Gri AK Parti fümeleşiyor…

6 Mayıs 2008 11:15 tsi
Strateji belli: Önce AK Parti'yi füme bir devlet partisine dönüştürmek, desteğini kesmek ve sonra darbeyi indirmek, elini kolunu bağlamak... Oysa AK Parti'nin AKlığı toplumsal melezliğine dayanıyordu. Gri bir merkez partisi olmaya karar vermesiyle tuzağ

Dün AK Parti’nin üzerinde durduğu tarihsel çizgiyi ve dayandığı toplumsal değişimi irdelemeye çalıştık. Bugün AK Parti’nin bugünü üzerinde duracağız.

Dünkü yazıyı AK Parti’nin “melez parti”den “merkez parti”ye kaydığı iddiasıyla bitirdik. Devam edelim…

Aslında Şemdinli hadisesinin üzerine Başbakan’ın olay patlak verdiğinde ilk söylediğinin tersine gidilmemesi ile başlayan bu süreç, AK Parti’nin daha öncesinde de fakat özellikle 22 Temmuz sonrasında %47’ye yaslanarak meşruiyet kaynağını farklı toplumsal kesimlerden devlete çevirmesiyle tavan yapmış durumda.

Yani AK Parti 22 Temmuz’dan sonra “merkeze oturduk” diyerek “alternatif merkez” gibi düşünmeye başladı ve sonrasında alternatifiyim dediği “asli merkezle” kimi ittifaklar üzerinden ona benzedi… Bu "devlet partisi" olmaya giden sürecin ilk adımlarıydı. Çünkü “alternatif merkezin” de bir çevresi vardı ve merkez olmanın doğası gereği o çevreye yukarıdan bakarak dışladı: Sulukule'de ve diğer yerlerde Çingene yurttaşların yerinden edilmeleri, Kürt vekillerin elini sıkmama, onlarla konuşmama, operasyonlar, "ayaklar baş olursa kıyamet kopar" sözü ve son 1 Mayıs olayları...

Bu durumda da melezliği nedeniyle taşıyabileceği AB, demokratikleşme ve sivilleşme süreçlerinde sendeledi…

Fakat “asli merkez” onun kendisine kimi benzeşmelerini ve ittifaklarını kapatılmaması için yeterli görmedi. Hatta kapatılması için uygun konjoktür olarak tasarladı. Çünkü eğer alternatifliğini kendisiyle ittifaklarla değil, melezliğinden beslenerek güçlendirseydi, demokratikleşme ve sivilleşme bir daha geri dönülmeyecek kadar derinlere kök salarak asli merkezin iktidarı sarsılacaktı.

Dolayısıyla melezliğinin ve demokratikleşmenin taşıyıcılığının yitirildiği ve öbür yandan Ergenekon’u çökertmeye çalıştığı anda onu “alternatif” olmaktan çıkaracak şekilde güçsüz bırakacak darbenin tam zamanıydı... Böylece bu asli merkezin yaşam alanı olan ve AK Parti’nin kapattığı toplum ile siyaset arasındaki mesafe de yeniden açılacaktı.

Bugün içinden geçtiğimiz darbe sürecinin yeni taktikleri ve hukuk üzerinden yürütülüyor olması, yeni zamanlarda ordunun darbe yapmasının gayrı-meşruluğunun yanı sıra, AK Parti’nin bu farklı kesimlerin demokrasi ittifakından gelen melezliğinden kaynaklanmaktadır. Çünkü böyle melez bir partiye darbe yapmak herkesi karşına almak demektir.

O nedenle de meşruiyetle yan yana kullanılan fakat bizim ülkemizde pamuk ipliğiyle bağlı olan hukuk üzerinden gitmek ve tepkilerin sertliğini kırmak için süreci zamana yayan, sivil enstrümanları kullanan yeni taktikler geliştirmek nispeten riski azaltıcıdır. Çünkü ancak o vakit gayrı-meşru bir hamleye kendi iç meşruiyetini sağlamak daha mümkün.

Bu yüzden AK Parti’nin AK’lıktan grileşmesi ve şimdilerde olduğu üzere fümeleşmesi, hem AK Parti’nin “asli merkez”le ittifak kurmaya çalışarak onunla benzeşmesinden hem de yediği darbeden kaynaklanıyor. Başka bir ifadeyle, toplumsala dayanan melez parti olan AK'lıktan, "merkez parti"nin griliğine ve oradan da "devlet partisi"nin fümeliğine doğru giden bir eğilim...

Nitekim darbeyle kendine benzetmek ve kendine benzettikten sonra darbe indirmek, hem AK Parti'yi toplumsal meşruiyet bakımından daha zayıf kılacaktır, hem de toparlanmasını uzun sürece yayacaktır. 1 Mayıs olayları sırasında AK Parti'nin CHPlileşmesi kapatılma davasına yönelik hassasiyetlere ket vurmuştur.

Yani aslında toplumsal açıdan devlet partilerinin meşruiyet zaafiyeti olduğu bilindiğinden ancak devlet partisi haline getirilmiş bir AK Parti'ye yönelik darbeye tepkiler daha zayıf kalabilir diye düşünülmektedir.

Bu stratejinin bir diğer önemli ayağı partiyi içerden çökertmek… Özellikle Abdüllatif Şener’in ve ANAP geleneğinden gelenlerin üzerinden parti içi bölünmeleri tetiklemek hem partinin gücüne hem de yarattığı senteze zarar verici olacaktır.

Duyumlar AK Parti’nin kapatılmayıp hazine yardımının kesileceği, önemli simalarına siyaset yasağı getirileceği yönünde…

Yani eli kolu bağlanmış bir AK Parti...

Yarın da AK Parti’nin geleceğini, neler yapabileceğini irdeleyeceğiz…

Yarın: Faturayı ödeyen de, mağdur da AK Parti…

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş

Bu haber 852 defa okundu.