Demirel: İktidar yargıya müdahaleye kalkıştı!

4 Mayıs 2008 12:54 tsi
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkiye’nin yönetilmediği iddia etti. Demirel, iktidarı da yargıya müdahale etmekle suçladı. İşte Süleyman Demirel'in gündeme ilişkin açıklamaları:

9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, yönetmeyen, yönetemeyen iktidarların boşluk meydana getirdiğini belirterek, “Bu boşluk bugün vardır demek istemiyorum ama Türkiye'nin yönetilmediği kesin” dedi. Türkiye'nin daha fazla gerginliği kaldıramayacağı uyarısında bulunan Demirel, “gerginlik devam ederse iktidar boşluğu daha da artar, iktidar da boşluk kaldırmaz” diye konuştu.

Demirel, AKP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili tartışmaların, kapatma talebinin Anayasa Mahkemesi'nde sonuçlanmadan bitmeyeceğini belirterek “Türkiye'de ne olursa olsun ister şu şekilde ister bu şekilde karar verilsin, Türkiye nereye gidiyor diye bir endişeye gerek yok. Türkiye selamete gider” dedi.

9'uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, EkoEnerji Dergisi'ne verdiği röportajda
gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin yine “gürültülü” bir dönemden geçtiğini ifade eden Demirel, “Türkiye'nin yönetilmesinde sıkıntılar vardır. Ülke bu hale gelmişse kendiliğinden gelmemiştir. Hiç olmazsa iyi yönetildiğinden gelmemiştir. Kendiliğinden bu hale gelmediğine göre, gelmemesi için bir takım tedbirler alınmamış demektir. Aksine, gelmesi için bir takım yanlışlar yapılmıştır” dedi. Daha önce 'inşallah 22 Temmuz seçimleri hem istikrar hem huzur getirir' dediğini hatırlatan Demirel, seçim sonrası laiklik, türban ve anayasa tartışmalarının gergin bir davanın doğmasına yol açtığını söyledi. Önümüzdeki zaman içinde bu tartışmaların bir ölçü kazanacağına inandığını söyleyen Demirel, AKP hakkındaki kapatma davasıyla ilgili de “bu tartışmalar, içinde bulunduğumuz hadise bir açıklığa ve aydınlığa kavuşmadıkça bitmez. Yani Anayasa Mahkemesi'ne yapılmış bulunan kapatma talebi bir neticeye bağlanmadıkça bitmez. Neticeye bağlanış şekline göre de tartışmaların sürecini tahmin ediyorum. Neticeye bağlandıktan sonra safha ne olacaktır? Türkiye yeni bir seçime mi gidecek yoksa hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam mı edecek. Bunları bugünden öngörmek mümkün değil. Ama Türkiye'de ne olursa olsun ister şu şekilde ister bu şekilde karar verilsin, Türkiye nereye gidiyor diye bir endişeye ve kaygıya gerek yok. Türkiye selamete gider. Kendi kararını kendisi verebildiği sürece selamete gider” diye konuştu.

“İKTİDAR YARGIYA MÜDAHALEYE KALKIŞTI”-

Siyasi iktidarın kapatma davasıyla karşılaşınca paniğe kapıldığını ve yargıya müdahaleye kalkıştığını belirten Demirel, “Yargıya intikal etmiş bir konu üzerinde yanlışlar evvela Türkiye'de yapıldı. Türkiye'de yürütme gücü buna itiraz etti. İtiraz etmekle de kalmadı, adeta tehdit eder gibi durum takındı” dedi. Kapatma davasıyla ilgili Avrupa'dan gelen tepkileri ve baskıları değerlendiren Süleyman Demirel, AB'den gelen açıklamaların yanlış olduğunu belirterek “Etki altında kalan Avrupa Birliği yöneticileri üstlerine farz olmayan beyanlarda bulundular. Bu beyanlar yanlıştı. Gerçekten Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuvvetler ayrılığı prensibine dayandığını onlar da biliyordu” dedi.

“TÜRKİYE'NİN YÖNETİLMEDİĞİ KESİN”-

Demirel, yönetim sorununun iktidarsızlıktan geldiğine işaret ederek “İktidar aslında, arkanızdaki kafi derecede oy, arkanızda kafi sayıda milletvekili olması hadisesi değildir. İktidar muktedir olmak meselesidir. Yönetmeyen, yönetemeyen iktidarlar boşluk meydana getirirler. Bu boşluk bugün vardır demek istemiyorum ama Türkiye'nin yönetilmediği kesin. Bu yönetilememe hadisesi devam ettiği takdirde, Türkiye bu kadar gerginliği kaldırmaz. Bu gerginlik devam ettiği takdirde ve artarak devam ettiği takdirde iktidar boşluğu daha da çok artar. İktidar da boşluk kaldırmaz” diye konuştu.

“YOLU TIKAYAN TEK ŞEY KIBRIS”-

AB, Kıbrıs, terör ve 301 gibi konularda da değerlendirmelerde bulunan Demirel, Türkiye'nin önündeki birinci meselenin AB ile müzakereleri tamamlamak olduğunu söyledi. Avrupasız bir Türkiye'nin karda olmadığı gibi Türkiyesiz bir Avrupa'nın da karda olmadığını söyleyen Demirel, Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin alınmaması veya girmemesinin gelecek nesillere izah edilemeyeceğini söyledi. Türkiye açısından AB yolunu tıkayan tek şeyin Kıbrıs olduğuna işaret eden Demirel, “Kıbrıs'ta bir uzlaşmaya varılıp varılmaması bence, Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki münasebetlerin kaderi olmamalıdır. Bunu çözmedikçe Türkiye bir adım ileri gitmez” dedi. Demirel, Türkiye'nin meselelere soğukkanlı bakması ve kendisinden istenen şeylerin yapılamazlığı halinde bunu izah ederek müzakere etmesi gerektiğini belirterek “Türkiye'nin bölünmez bütünlüğüne kimse dokunamaz. Türkiye'den hiç kimse Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü zedeleyecek bir şey isteyemez. İstemeye kalkarlarla 'sizin olsun' deriz. Bunu da Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir hükümeti veremez. Bu şartlar dahilinde Avrupa'ya kendimizi anlatmaya mecburuz” diye konuştu.

-“HAKARETİ ÖZGÜRLÜK SAYMAK KABUL EDİLEMEZ”-

Demirel, TCK'nın 301'nci maddesiyle ilgili tartışmalara değindi. Hiçbir milletin kendisine hakaret edilmesine müsamaha göstermeyeceğini kaydeden Demirel, “eleştiriyi hakaret anlamına getirecek şekilde kanun maddelerini tanzim ediyorsanız, yanlıştır. Hakareti özgürlük saymak kabul edilemez” dedi.

aktifhaber

Bu haber 386 defa okundu.