Genel yayın yönetmenlerinin hepsi neden erkek?

4 Mayıs 2008 12:41 tsi
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hale Bolak Boratav, ''Medyada erkeklerin yaratıcı, üstün, kadınların ise çocuk şirinliğiyle yansıtıldığını'' belirterek, genel yayın yönetmenlerin hepsinin erkek olmasına dikkat çekti.

Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) Başkanı Hülya Gülbahar, ''medya tarafından kadınların, ellerinde bayrak, türban ya da şehit annesi olarak simgeleştirildiğini'' belirterek, kadının bu simgelerin dışına çıkması durumunda ise medyanın şaşırdığını söyledi.

Medya İzleme Grubunca (MEDİZ) başlatılan ''Medya İzleme Kampanyası'' kapsamında, İstanbul Bilgi Üniversitesinin Dolapdere'deki yerleşkesinde, ''Cinsiyetçi Olmayan Medya İçin'' konferansı düzenlendi.

Konferansın açılış konuşmasını yapan Van Kadın Derneği Başkanı Zozan Özgökçe, MEDİZ'in, 23 kadın kuruluşu tarafından kurulduğunu belirterek, ''23 kadın kuruluşu, kendi illerinde bu konuda çalışmalar yapıyordu. Kurumsal hale gelmek amacıyla MEDİZ kuruldu'' dedi.

Filmmor Kadın Kooperatifinden Melek Özman da 1,5 yıl önce başlattıkları ''Medya İzleme Kampanyası''yla, cinsiyetçi olmayan medya için adım attıklarını bildirdi.

-FERAİ TINÇ-

MEDİZ tarafından hazırlanan ''Cinsiyetçi Reklam'' konulu sunumun ardından gerçekleştirilen panelin 1. forumunun oturum başkanı olan Hürriyet Gazetesi yazarı Ferai Tınç, Türkiye'de bir ilk olan bu kampanyanın, Dünya Basın Özgürlüğü Gününe denk gelmesinin önemine dikkati çekti.

Tınç, 1 Mayıs'ın ''şiddetle'' kutlandığını, bu şiddete medyanın da maruz kaldığını ifade ederek, ''Sıkılan gazdan medya çalışanları da etkilendi. Halkın haber alma özgürlüğü için çalışan, gazeteciliği bir hak olarak yapan arkadaşlarımızın görevlerini yapması engellendi, hakları ellerinden alındı. Bu nedenle bu günü buruk kutluyoruz'' diye konuştu.

Basın özgürlüğünün önündeki engellerin bugün şiddetle ortaya çıktığını ve yasal engellerin de olduğunu kaydeden Tınç, ''Eğer biz, basın özgürlüğünü Türkiye'de demokrasinin garantisi, halkın özgür habere ulaşması çerçevesinde değerlendiriyorsak, tüm engellerin, ayrımcılığın, şiddetin ilk uygulandığı yere çok dikkat etmek gerekiyor. İşte bu toplantıda, tüm bu ayrımcılıkların merkezinde olan kadının, medyadaki konumu ve çalışan olarak durumunu tartışacağız'' şeklinde konuştu.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hale Bolak Boratav da toplumda cinsiyetle ilgili kalıp yargıların bulunduğunu ve bu yargıların değişmeye karşı dirençli olduğunu kaydetti.

''Medyada erkeklerin yaratıcı, üstün, kadınların ise çocuk şirinliğiyle yansıtıldığını'' ifade eden Boratav, ''Bu durum rahatsızlık vermiyor. Ancak bu tipler yer değiştirdiğinde dikkat çekiyor'' dedi.

-''KADINLARLA İLGİLİ HABERLER EĞLENME ODAKLI''-

ABD Women in Media and News kuruluşundan Jennifer Pozner da ABD medyasında kadınlarla ilgili haberlerin eğlenme odaklı olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

''Kadınlar, özellikle cinsellikle ilgili mesajlar iletiyor. Kadınlar, medyada temsil edilmiyor. Uluslararası ekonomi, iş hukuku gibi konular da kadınların değil, erkeklerin uzmanlık alanı gibi yansıtılıyor. Ancak çalışan kadınlar da uluslararası ticaret, iş hukuku gibi konularla ilgileniyor.''

Birgün Gazetesi yazarı Kürşad Kahramanoğlu da bir konuda başarılı olmak için dayanışma içinde mücadele edilmesi gerektiğini dile getirerek, ''Medyadaki sorunların birçok kökü var. Bunlardan bir tanesi organizasyon eksikliğidir. Diğeri, pozitif imaj meselesidir'' dedi.

 

Türk basınının hepsinin genel yayın yönetmeni erkek. 3 gün önce Hürriyet'in 60. Yıl ilavesinde gazetelerimizin genel yayın yönetmenleri bu fotoğraf karesinde yer almıştı.

-KA-DER BAŞKANI GÜLBAHAR-

KA-DER Başkanı Hülya Gülbahar da kadın varlığına özen gösterilmesini isteyerek, dün akşam televizyondaki bir haber programında 1 Mayıs'ın sadece erkekler tarafından tartışıldığını, oysa 1 Mayıs günü şiddete maruz kalanların çoğunluğunun kadınlardan oluştuğunu söyledi.

Son 20 yılda kadınların siyasal alanda temsiliyetinin arttığını, ancak bu durumun medyaya yansımadığını anlatan Gülbahar, medyada kadınlarla ilgili iki yönlü değişim yaşandığını, bunlardan ilkinin kadın sorunlarının yeri, diğerinin ise kadın çalışanların artması olduğunu kaydetti.

Gülbahar, Türkiye'de kadınların tek başlarına mücadele etmek zorunda kaldığına dikkati çekerek, ''TBMM'de kadın vekil sayısı çoğaldı, kadın bakanlar var. Ancak belli bir yere gelen kadınlar, atama yazılarını aldıktan kısa bir süre sonra medyada mutfak önlüğüyle röportaj vermek zorunda kalıyorlar'' diye konuştu.

''Medya tarafından kadınların, ellerinde bayrak, türban ya da şehit annesi olarak simgeleştirildiğini'' ifade eden Gülbahar, ''Kadın bu simgelerin dışına çıktığında ise medya şaşırıyor'' şeklinde konuştu.

haber7

Bu haber 537 defa okundu.