Demirel sınıfta kaldı

0 0 0000 00:00 tsi
Yapılan bir araştırma, Demirel’in ‘Başörtülüler S. Arabistan’a’ çıkışını halkın yadırgadığını ortaya koydu. Araştırmaya göre Isparta, Demirel’e kırgın.

TB Danışmanlık ve Araştırma Şirketi, gündemdeki tartışmalar ile ilgili bir anket yaptı. 5–6 Mayıs tarihlerinde 16 ilde (Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Elazığ, Isparta, Mersin, İstanbul, İzmir, Konya, Niğde, Rize, Samsun, Bartın, Osmaniye, Düzce) 2 bin 939 denekle yüz yüze yapılan ankette, ankete katılanlar Demirel’in çıkışı, cumhurbaşkanlığı, terör ve ekonomi ile ilgili soruları yanıtladı.

Ankette, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'yi karşı karşıya getiren türban tartışması soruldu. ‘Süleyman Demirel'in 'Türban takanlar Arabistan'a gitsin' sözünü destekliyor musunuz?’ sorusuna yüzde 23.68 ‘evet’, yüzde 48.25'i ise ‘hayır’ yanıtını verdi. ‘Duymadım’ diyenlerin oranı yüzde 10,79 olarak gerçekleşirken ankete katılanların yüzde 17.28 ise ‘fikrim yok’ yanıtını verdi. Aynı soruya Demirel'in memleketi Isparta'dan da ilginç sonuçlar geldi. 107 Ispartalı denekten sadece 19'u Demirel'in sözlerine destek verirken, 45 hemşerisi destek vermedi. Demirel'in sözlerini yedi Ispartalı duymadığını belirtirken, 36 kişi ise ‘fikrim yok’ dedi.

Ankette sorulan diğer bir soru ise ‘Cumhurbaşkanı eşinin türbanlı olmasını ister misiniz?’ şeklindeydi. Bu soruya deneklerin yüzde 10.58'i ‘evet’, yüzde 51.34'ü ise ‘hayır’ yanıtını verdi. Ankete katılanlardan yüzde 27.39'u ‘fark etmez’ derken, yüzde 10.68'i ise ‘fikrim yok’ dedi.

Anket üzerinde bir değerlendirme yapıldığında, Süleyman Demirel’in sınıfta kaldığı açık. Fakat duymadım diyenlerin oranının %10 olarak verilmesi anketin güvenilirliği üzerinde şüpheler doğurdu. Zira günlerce, sadece bir cümle üzerinde tüm medya organlarının tartışma yapmış olduğu dikkate alınırsa, Türkiye’de her yüz kişiden birisinin bu tartışmadan haberdar olmaması akla pek yatkın gelmiyor. Anketin güvenilirliğini tehlikeye atan diğer bir sonuç ise sorulan sorunun yanlışlığı. Ankette ‘Cumhurbaşkanı eşinin türbanlı olmasını ister misiniz?’ şeklinde bir soru sorulmuş. Fakat güncel konu ile ilgili toplumun nabzını ölçebilmek için sorulması gereken soru, ‘Cumhurbaşkanının eşinin başı örtülü olsaydı, karşı çıkar mıydınız’ şeklinde olmalıydı. Yanlış sorulan bir soruya verilen cevapların açıklanması için farklı bir yöntem geliştirilmesi gerekiyor.

Soru şu: ‘Cumhurbaşkanı eşinin türbanlı olmasını ister misiniz?’ Yukarıdaki soruya deneklerin %10,58’i evet demiş. Yani bu kısım, Cumhurbaşkanının eşinin ‘kesinlikle’ başı örtülü olmasını istiyor. Yani açık olmasını istemiyor. Zira sorulan soru cevabı bu şekilde yorumlatıyor. ‘Evet, başörtülü olmasını istiyorum’ demek, ‘başı açık olmasını istemiyorum’ demektir. Bu soruya verilen % 51,34’lük kısım ise ‘First Lady kesinlikle açık olmalı’ demiyor. Sorulan sorunun şekli, denekleri ‘sadece örtülü olmasın, açık da olabilir’ cevabına yönlendiriyor. %27,39, benim için fark etmez derken, %10’unun konuya ilgisiz kalması ise, diğer bir soru işareti.

Sonuç olarak şu söylenebilir. Anketin yanlış sorulan sorusu doğru olarak yorumlandığında ankette toplumun cevabı açık: %10,58 First Lady ‘sadece’ başörtüsü taksın derken, %10,68’in konu ile ilgili fikri yok. Toplumun %27,39’u taksın takmasın benim için sorun yok derken, %51,34’ü, First Lady’nin ‘sadece’ başörtüsü takan bir kadın olmasına karşı. Fakat burada karşıtlık başörtüsüne değil, ‘sadece başörtülü’ bir aday Lady’ye. Eğer soru, ‘başörtüsü takması bir sorun yaratır mıydı’ diye sorulacak bir soruyla birden fazla alternatif sunulsaydı, ‘sorun olmayacağını’ söyleyecek oran çok daha fazla çıkacaktı. Bundan önce Boğaziçi Üniversitesi’nin yaptığı araştırmada, toplumun %70, başörtüsü ‘yasağına’ karşı olduğunu söylemişti.

iyibilgi haber merkezi / yorum

Bu haber 294 defa okundu.