En Sıcak Konular

Ankara'dan ince ayar

6 Mayıs 2008 21:45 tsi
Ankara'dan ince ayar RTÜK Başkanı Akman, Kanaltürk’ün CHP’den para aldığı iddialarıyla ilgili olayın Maliye ve yargıya intikal ettiğini belirterek Kanaltürk'le ilgili düşüncelerni açıkladı.

RTÜK Başkanı Zahid Akman, Kanaltürk’ün CHP’den para aldığına ilişkin iddialar için, “Bu konu hem Maliye Bakanlığı hem de yargıya intikal ettiği için sonuçlarını beklemekte yarar var. Gerçekten medyaya yansıdığı gibi mi oldu. Bunu görmek lazım” dedi. Kanaltürk’ün yayın içeriğinin ideolojik olduğu yönündeki iddiaları ise, düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendiren Akman, “Savunmuyorum; ancak düşüncelere saygı duyuyorum” dedi.

Bilkent Üniversitesi’nde İletişim Topluluğu’nun düzenlediği etkinlikte “Türkiye’de Medya Etiği” konusunda konuşma yapan RTÜK Başkanı Zahid Akman, RTÜK olarak medya etiği konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı. Akman, etik ilkelerin Türkiye açısından önemine işaret ederek “Bu ilkelere uymamanın elbette bir cezası yok; ancak etik ilkelere uymamanın en büyük sonucu bir itibar kaybıdır. Medyaya olan güvenin azalmasıdır” dedi. Yayın kuruluşlarının ne kadar önemli bir sorumluluğu olduğunu sık sık gerçekleştirdikleri eğitim programları ile yayıncı kuruluşlara hatırlattıklarını ifade eden Akman, şunları söyledi:

“Bu açıdan bu sonucun doğmasına neden olacak herhangi bir sorumsuzluk ya da ihmalin herhangi bir yayın kuruluşu tarafından yapılacağı kanaatinde değiliz. Etik ilkelere uyulmadığı zaman maddi kaybınız olmuyor; fakat saygınlığınız kayboluyor. Bu nedenle biz yayıncıların belli bir bilinç içerisinde RTÜK’ün kanunla elde ettiği yetkilerden korkmak yerine, kamuoyunda itibar kaybetmek korkusu taşıyıp bu etik ilkelerine uymalarını çok önemsiyoruz. Neredeyse hiç cezanın olmadığı, tüm yayıncıların sorumluluğunun farkında olduğu bir ortamda kamunun bilgilendirme, haberdar olma ve eğlencesini karşılayan bir yayın ortamının oluşması en büyük hedefimizdir.”

-"TAVUK GİBİ SADECE DÜŞÜNMEK DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ ANLAMINA GELMİYOR"-

Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Akman, televizyonların belli ideolojiler çerçevesinde söylemler geliştirdikleri ve Kanaltürk’e CHP’den para aktarıldığı iddialarının yer aldığı bir soru üzerine “Bu konu hem Maliye Bakanlığı hem de yargıya intikal ettiği için sonuçlarını beklemekte yarar var. Gerçekten medyaya yansıdığı gibi mi oldu. Bunu görmek lazım.” dedi. Konuyu düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendiren RTÜK Başkanı Akman, kişilerin sadece düşünmemesi gerektiğini, düşündüklerini ifade ederek bu çerçevede örgütlenmesi gerektiğini de savunarak şunları söyledi:

“Artık eskiden olduğu gibi kitle iletişim araçlarını kullanarak insanları dönüştürme, belli bir ideolojinin çevresinde toplama, kenetleme dönemleri geçti. İnsanlar her konuyu öğrenebilecek iletişim imkanlarına sahip. Şimdi siz böyle bir ortamda bir kanalı, bir radyoyu kullanarak ben tüm Türkiye’yi kendim gibi düşündüreceğim gibi bir şey düşünürseniz bu imkansız bir olay. İnsanların özgür düşüncelerine saygı göstermek, insanları düşüncelerinden dolayı yargılamamak lazım. Herkes ben gibi düşünecek, herkes ben gibi giyinecek, herkes ben gibi yaşayacak iddiası ile ortaya çıkarak insanları küçümsememek lazım. Türkiye’yi olduğu gibi kabul etmek lazım. Savunmuyorum; ancak saygı duyuyorum.

Ancak yayınlar yapılırken kişi haklarına saldırı, kişilik haklarına saldırı söz konusu olursa, yalan-iftira olursa bizim mücadelemiz o yöndedir. Bir şekilde herhangi bir şiddete neden olmuyorsa istediği gibi ifade edebilmeli. Tavuk gibi tek onu düşünüyor olması düşünce özgürlüğü anlamına gelmiyor. Düşünecek, ifade edilebilecek ve örgütlenebilecek. Düşünce özgürlüğü budur. O nedenle beğensek de beğenmesek de farklılıklarla yaşamaya alışmalıyız”

“MEDYA SERSEMLETİYOR"-

Medyanın sersemletici etkisi olduğu sorusuna ise Akman, “Medyanın sersemletici bir etkisi var. İçeriğinde herhangi bir olumsuzluk olmasa bile 5 saat televizyon karşısında zaman geçirirse elbette sersemleştirici etkisi olur. Ancak televizyonda verilenler kadarını düşünür, verilenler kadar plan proje yapar ve yine o ölçüde hülyalara dalar” dedi. Etik yayıncılar kadar izleyicilere de görev düştüğünü ifade eden RTÜK Başkanı Akman, “Etik kurallarına bağlı olması gereken bir tek yayıncılar ve yayın kuruluşları değil. Herkes etik kurallara bağlı olmak durumunda. Hem öğrencilerimiz, iş adamlarımız, siyasetçilerimiz etik ilkelere uymak zorunda” diye konuştu. Yayın içerikleri konusunda da bilgi veren Akman televizyonların ticari kuruluşlar olduğunu ve bu nedenle içeriklerini belirlemelerinin yanlış olacağını söyledi.

Önceden eğlence kanallarına daha yoğun ilgi olduğunu son 2-3 yılda ise tematik kanallara ilginin arttığını kaydeden Akman, “Ne televizyon yoluyla toplumu dönüştürebiliriz ne de RTÜK olarak biz kanun yoluyla televizyonları dönüştürebiliriz. O zaman eğer televizyon ile toplumu dönüştürmek, şu nitelikte bir yayın verelim gibi bir anlayışla yaklaşacaksak yapılacak gereken tek iş var: o zaman tüm özel televizyonları kapatarak, kamu kuruluşu olan TRT yoluyla kamuoyunu dönüştürelim. Oysa ki çok sesliliği sürekli desteklememiz lazım. Özgürlüklerin sonuna kadar kullanıldığı bir yayın ortamının oluşturulması bizim hedefimiz ve beklentimizdir. Kendimizi toplumu dönüştürecek yönlendirecek bir kurum olarak görmüyor, toplumun haklarını yayıncılara karşı korumaya çalışıyoruz” dedi.

-“SANSÜRCÜ DEĞİLİZ”-

RTÜK olarak herhangi bir program yayınlanmadan önce yayın kuruluşunun bu yönde bir talebi olsa dahi denetlemeyeceklerini bildiren RTÜK Başkanı Akman, şunları söyledi:
“Çünkü herhangi bir yayını herhangi bir programı yayına girmeden evvel denetlenmesi sansür anlamına geliyor. RTÜK kişilerin haber alma, bilgilenme özgürlüğünü ve hakkını kısıtlamaz. Onları yönlendirmeye kalkacak bu tür bir uygulamaya karşıdır. Sansürü ve sansür noktasında talebi olan herkesin karşısında ve bu manada çok ciddi bir kurum durumundadır. Her ne kadar bazen uygulamalarımız sansür şeklinde ifade edilse de RTÜK olarak izleyicilerin haber alma ve bilgi alma özgürlüklerine kısıtlayacak her türlü uygulamaya karşıyız. Bizim için en önemli denetim kamuoyu denetimidir. Kamuoyuyla yayıncı arasında bir köprü görevindeyiz.”

“AKMAN’IN FAVORİSİ AVRUPA YAKASI”

Televizyon izleme konusunda çeşitlilikler yaşanabileceğine kendi yaşamından da örnek veren Akman, “Ben haber programlarını izliyorum. Ruh karartan dizileri izlemiyorum; ancak sevgili eşim izliyor. En çok Avrupa Yakası’nı seviyorum. Elveda Rumeli’yi izlerim. Orada da hüzünlendiren bir şey olunca değiştiriyorum. Mesela hafta sonu da Galatasaray Sivasspor maçını izledim. O çok güzeldi. Bazıları bu programdan rahatsız olmuş olabilir; ama ne yapalım” dedi.


 



Bu haber 537 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,165 µs