VEDA! | " /> VEDA! | "/>

En Sıcak Konular

Barzani, Talabani, DTP, PKK’ya VEDA!

7 Mayıs 2008 13:51 tsi
Barzani, Talabani, DTP, PKK’ya VEDA! Bu kadar iddialı başlık sizi şaşırtmasın. Hemen değil belki. Ama ‘az sonra’ kadar yakın. Bölgede ‘şahinler’ temizleniyor. Hepsinin gerekçesi makul. İşaretler yığınla. Sorunların çözülmesi için ‘makuller’in buluşması ger

‘Eski’lerinizi getirin ‘yeni’leri ile değiştirelim! Formül böyle de tasvir edilebilir. Bölgenin tüm aktörleri değişiyor. Değişiyor derken “yenileniyor” anlayabilirsiniz. Ortadoğu’da ve elbette bağlı olarak Kuzey Irak’ta, kangren olmuş sorunların aşılması için “inatçılar”ın gitmesi gerekiyor.

Oyunda böyle kuruluyor. Biz Barzani’den başlayalım. Bölge aktörleri içinde “ayağı kaygan zeminde” uzun süredir bulunan lider aslında Barzani. Bununla ilgili zaten yazılmış pek çok gerekçe bulunuyor.

Barzani “huysuz”. Dediğim dedikçi tavrı herkesi ama önce ABD’yı kızdırıyor. Gözden çıkarılalı da hayli oldu aslında. Avrupa kaçamağında zirve yapan söylenceler, Dick Cheney’in Kuzey Irak ziyaretinde elle tutular hale geldi.

Peki Barzani gidecek de kim gelecek? Bu sorunun yanıtı da artık bilinmiyor değil. O isim Naçırvan Barzani ve bölgesel oyun kurallarına uygun. Barzani gidiyor Barzani geliyor. Ama sadece soyad aynı. Batı ve bölgesel komşularla ilişkiler tamamen farklı ve ılımlı olacak.

Talabani’ye de veda!

Ama asıl sürpriz-ki bölgeyi iyi takip eden gözler için asla sürpriz sayılmamalı-Celal Talabani kulvarında. O da gidiyor. Barzani’ye kıyasla ABD’nin gözünde Talabani daha işlevsel bir isimdi.

Ancak bitti. Washington, Berlin, Paris ve Tel Aviv, Talabani’nin misyonunu tamamladığını, geçiş sürecini iyi-kötü atlattığını söylüyor. Ancak Talabani’nin de özellikle Kürt bölgesi konusunda takıntıları var ve bu da “abi”leri rahatsız ediyor.

Talabani ile ilgili üçüncü mazeret sağlığı. Talabani’nin sağlığı uzun süredir bozuk. Yaşı da ileri. Ama bu aksaklık sadece iyi bir mazeret olacak. Peki Talabani’nin yerine kim gelecek?

Bu konu tartışmalı da olsa, “soyadı kanunu”ndan hareket ederek ipucu yakalayabiliriz. Talabani’nin halefi uzaktan, ABD’den geliyor. Ama yabancı değil. Kubat Talabani bu koltuğun yeni adayı.

Kubat Talabani, sıkı Amerikan ekolü prensipleri ile yetişmiş, şu anda da Amerika’da bulunan bir isim. ABD’nin eskiden beri çok sevdiği “elimizin altında bulunsun, lazım olur” düşüncesiyle koruduğu bir çok uluslar arası simadan biri. İşte şimdi zamanı oluyor ve soyad da uygundur.

Cehenneme kadar!

Ilımlı yeni politika düzlemi için tasfiyesi gereken yapıların biri de elbette terör örgütü PKK. Bir çok uzmana göre PKK’nın gözden çıkırıldığına inanmak için temkinli olmak gerekiyor.

Doğru. Ancak şu da doğru ki PKK hayatında ilk defa uçurumun bu denli kenarında bulunuyor. Dağlıca olayından bu yana verdiği “toptan” kayıplar tahammüllerinin ötesinde olduğu gibi, örgüt içinde bölünme de ayyuka çıkmış durumda.

ABD belki fiilen bir operasyon yapmıyor ama verdiği kritik istihbaratla oldukça “öz” kayıplara neden oluyor. Türkiye’nin tutumu malum. İran da bu konuda sıkı bir oyuncu.

Bir yandar Ankara-ABD ekseni, Barzani-Talabani’nin koltuğunu sallayarak PKK’nın desteklenmesini zora sokarken, bir yandar bölünme, bir yandan üst üste yapılan operasyonlarda ağır kayıplar, bir yandan da İran’ın PKK’nın kolu olun PJAK liderini yakalama başarısı göstermesi, dengeler içinde artık PKK’ya yer kalmadığını işaret ediyor.

Son olarak Kandil’e yapılan hava operasyonunda Cemil Bayık ve Murat Karayılan gibi örgütün üst düzey yöneticilerinin imha edildiği iddiaları boşa olmasa gerek. Tamamen mi yok edilir, bir parçası kalır mı, form mu değiştirir ayrı konu. Ama PKK artık eskisi gibi olmayacak.

Peki ya DTP?

“Sakıncalıların” tasfiyesinin yurt içinde bir etkisinin olmayacağını söylemek biraz uyumak olur. PKK olmadan DTP’nin aynı terör örgütü övgüsü içeren söylemini devam ettirmesi zatem mümkün değil.

Değil ama bu yeterli olmayacak gibi. Çünkü DTP de tasfiye edilecek. Kapatma davası zaten gündemde. Bu gelişmelerin daha farklı ve aşırılıktan arındırılarak “uzlaşmacı” bir çizgiye çekileceği seziliyor.

Partinin eskiden gelen aynı söylemeni tekrarlayan tutucuları oyun dışına sürülecek. Yeni bir parti elbette olabilir. Ama “eskisi” olmayacak. Böylece oyunun tüm “keskin” yüzleri masadan silinecek.

Tabii fark edileceği gibi bu analizin içinde Türkiye yok. Ama dengelerin bir tarafı değişirken öte tarafının teraziyi bozma ihtimalini “küresel oyuncular”ın düşünmemiş olması zor. 



Bu haber 2,065 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,623 µs