, sol siyasetin alternatif olabilmesi için ‘emek eksenli’ bir siyaset yerine ‘mağduriyet eksenli’ olmasıı gerektiğini söylüyor. Yani? Yani başörtüsü, Kürt, gayri-Müslim, emekçi, Alevi vs. vs.

Erol Katırcıoğlu/Radikal

Ceberrutluğa karşı

Sadece hayal edin! Bugün AKP’nin yerinde sol ve demokrat bir partinin iktidar olduğunu hayal edin. Askerin yeri meselesinden, Kürt meselesine kadar birçok konuda demokrat ve özgürlükçü davranan bir partinin iktidar olduğunu. Yoksullukların, eşitsizliklerin ve adaletsizliklerin üzerine giden bir partinin. Nasıl burnunu sürterlerdi o partinin kim bilir? Ne ‘komünistliği’ kalırdı ne ‘laiklik karşıtlığı’ ve ne de ‘satılmışlığı’. Kim bilir ne darbeler planlanır ne kalkışmalar olurdu? Sadece hayal edin! Hayal edin ve düşünün ki AKP’nin başına gelenler, sol ve demokrat bir partinin başına gelebileceklerin yalnızca bir işareti.

Dolayısıyla ‘irtica’ falan palavra. Bugün giderek çok daha fazla insan AKP’nin kapatılması meselesinin bir rejim meselesi olduğunu biliyor. Toplumun değişimini ancak kendi istediği yönde olacağını vazeden ‘ceberrut’ devletçi bir rejimin.

Kapatılma davasıyla başlayan yeni siyasal süreç yerel seçim tarihinin de yaklaşmasıyla alabildiğine büyük bir belirsizliğin içine yuvarlanmış durumda. Siyasetin sağ tarafındakileri bir tarafa bırakırsak sol tarafın da büyük bir sancı yaşamakta olduğu malum. CHP’nin bir kere daha bütün dünyaya siyasetin sağındayım mesajı verdiği şu günlerde, tam olarak nerede durduğu konusunda kafası karışmış milyonlarca insan da kendini nerede konumlandıracağını bilmiyor. Sahipsiz, soluksuz ve sessiz hissediyor. Bu insanların taleplerini taşıyabilmek için siyaset yapanların çoğu da geçmişleriyle malul. Hâlâ bölük pörçükler ve hâlâ topluma teorilerin içinden bakmaya çalışıyorlar. Toplumu anlamaya çalışmaktansa toplum için neyin iyi olacağını yine teoriye başvurarak vazetme peşindeler. Oysa mevcut devletçi sistem hiçbir zaman değişmeyeceğinin ve değiştirelemeyeceğinin mesajlarını veriyor. Gözdağı veriyor. Özgürlükler de demokrasi de benim dışımda tanımlanamaz diyor. Bir adım geri atmam diyor. Durum bu.

Teoriden değil de ahlaktan gidilirse belki bir kapı aralanabilir diye düşünüyorum. İlla ki ‘emek eksenli’ diye tutturmak yerine ‘mağduriyet eksenli’ bir siyaset neden mümkün olmasın ki? Neden bu sistemin mağdurları olanlar aynı çatı altında aynı hedef altında toplanmasınlar ki? Bu dünyada emekçi olmanın, yoksul olmanın, başkalarının eline bakmanın ahlak dışılığı ile Kürt olmanın, Alevi olmanın ya da gayrimüslüm olmanın ya da herhangi bir başka şey olmanın aşağılanma vesilesi kılınmasının ahlak dışılığı arasında ne fark var? Marx ve Engels emeğin önemine vurgu yaparken aslında emeğin mağduriyetine ve onun kurtuluşuna vurgu yapmış olmuyorlar mıydı? Dolayısıyla ancak böyle bir ‘mağduriyet eksenli’ siyasetin toplumun geniş kesimlerini içine alabilecek bir siyaset olacağı ve ancak böyle bir siyasetin bu ‘ceberrut’ devlet sistemini değiştirebileceği yeterince açık değil mi?

Tabii ‘emek eksenli’ bir siyaset yerine ‘mağduriyet eksenli’ bir siyaset aynı zamanda bir siyaset yapma zihniyetinin de değişimi demek. Kendinize benzemediği halde farklı düşünce, kimlik ve inanca sahip insanlarla yalnızca benzer dışlanmışlıkları yaşıyor olmaktan dolayı yan yana aynı yerde aynı özgürlük ve demokrasi talebinde bulunarak siyaset yapmak pek bildiğimiz bir şey değil. Bir Kürt’ün bir Türk’le, bir Sünni Müslümanın bir Alevi’yle, bir başörtülünün bir başı açık kadınla ya da bir Ermeni’yle aynı yerde aynı amaçlar için birlikte olması, birlikte davranması... Neden olmasın ki?

Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi ve daha fazla eşitlik!’ için.

Tarihte bütün mesele de bu değil miydi?



Bu haber 369 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,110 µs