En Sıcak Konular

Darbe olunca n’olur?

5 Mayıs 2008 19:32 tsi
Darbe olunca n’olur? Maliye politikasındaki sapma neyi ima ediyor? Türkiye, 27 Nisan’da başlayan süreci 14 Mart ve 1 Mayıs’ta sonlandırarak bir “ara rejim” dönemine mi girdi? Darbe olsa sabaha karşı kapıya teğmen ve askeri cip gelmeyecekse, kim gelecek

Cemil Ertem/Sesonline.net

Türkiye ara döneme girerken

Darbe olunca n’olur? Bunu bu ülkede herkes biliyor. Kaç kere yaşadık. Ama şu Ergenekon işleri ortaya dökülmeye başladığında Murat Belge’nin söylediği hepimizin kanını dondurmuştu. “Artık darbe olursa öyle sabaha karşı sizi almaya teğmen ve askeri cip gelmeyecek; kapımızı O.S.'ler çalacak.” Şimdi herkes 12 Eylül’ü gördükten sonra ondan beterini bekliyor. Tamam, ondan beterini tezgâhlamak isteyenler son dört-beş yıldır ellerinden geleni artlarına koymadılar ama dünya konjonktürü elvermedi işte. Ne yapsın çocuklar? Şimdi herkes kendisini beterine alıştırdığı ve onu beklediği için bir ara döneme girmiş olabileceğimizi düşünmüyor bile. Ben şu tespiti yapıyorum: Türkiye, 27 Nisan’da başlayan süreci 14 Mart ve 1 Mayıs’ta sonlandırarak bir “ara rejim” dönemine girmiştir. İsterseniz hayli iddialı olan bu çıkarım için bir basın toplantısından başlayalım:

Ankara; 3 Mayıs 2008: Maliye Bakanı ve Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı basın toplantısında beş yıllık orta vadeli mali çerçeveyi açıklıyor. Sıradan bir “ekonomik program” açıklama toplantısı gibi gözüken bu toplantı aslında çok önemli bir makas değişikliğini gündeme getirdi.

Unakıtan, faiz dışı fazla hedefinin yüzde 3,5 olarak revize edildiğini söylemekle kalmıyor; bütçe performansı için asıl izlenmesi gereken hedefin faiz dışı fazla değil, bütçe açığı olduğunu belirtiyor. IMF ile stand-by anlaşmasının sona ermek üzere olduğu günlerde yapılan bu açıklama çok önemli bir politika değişikliğini içeriyor aslında. Bilindiği gibi son yıllarda maliye politikasında bütçe açığı yerine faiz dışı fazla kavramı öne çıkmıştı. Bütçe açığını en aza indirmek hedefi aslında geleneksel bütçe dengesi yaklaşımıdır. Ancak bütçenin dışında tüm kamu kesimi disiplini için “kamu kesimi borçlanma gereği” kavramı geliştirildi. Bu kavram, bütçeyle birlikte kamu kesiminde olan tüm kurumların bir yıl içersinde gelir, gider ve açıklarını gösterir. Yani Kamu Kesimi Borçlanma Gereği bütçe dâhil tüm kamu açığının milli gelire oranını bize verir. Aslında bu kavram neoliberal bütçe yaklaşımının temel argümanlarından biridir. (Puclic Sector Borrowing Requiement-PSBR) PSBR, IMF temelli programların anahtar kavramıdır.

Yalnız bizim gibi borçla ayakta duran ülkelerin KKBG’ni düşürmeleri ancak faiz dışı fazla vererek mümkün olacağı ve asıl hedefin bütçe açığını düşürmek değil, faiz dışı fazla yaratmak olduğu tezi IMF’nin temel argümanı olmuştur. Şimdi eğer Maliye Bakanı çıkıp bizim için artık faiz dışı fazla değil, bütçe açığı önemli diyorsa bunun iki anlamı vardır: Bir: Bu, “biz artık eskisi gibi borçlanmayacağız ya da siz bize zaten kolay kolay borç vermezseniz” demektir dış dünyaya. İki: “Biz faiz dışı fazlayı düşürdüğümüz gibi hedef de yapmıyoruz. Artık muslukları açacağız” Bu mesaj da iç kamuoyunadır. “Biz sıkıştık seçim ekonomisi başlatıyoruz” diyor Maliye Bakanı. Hükümet, GAP ağırlıklı olmak üzere, sosyal sigorta primlerinde indirim, mahalli idare reformu ve diğer altyapı ve sosyal harcamalara kaynak aktaracak. Yani önümüzdeki dönemde bütçe şaşacak. Bunun siyasi sonucu açık; Hükümet dış dünyayla ipleri koparmıyor ama gevşetiyor; AB ve IMF’yi eskisi gibi takmıyor. Ve kendisini düşürmekle tehdit eden “darbeci güçlerle” anlaşır gibi yapıp onları idare ediyor. Bunun için de Cemil Çiçeklerin borusunun öttüğü bir ara döneme girdik. AB bunu biliyor ve telaşı bundan. Bush ekibi de biliyor; ama Başkanlık seçimi var. Bir şey yapmamayı tercih ediyor. Washington-Post bunu tespit etti.

Bu durum yeni bir durum mu; evet yeni bir durum.

Çünkü AKP, kapatma davasına karşı direnmekten vazgeçti; uydur kaydır bir savunma verdiler. Türban meselesini bile unutmaya hazırlar. Eğer bu ülkede 30 Nisan’da darbe olsaydı 1 Mayıs’ta neler olacaksa bunu 1 Mayıs günü yaptılar. Şunu demeye getiriyorlar; darbe falan böyle şeylere gerek yok, biz gereğini yapıyoruz.



Bu haber 677 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,404 µs