Türk gençleri için alarm verdi | " /> Türk gençleri için alarm verdi | "/>

En Sıcak Konular

BM, Türk gençleri için alarm verdi

8 Mayıs 2008 11:18 tsi
BM,  Türk gençleri için alarm verdi Türkiye'deki gençlerin vahim durumu BM raporuna da girdi: Gençlik politikanız yok. 5 milyon genç boşta. 10-15 yıl vaktiniz kaldı.

UNDP ‘Türkiye’de Gençlik’ raporuyla uyardı: ‘Gençlik politikanız yok. 5 milyon genç boşta. Önlem almanız için son 10-15 yılınız kaldı’

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) “Türkiye’de Gençlik” konulu Ulusal İnsani Gelişme Raporu Türkiye’deki gençlik sorununu çarpıcı tespitlerle ortaya çıkardı. 15-24 yaş arası 12 milyon gencin yaşadığı Türkiye’de gençlerin ekonomiye, siyasete ve karar mekanizmalarına katılmadıklarını tespit eden UNDP, genç nüfusun aslında ekonomiyi daha yüksek seviyeye çıkarabileceğine, Türkiye’de bu açıdan son 10-15 yılın yaşandığına dikkat çekti.

90 sivil toplum örgütü, rapordaki önerilerinin hayata geçirilmesi için ‘GENÇLİNK’ adlı bir e-posta grubu oluşturdu ve TBMM’ye, hükümete ‘katılımcı bir gençlik politikası için çağrı’ başlıklı bir çağrı yaptı. Sivil toplum örgütleri bu çağrıda “Türkiye müreffeh bir geleceğe kavuşmak için kısa vadeli ekonomik kaygılara odaklanmanın ötesine geçerek gençliğin ufkunun ve gücünün gelişimine yatırım yapmalıdır” derken, UNDP raporunda önerilen politikaların ‘acilen’ uygulanmasını istediler.

UNDP’nin “Türkiye’de Gençlik” konulu Ulusal İnsani Gelişme Raporu’nun koordinatörü ve başyazarı Aygen Aytaç, ‘gençlerle iç içe ve gençlik araştırmalarını güncelleyerek’ yazdıkları raporu bugün TBMM Eğitim ve Gençlik Komisyonu’na sunacak. Aytaç, UNDP’nin tespitlerini, sorunları ve çözüm önerilerini önce Radikal’e anlattı:

Tam ulusal rapor: UNDP, gerçek anlamda ulusal bir rapor hazırladı. Yaklaşık 1.5 yıl süren hazırlık sürecinde gençlerle bire bir görüşme yapıldı. 300’den fazla gencin katıldığı bir kamuoyu yoklaması gerçekleştirildi. 40’a yakın kamu kuruluşu ve gençlik alanında çalışan sivil toplum kuruluşuyla toplantılarda bir araya gelindi.

Son 10-15 yıllık fırsat: Rapor, Türkiye’nin önünde sadece 10-15 yıl daha açık kalacak bir fırsat penceresi olduğuna dikkat çekiyor. Her ülkenin başına tarihinde sadece bir kere gelen bu ‘demografik fırsat’ penceresinden Türkiye yararlanamazsa, fırsat sonsuza kadar kaçmış olacak.
Türkiye’nin 15-24 yaş arası nüfusu yaklaşık 12 milyon. Letonya’nın toplam nüfusunun 6, Danimarka’nın 2, Bulgaristan’ın 1.5 misli. Türkiye’deki bu nüfus 10-15 yıl içinde daha da büyüyecek. Çalışma yaşındaki nüfus Türkiye’de her yıl 800 bin artacak. Türkiye, Doğu Asya ülkelerinin yaptığı gibi bu genç nüfustan yararlanabilirse, ekonomisini en yüksek düzeye çıkarabilir.

Mesele acil: Türkiye’nin bu ‘demografik fırsat’tan yararlanması için gençlerine yoğun bir yatırım yapması gerekiyor. Türkiye, gençlerini geleceğin zorlu küresel pazar koşullarına hazırlamayı başaramazsa, gençlere daha çok ve daha iyi iş imkânları sağlayamazsa, geleceğin gençliği ülkede sosyal, politik ve ekonomik gerilimlerin bir kaynağı haline gelebilir. Mesele acil, zaman daralıyor.

Gençlik politikası yok: Türkiye, dünyada gençlik politikası olmayan ender ülkelerden biri. Son 10 yılda 155 ülke, gençlik politikaları oluşturmuş, 168 ülke gençlik koordinasyon mekanizmaları kurmuş. Türkiye’de politika ve uygulamalarıyla gençlerin hayatını doğrudan etkileyen 13 bakanlık ve 123 ilgili kuruluş var. Türkiye’de her şeyden önce kapsamlı bir gençlik politikası gerekiyor ve gençlerle koordineli yürütülmesi öngörülüyor.

Atıl gençlik: 15-24 yaş arasındaki gençlerin tam 5 milyonu atıl durumda. Bunların ne işleri var, ne de okula gidiyorlar. 1 milyona yakını aktif olarak iş arıyor. 300 bini iş arama ümidini yitirmiş. Okumayan ya da çalışmayan 2.2 milyon genç kadın var. 22 bin çocuk ve genç hükümlü. 650 bin genç fiziksel engelli. Yani, Türkiye’de gözlerden uzakta tam 5 milyon genç var.

Nasıl atıl oldular?: Sekiz yıllık eğitim zorunlu olduğu halde, Türkiye’de ilköğretim mezunlarının oranı halen yüzde 100 değil, 89. Bu oran ortaöğrenimde yüzde 56’ya düşüyor. Üniversiteye gidenlerin oranı yüzde 18’de kalıyor.

Erkekler işe, kızlar eve: Her 10 gençten 1’i, ailesinin farklı sebeplerle okumasını istememesinden; her 10 gençten 3’ü, okul masraflarını karşılayamamak ve çalışmak zorunda olduğundan; Her 10 gençten 5’i ise okula ilgi duymadığından okula gitmiyor. Okula gitmekten hoşlanmadığını söyleyenlerin yüzde 60’ı yoksul ailelerden geliyor. Okuldan maddi olanaksızlıklar yüzünden ayrılan erkeklerin sayısı, aynı sebeple ayrıldığını söyleyen kızların sayısının iki katı. Aile baskısı yüzünden okuldan ayrıldıklarını söyleyen kızların sayısı ise erkeklerin dokuz katı. Toplumdaki cinsiyet anlayışı, genç erkekleri iş hayatına iterken, genç kadınları eve kapatıyor.

ÖSS çıkmazı: Her yıl sınava girenlerin ancak üçte biri üniversitelere giriyor, Türkiye’de ÖSS sistemi durumu iyi olan ailelerin çocuklarının, okul öncesi eğitim ve dersane imkânları yüzünden iyi okullara seçildiği bir seçme sistemi.

Meslek politikası: Türkiye’de öğrencilerin yaklaşık yüzde 35’i ilköğretimden sonra meslek okullarına gidiyor. Ancak bu okullar için politikaların sıkça değişmesi gençlerin bu okulları tercihini zorlaştırıyor. Meslek okulu mezunu olmak ne yazık ki bir iş garantisi getirmiyor. Nitekim, iş arayan gençlerin üçte birine yakını, yaklaşık 250 bin genç, meslek lisesi mezunlarından oluşuyor. Meslek lisesi mezunları, üstüne üstlük bir de saygınlık sorunu yaşıyor. Mezunlar, üniversite mezunları kadar saygı görmüyor.

12 yıllık eğitim şart: Erkeklerin yüzde 16’sı, kadınların yüzde 25’i uzun süre işsiz kalıyor. Türkiye’nin acilen istihdam stratejisi geliştirmesi gerekiyor. Son yıllarda kentlerde gençler arasında artan işsizlik oranı bu stratejiyi daha da acil hale getiriyor. Özellikle kırsal kesimden kentlere göç eden gençlerin istihdam edilebilir hale gelebilmesi için, zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması bir çözüm olabilir. 12 yıllık eğitime geçiş, önümüzdeki 10-12 yılda yaklaşık 25-30 milyar dolarlık bir yatırım gerektirebilir. Hükümet, böyle bir politikayı değerlendirmeye alabilir.

Siyasette de yoklar: Gençler yalnızca iş hayatına katılmamakla kalmıyor, siyasete ve sosyal yaşama da katılmıyor. Oysa gençler, kendilerini ilgilendiren konularda karar alma sürecinin içinde olmalı.

Yapılacakların özeti: Bilgi teknolojisine geçiş için çok net bir strateji belirlemek, gençleri bu teknolojiyle oynayacak derecede donatmak gerekiyor.


RADİKAL
 



Bu haber 424 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,542 µs