En Sıcak Konular

Herkes ‘kapatmaya’ oynuyor, ya ‘kapatılmazsa’?!

6 Mayıs 2008 14:16 tsi
AKP’nin kapatılması üzerinden yapılan öngörülerin ve daha ileri giderek ‘yapılanmaların’ temel hesabı; partinin kapatılması peşin kabulüne dayanıyor. Doğal olarak herkes ‘bekâ’sını ‘post-AKP’ dönemine göre kurgulu

Bir partinin kapatılma olasılığı, hele o parti politik erki elinde tutan hükümetin de sahibi ise, herkesin ağzını sulandırabilir. Esasen bu “açlık” hali siyasetin doğasında var. Kurtlukta kanun düşeni yemek!

Ek olarak kapatılma riski bulunan partinin, seçmen kitlesinin neredeyse yarısına sahip olması da-düz mantıkla-aynı seçmen kitlesinin sanki ortada kalacağı gibi bir izlenim yaratıyor.

Oysa düşen her kuşun eti yenmeyebilir. Bu ihtimal de var ve AKP’lilere bile hakim olan “kapatılacak herhalde” inanışını bozabilir. Neticede karar yüksek mahkemenin ve dönüşü bulunmuyor.

Anayasa Mahkemesi’nin kapatma kararı vermesi ihtimali kadar, “kapatmama”ya hükmetle olasılığı da var. Ve bu olasılık gerçekleşirse, yepyeni bir Türkiye ile yüzleşileceğini kestirmek kehanet sayılmamalı.

Açık ve küçük!

AKP’nin kapatılmaması durumu yine herhangi bir ceza almayacağı anlamına gelmiyor. Örneğin hazine yardımından mahrum bırakma hükmü gelebilir. Veya ilginç bir hukuki tartışma konusu olabilecek, “kapatma yok, yasak var”, yani AKP’nin açık kalması ama iddianamede siyaset yasağı istenenlerden bir kısmının politikadan men edilmesi gibi.

Öyle veya böyle kapatma süreci AKP’nin iç dinamiklerini tutan bağları gevşetiyor. Öte yandan TBMM içi ve dışı oluşumlar da kapatma üzerinden yeni bir imkanın doğup doğmayacağı fırsatlarını araştırıyorlar.

Ve bunların hepsi büyük bir yoğunlukla sürüp gidiyor. AKP kapatılmazsa ne olur? Bu ilginç sorunun cevabı birden çok parametreye bağlı. Örneğin parti seçmen kitlesinin reaksiyonu ne olur?

Bu soru önemli çünkü, en azından mahalli seçimler ve bağlantılı olarak bir erken seçim hep el altında bulunuyor. Şu anki analizler, kapatma davasının açılmasından bu yana AKP’nin oylarında belli bir düşüşü işaret ediyor.

Hiç biri doğru değilse dahi, Güneydoğu oylarında ciddi bir kayıp olduğu sezilebiliyor. Kapatma durumunda ortaya çıkacak siyasi tablo; Başbakan Erdoğan’ın yokluğu, AKP’de “geri kalanların” dağınıklığı ve yeni siyasi oluşumlar nedeniyle iyice ağır bir kan kaybına neden olabilir.

Tersine kapatmanın olmadığı bir ortamda da-bu ağırlıkta olmasa bile-AKP’nin yüzde 47’lik şâşalı günlerine ulaşması, geçmesi hayli zor.

Bu durumda her iki halde de küçülmüş bir AKP’den söz etmek yanlış olmayacak. Esasen bu durum AKP içinden kötü görünüyor mu tartışmalı. Zira bugün bir çok AKP’liye göre, yüzde 47’lik oran işi şirazesinden çıkarmış durumda.

"AKP bu kadar büyük gücü kontrol edemedi. Belki daha makul ama yine iktidar getiren bir oy oranı bu krizlere yol açmazdı" bakışı nadir değil. Şimdi AKP kapatılsın-kapatılmasın bu fırsat partinin önüne gelebilir.

Zoraki aşk

Buna bir tür mecburi uzlaşı da denebilir. AKP her iki halde de, makul ama iktidar olabilecek oy oranına erişir, “dengeler” yeniden kurulur. Keskin ifadelere ve uygulamalara imkan kalmaz.

Avrupa Birliği ve ABD de bu tablodan memnun kalabilir. Dengede duran bir AKP, AB’ye verdiği önem ve ağırlığı tavsatamaz! Yüzde 47’nin gücünü hissetmeyeceğinden netameli konulardan da uzak durur.

ABD için de uygun bu formül, bölgede ayakta durabilen ve Batı yanlısı Türkiye’nin "taşikardi"den kurtularak "ritmik" harekat etmesini sağlayabilir.

Ekonomi ve yakın bölge dinamikleri de bu dengeye kolaylıkla intibak edebilir. Türkiye’nin kritik enerji kaynaklarında kritik bir yol ağzını tutma arzusu yine Batı tarafından desteklenir.

Keza artık bitme sinyalleri iyice kuvvetlenen terör örgütü PKK’nın bölgedeki varlığı yok olma noktasına geleceğinden, komşu ülkelerle hem siyasi hem de ekonomik performans yükseltilebilir.

Ancak AKP yine iktidarda kalır. Bu mantık silsilesine de çok uygun. Çünkü AKP’nin oyunda bir şekilde bulunmadığı gelecek tahminleri yapmak neredeyse imkansız. Şu an yüzde 47’lik boşluğu doldurabilecek politik oluşum hiç görünmüyor.

Kapatılmaması halinde zaten sorun kalmıyor. Daha mütevazı bir parti olarak yoluna devam ediyor ve dengeler daha hızlı kuruluyor. Kapatılması halinde de bir yeni parti doğal olarak aynı mütavazı pozisyona geliyor.

Tabii bu durumda dengeleri korumak daha zor. Kapatılmaması halinde ise taşlar yerine oturuyor.



Bu haber 1,525 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,998 µs