Bakan Çelik'e Başbakan'dan izah

3 Mayıs 2008 14:19 tsi
Çalışma Bakanı Faruk Çelik 1 Mayıs olayları için 'Bu şiddetin izahı gerekir' dedi. 'İzah' ise Başbakan'dan geldi: Arzu edilmeyen neticeler dayatmalardan kaynaklandı.

Önce Başbakan, Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı, İstanbul Valisi, sert açıklamalar yaptı. Sonra sokaklarda coplar, tazyikli su ve gaz bombaları konuştu. 1 Mayıs olaylarından bir gün sonraysa hükümetten sadece Çalışma Bakanı Faruk Çelik'ten 'eleştirel' bir serzeniş geldi: "Bu şiddetin bir izahı gerekir." Ancak hükümetteki bu 'çatlak' da Çelik'in akşam üzeri yaptığı "Sapanla, sopayla gelenleri ayırmak lazım" çıkışıyla yapışmış oldu.

Başbakan Tayyip Erdoğan ise devletin üzerine düşen görevi yaptığını savundu, İstanbul'da yaşananların dayatmalardan kaynaklandığını ileri sürdü. "Polis de emekçi çocuğu" diyen Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'a göre sorumlu, 'polisle halay çekeceğine çatışmaya kalkan'lardı. Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Avrupa'dan bile duyulan cop seslerini, "Azami hassasiyet gösterilmiştir" diye yorumladı.

'Ayaktakımı demedim'

Aydınlıkevler'deki bir otomobil galerisini ziyaret eden Erdoğan çıkışta gazetecilerin 1 Mayıs ile ilgili soruları üzerine şöyle dedi: "İstanbul'da arzu edilmeyen neticelerin doğması dayatmalardan kaynaklanmıştır. Eğer meydanda 35 bin kişinin katıldığı bir miting haline dönüşmüş olsaydı bunun faturası çok daha farklı çıkabilirdi. Devlet burada üzerine düşen görevi yapmıştır. Ama olayın gelişmesi esnasında arzu edilmeyen bazı sahnelerle de maalesef karşılaşma durumları olmuştur."

Başbakan, günlerdir manşetlerden inmeyen 'ayaktakımı' ifadesini de 'tekzip' etti: "Bu ifade bir atasözümüzdür. 'Ayakların baş olduğu yerde kıyamet kopar' ifadesi bir defa otoritenin zaafa uğratılmasına yönelik kullanılmış bir ifadedir. 'Takım' diye bir ifade ağzımdan çıkmadı. Ben kendim işçilikten gelme birisiyim. Bu konuşanların çoğu belki işçi de değil. "

'Taksim miting alanı değil'

Erdoğan polisin orantısız güç kullandığı yönündeki eleştirileriyse "Taksim bir miting alanı değildir. Taksim vatandaşların kullandığı İstanbul'un önemli tek alanı. Bundan dolayıdır ki miting alanı olmaktan onlarca yıl önce çıkarılmıştır" diye yanıtladı.

TBMM'de gazetecilerin sorularını yanıtlayan Çalışma Bakanı Çelik, "polisin bu şekilde, işin başlangıcında sert davranmasının, polis, emniyet, güvenlik açısından, mülki amirler tarafından bir izahının gerektiğini" ifade etti. Çelik şöyle konuştu: "İşin başında bu kadar sert davranılmalı mıydı, bunun izahı nedir, onu bilemiyorum. Bu görüntüler olmamalıydı. Bunun için de gerekli çabayı gösterdik. Taksim'e gidilseydi, mitingler bir şölen havasında yapılsaydı, önümüzdeki günlerde de talepler daha olgun ortam içinde gelişseydi... Bir açılımdı dedik, bu açılımı çok çok istediğimiz gibi kullanamadık. Olayları tasvip etmemek mümkün değil."

Çelik, daha sonra yaptığı açıklamadaysa sözlerini düzeltti: "İstanbul'da cereyan eden hadiselerinin iki boyutunu unutmayalım. Eğer elinde çiçekle, gülle gelen işçiye şiddet kullanılmışsa, bunu hiçbirimiz tasvip edemeyiz. Tören anında görüyorsunuz, sopayı polisin kafasına indirme düşüncesiyle akşamdan hazırlıklı gelenler de varsa, bunları mutlaka ayırt etmemiz gerekiyor. 'Güvenlik güçleri zorbalık yapmak için güvenlik önlemlerini aldılar' şeklindeki bakış açısı doğru değil. Yanlı∫ı kim yapmışsa, o yanlışı tasvip etmiyoruz."

1 Mayıs görüntülerine ve polisin müdahalesine bir onay da Bakan Günay'dan geldi. "Tüm Türk Milleti elini vicdanına koysun ve düşünsün, hükümet nerede yanlış yaptı, lütfen söylesin" diyen Kültür Bakanı, polislerin orantısız güç kullanmakla suçlanması konusundaysa "Niye polisle çatışsınlar ki, hiç zengin çocuğu polis gördünüz mü? Hepsi emekçi çocukları. Çatışacaklarına halay çeksinler. Çatışma olunca, kaldırım taşı atılınca karşıdaki de delikanlı insan, yanlışlıklar yapabiliyor zaman zaman."

Dışişleri Bakanı Ali Babacan, uluslararası haber ajanslarının coplu, gazlı görüntülerle dünyaya duyurduğu 1 Mayıs olaylarında ilgililerin azami hassasiyet gösterdiğini savundu. Londra ziyaretinde 1 Mayıs'la ilgili soruları yanıtlayan Babacan "İlgili birimler eminim azami hassasiyeti göstermişlerdir" dedi.

Ne demişlerdi?

Erdoğan: Ayakların başları yönettiği yerde kıyamet kopar. 'Mitingi Taksim'de yapacağız' demek şık değil.

Şahin: 'Valiliğin kararını tanımam' demek anayasal düzene başkaldırı sayılır. Devlet kendine meydan okutmaz.

Atalay: 1977'den beri Taksim'de 1 Mayıs'a izin verilmiyor. Bilen bilir, Taksim denetimi çok zor bir alandır.

Güler: Bölücü örgütler provokasyon yapacak. Taksim'e çıkmak isteyenler uyarıları dinlemezse dağıtılacak.

Cerrah: 1 Mayıs öncesi Güler'le önlemleri anlattı. Şişli savaş alanına dönmüşken de 'Olumsuzluk yok' dedi.

Radikal

Bu haber 298 defa okundu.