kırmızı kart görmeden... | " /> kırmızı kart görmeden... | "/>

En Sıcak Konular

Başbakan kırmızı kart görmeden...

4 Mayıs 2008 20:46 tsi
Başbakan kırmızı kart görmeden... Şu anda devlet sahnesinde bir iktidar oyunu oynanıyor. 1 Mayıs bu oyunda kötü bir perde idi. Peki AK Parti'nin sarı kart gördüğü bu oyunda Başbakan Erdoğan kırmızı kartı beklemeden ne yapmalı? Murat Aksoy yazdı...

Murat Aksoy/Yeni Şafak

Başbakan'ın sorunu yalnızlık

Türkiye zorlu bir 1 Mayıs'ı geride bıraktı. Ancak ortaya çıkan tablonun hükümet açısından iyi yönetildiğini söylemek mümkün değil. Oysa 1 Mayıs hükümet için önemli bir şanstı hem topluma yeniden değme hem de toplumu yeniden kucaklama adına. Ama hükümet bu şansı "devlet partisi" olduğunu ispat için harcadı. Yazık oldu.

Şöyle bir tablo hayal etmek çok mu zor: Kortejin önünde Başbakan Erdoğan, ilgili bakan ve sendika temsilcileri arkalarında belli sayıda işçi ile Atatürk Kültür Merkezi önünden ya da Galatasaray Meydanı'ndan İstiklal Caddesi boyunca Taksim meydanına yürüseydi sizce nasıl bir Türkiye tablosu ortaya çıkardı. Düşünmesi bir güzel hani derler ya "Geçmiş zaman olur ki hayali cihana değer". Peki böyle bir tablo için gerekli güvenlik tedbirleri alınamaz mıydı? Mümkün olduğu gayet açık. Ama nedense Başbakan nedense bu yönde bir irade gösteremedi ve kaybetti. Üstelik ne uğruna?

Türkiye tarihten ders almayan bir ülke. Siyasiler de bu grupta. Onlarda yaşananlardan ders almıyorlar. AK Parti'de bu gruba dahil, Başbakan'da... Eminiz ki, Erdoğan kendini ve partisini diğer siyasilerden ve partilerden farklı kılan özelliklerin farkındadır. Erdoğan ve AK Parti, var olan siyasi partiler içinde en sahici olan, toplumu en fazla kavrayan ve toplumsal talepleri en fazla siyasete taşıyan lider ve parti. Erdoğan sahiciliği ve karizması ile toplumu her an etkilemeye muktedirdir. Bütün bu özellikler bugün karşı karşıya oldukları kapatılma davasının dayanakları değil midir? Devlet içinde birileri sırf bu özelliklerinden dolayı AK Parti'yi kapatmak ve Erdoğan'ı siyaseten yasaklamak istemiyorlar mı?

AK PARTİ TOPLUMU YENİDEN KAZANMALI

Peki Erdoğan bunların farkında değil mi? Bence farkında ama yalnız. Siyaseten yalnız ve bu yalnızlık onu sürekli hataya zorluyor. Oysa AK parti'nin hemen çeperinde duran farklı toplumsal kesimler hala ve her şeye rağmen AK parti'yi demokratikleşme ve sivilleşme için umut görüyorlar. Bakın Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk ne diyor: "Ben burada yaşasaydım AKP'ye oy vermezdim ancak Avrupa Parlamentosu üyesi olarak AB taraftarlığına destek veriyorum". Bu cümleyi şöyle değiştirdiğimizde: "Ben AKP'ye oy vermezdim ancak AB taraftarlığına, demokratikleşme, sivilleşme çabaları için destek veriyorum" kaç kişi bu cümleye hayır diyebilir. 22 Temmuz seçimlerinde bir çok insanın yukarıdaki cümledeki duygularla AK Parti'ye oy verdiğini emininiz ki en iyi Erdoğan biliyordur.

O halde AK Parti neden bunları yapıyor? Bunun cevabı 22 Temmuz sonrasında AK Parti'nin kendisini yeniden iktidara taşıyan farklı toplumsal kesimlerle örtülü olarak kurumuş ittifakların parçalanmasındadır. Sivil anayasa tartışmasının yerini iyi yönetilmeyen bir başörtüsü düzenlemesine hapsedilmesiyle başlayan ve liberallerle, demokratlarla, çiftçilerle, Kürtlerle ve son olarak da işçilerle yaşanan gerilimler bu kesimlerle AK parti arasında kurulmuş köprülerin atılmasına yol açmıştır. Oysa AK Parti için çıkış bu köprülerin yeniden kurulmasıdır. Bu köprüler sadece AK Parti için değil Türkiye içinde demokrasiye çıkış yollarıdır.

Dünya hızlı bir değişim yaşıyor. Türkiye'de toplum bu değişimin farkında. Bu değişimin farkında olamayan devlet. AK Parti bu değişimi biliyor ve bunu iki kez tek başına hükümet olarak gösterdi ama İngiliz siyaset bilimcisi Lord Acton, "İktidar ifsat eder, mutlak iktidar, mutlaka ifsat eder" demişti yani "İktidar yozlaştırır ve mutlak iktidar mutlak yozlaştırır" sözünü hatırlatmakta fayda var. Çünkü AK Parti 22 Temmuz sonrasında yeniden hükümet oldu. Ve bu hükümet süreci onun iktidar olma sürecini başlatabilirdi. Oysa AK Parti şu anda bırakın iktidar olma mücadelesini, partisini kapattırmama mücadelesi veriyor.

AK Parti'nin kapatılmasını ellerini oğuşturarak, timsah gözyaşları döküp "biz demiştik, dinlemediler" diyip kenarda bekleyenler var. AK Parti sonrasında devlet sahnesinde oynanan bu iktidar oyuna dahil olacaklarını düşünüyorlar. AK Parti de şimdilik bu oyunun parçası ancak şu ana kadar oyun topluma değil devlete oynanıyor. 1 Mayıs kötü bir perde idi. AK Parti'nin bu oyunu daha fazla sürdürme şansı olmayabilir. Bu yüzden Erdoğan'ın devlet sahnesinde oynanan oyunu terk edip topluma dönmesi şart.



Bu haber 628 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,270 µs