MÜMSAD'ın açıklaması

30 Nisan 2008 14:23 tsi
8 Nisan'da yayınladığımız 'Margarin şakşakçıları ve gerçekler!' başlıklı habere Mutfak Ürünleri ve Margarin Sanayicileri Derneği'nden itiraz geldi. MÜMSAD'ın bize gönderdiği açıklamayı habercilik etiğine binaen yayınlıyoruz.

MÜMSAD'ın açıklaması şöyle:

Margarin Hakkında Bilimsel Gerçekler ve Referansları

1- Margarin tamamen bitkisel yağlardan üretilir.

Margarin, çeşitli bitkisel yağ karışımlarının değişik oranlarda su, yağsız süt ve süt türevleriyle karıştırılmasıyla elde edilen bir yağdır.
Margarin üretiminde ayçiçek, soya ve palm gibi farklı farklı bitkisel yağlar kullanılır.  Bu yağlar, beslenmemizde önemli bir rolü olan ve sağlıklı beslenmenin bir parçası olarak önerilen doymamış yağlarca zengindir. 
 

Kaynaklar:

Türk Standartları Bitkisel Margarin 1991, TSE  2812

Gıda Kodeks Komisyonu Margarin Standardı CodexStan. 32-1981 (Rev.2005)

Avrupa Birliği Margarin Standardı EU Council Regulation 2991/94 OF 05.12.1994

MedlinePlus Medical Encyclopedia: Fat

http://www.nlm.nih.gov/medlineplus/ency/article/002468.htm

2- Margarin kolesterol içermez.

Margarin,  ayçiçek, soya ve palm yağı gibi bitkisel yağlardan üretilir.
Bitkisel besinler ve bitkisel yağlarda kolesterol yoktur.
Bu nedenle margarinlerde kolesterol bulunmaz.
Dolayısıyla margarin, sağlıklı bir bireyin günlük enerji ihtiyacına göre beslenme düzeninde yer alabilir.
 

Kolesterol sadece hayvansal gıdalarda bulunur (National Heart, Lung, and Blood Institute, National Institutes of Health). Ayçiçek, soya ve palm yağı gibi bitkisel kaynaklı yağlardan elde edilen margarinler, kolesterol içermemekle beraber içermiş oldukları omega 6 ve omega 3 çoklu doymamış yağlar nedeniyle sağlıklı bir beslenme düzeninde yer alabilirler. Son yıllarda ABD, İngiltere ve Avusturalya’da gözlenen koroner kalp hastalıklarına bağlı ölümlerin azalması, büyük ölçüde doymamış yağların kullanımının artmasıyla açıklanabilir. (Zatonski 2005) 

Araştırmalardan elde edilen bulgular, doymuş ve trans yağlar yerine doymamış yağları (esas itibariyle omega 6 ve bir miktar da omega 3) tüketmenin, koroner kalp hastalıklarının (KKH) engellenmesinde etkili bir rol oynadığını göstermektedir (Mensink 1992, Hu 2002, Sacks 2002). 

Omega 6 (linoleik asit) KKH riski üzerindeki azaltıcı etkisini, kanın lipoprotein profilini (örneğin, HDL kolesterolü ve LDL kolesterolü) olumlu yönde etkilemek suretiyle gösterir (NCEP 2003, Clarke 1997, Hegsted 1993, Howell 1997, Keys 1976, Mensink 1992, Mensink 2003). 

Omega 3’ ün (α-linolenik asit) kardiyovasküler hastalık riskini azaltabildiğini gösteren epidemiyolojik kanıtlar mevcuttur ( Djousse 2001, Albert 2005, Mozaffarian 2005). Birkaç prospektif grup araştırması, (Hu 1997, Hu 1999, Lemaitre 2003) α-linolenik asit ile KKH riskinde azalma arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir. α-linolenik asit açısından zengin bir margarinin eklendiği Akdeniz türü bir beslenme düzeninin kullanıldığı ikincil bir müdahale araştırmasından elde edilen veriler de α-linolenik asitin kardiyovasküler sağlık üzerindeki yararlı etkisini desteklemektedir (de Lorgeril 1994). α-linolenik asitin, linoleik asitinkine benzer bir kolesterol düşürücü etkisi vardır (Harris 1997), ama kardiyovasküler sağlık üzerinde diğer mekanizmalar aracılığıyla da yararlı bir etkisi olması ihtimali yüksektir. Bu mekanizmalar henüz bilinmemektedir. Mevcut varsayımlar, örneğin α-linolenik asitin kardiyak aritmi riskini azalttığı veya damarların esnekliğini arttırdığı (ve böylece kalbe yüklenen baskıyı azalttığı) yönündedir. 
 

Kaynaklar:

 National Institutes of Health

Albert et al Dietary alpha-linolenic acid intake and risk of sudden cardiac death and coronary heart disease. Circulation 2005;112(21):3232-8.

Clarke R, Frost C, Collins R, Appleby P, Peto R. Dietary lipids and blood cholesterol: quantitative meta-analysis of metabolic ward studies. BMJ 1997;314:112-7.

De Lorgeril M, Renaud S, Mamelle N, et al. Mediterranean alpha-linolenic acid-rich diet in secondary prevention of coronary heart disease. Lancet 1994;343:1454-9.

Djousse L, Pankow JS, eckfeldt JH, et al. Relation between dietary linolenic acid and coronary artery disease in the National Heart, Lung, and Blood Institute Family Heart Study. Am J Clin Nutr 2001; 74:612-9.

Harris WS. n-3 fatty acids and serum lipoproteins: human studies. Am J Clin Nutr 1997;65(5 Suppl):1645S-1654S.

Hegsted MD, Ausman LM, Johnson JA, Dallal GE. Dietary fat and serum lipids: an evaluation of the experimental data. Am J Clin Nutr 1993;57:875-83.

Howell WH, McNamara DJ, Tosca MA et al. Plasma lipid and lipoprotein responses to dietary fat and cholesterol: a meta-analysis. Am J Clin Nutr 1997;65:1747-64.

Hu FB, Stampfer MJ, Manson JE, et al. Dietary fat intake and the risk of coronary heart disease in women. N Engl J Med 1997;337:1491-9.

Hu FB, Stampfer MJ, Manson JE, Rimm EB, Wolk A, Colditz GA, et al. Dietary intake of α-linolenic acid and risk of fatal ischemic heart disease among women. Am J Clin Nutr 1999;69:890-97.

Hu FB, van Dam RB, Liu S. Diet and the risk of type II diabetes: the role of types of fat and carbohydrate. Diabetol. 2001;44:805-17.

Hu FB, Willett WC. Optimal diets for prevention of coronary heart disease. JAMA. 2002;288:2569-78.
Keys A, Anderson JT, Grande F. Serum cholesterol response to changes in the diet. IV Particular saturated fatty acids in the diet. Metabolism 1965;14:776-87

Kinosian B, Glick H, Garland G. Cholesterol and coronary heart disease: predicting risks by levels and ratios. Ann Intern Med 1994;121(9):641-647.

Lemaitre RN, King IB, Mozaffarian D, Kuller LH, Tracy RP, Siscovick DS. n-3 Polyunsaturated fatty acids, fatal ischemic heart disease, and nonfatal myocardial infarction in older adults: the Cardiovascular Health Study. Am J Clin Nutr 2003;77(2):319-325.

Mensink RP, Katan MB. Effect of dietary fatty acids on serum lipids and lipoproteins. A meta-analysis of 27 trials. Arterioscler Thromb 1992;12(8):911-919.

Mensink RP, Zock PL, Katan MB, Hornstra G. Effect of dietary cis and trans fatty acids on serum lipoprotein[a] levels in humans. J Lipid Res. 1992 Oct;33(10):1493-501.

Mensink RP, Zock PL, Kester ADM et al. Effects of dietary fatty acids and carbohydrates on the ratio of serum total to HDL cholesterol and on serum lipids and apolipoproteins: a meta-analysis of 60 controlled trials. Am J Clin Nutr 2003;77:1146-55.

Mozzafarian D, Ascherio A, Hu F, etal. Interplay between different polyunsaturated fatty acids and risk of coronary heart disease in men. Circulation 2005;111:157-164.

NCEP. Executive Summary of The Third Report of The National Cholesterol Education Program (NCEP) Expert Panel on Detection, Evaluation, and Treatment of High Blood Cholesterol in Adults (Adult Treatment Panel III). JAMA 2001; 285(19):2486-2497.

Sacks FM, Katan MB. Randomized clinical trials on the effects of dietary fats and carbohydrate on plasma lipoproteins and cardiovascular disease. Am J Med 2002;113(suppl 9B):13S-24S.

Zatonski WA, Willett W. Changes in dietary fat and declining coronary heart disease in Poland: population based study.BMJ. 2005 Jul 23;331(7510):187-8. 
 
 

3-Margarin transyağ içermez.

Transyağ,  kandaki kötü huylu kolesterolü (LDL) yükseltir, iyi huylu kolesterolü (HDL) düşürür. Kalp sağlığı için trans yağ tüketimini en aza indirmek gerekir.
1990’lı yıllarda transyağın kolesterolü arttırıcı etkisinin bilimsel olarak anlaşılmasıyla beraber,  Avrupa ülkeleriyle eş zamanlı olarak Türkiye’de de, yeni teknolojilerin kullanılmasıyla transyağ içermeyen margarinlerin üretimine başlanmıştır.
Günümüzde, MÜMSAD üyesi kuruluşların modern teknolojilerle ürettiği margarinlerde trans yağ bulunmaz ve paketlerinde ‘Trans yağ içermez/yoktur*’ logosunu taşır.
 

*23/09/2007 tarihli ve 26622 nolu Resmi Gazete: T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme yönünden Etiketleme Kuralları Tebliğinde Değişiklik Yapılması Hakkında Tebliğ (tebliğ No: 40)
 

Çok sayıda bilimsel çalışmada, kalp hastalığı ile trans yağların tüketimi (Willett 1993, Ascherio 1994, Asherio1996, Hu 1997) veya yağ dokusundaki transyağların düzeyleri (transyağların alımının bir göstergesi, Clifton 2004) arasındaki ilişki incelenmiş ve yüksek oranda trans yağ alımının riski artırdığı saptanmış; doymuş yağlara kıyasla kardiyovasküler sağlığı daha fazla olumsuz etkilediği gösterilmiştir (Mozaffarian 2006).

Bugün için bilgilerimiz tekli ve çoklu doymamış yağların koroner kalp hastalığı gelişim sürecinde koruyucu olduğu, bunun aksine doymuş ve trans yağların olumsuz rolü olduğu şeklindedir (Tokgözoğlu 2008).
 

 Kaynaklar:

Ascherio A, Rimm EB, Giovannucci EL, Spiegelman D, Stampfer M, Willett WC. Dietary fat and risk of coronary heart disease in men: cohort follow up study in

the United States. BMJ 1996; 313(7049):84-90.

Hu FB, Stampfer MJ, Manson JE, Rimm E, Colditz GA, Rosner BA et al. Dietary fat intake and the risk of coronary heart disease in women.N Engl J Med 1997;

337(21):1491-1499.

Ascherio A, Hennekens CH, Buring JE, Master C, Stampfer MJ,Willett WC.Transfatty acids intake and risk of myocardial infarction. Circulation 1994; 89(1):94-101.

Willett WC, Stampfer MJ, Manson JE, Colditz GA, Speizer FE, Rosner BA et al. Intake of trans fatty acids and risk of coronary heart disease among women. Lancet 1993; 341(8845):581-585.

Clifton PM, Keogh JB, Noakes M.Trans fatty acids in adipose tissue and the food supply are associated with myocardial infarction. J Nutr 2004; 134(4):874-879.

Mozaffarian D, Katan MB,Ascherio A, Stampfer MJ,Willett WC.Trans fatty acids and cardiovascular disease. N Engl J Med 2006; 354(15):1601-1613.

Tokgözoğlu L, Kardiyoloji Seminerleri, Nisan 2008
 
 
 

Margarin beslenme çeşitliliğine katkı sağlar.
Bilinçli beslenmenin temel ilkelerinden biri çeşitliliktir. Bu, yağlar için de geçerlidir.
Üstelik sağlık otoriteleri günlük enerjimizin %30’a kadarının yağlardan alınmasını önermektedir.
Margarin, ayçiçek, soya ve palm gibi çeşitli yağlardan üretildiği için farklı yağ tiplerini belirli oranlarda içerir. İşte bu yüzden, beslenmede çeşitliliği sağlayabilecek alternatiftir bir yağdır.
 
 

Çeşitli çalışmalarda toplam yağ alım oranının azaltılmasının kardiyovasküler sistem üzerine etkileri araştırılmıştır. Birincil ve ikincil korunma çalışmalarında diyette toplam  yağ oranının azaltılmasının kardiyovasküler hastalıklar  ve  inme  üzerine etkisi araştırılmış ancak  bunun yararı  gösterilememiştir. Ayrıca birçok çalışmada toplam yağ miktarından öte tüketilen yağ çeşidinin daha önemli olduğu vurgulanmıştır. (Tokgözoğlu 2008)

Besinlerle alınan yağlar; doymuş (SAFA), tekli doymamış (MUFA), çoklu doymamış (PUFA) ve trans (TFA) yağlar olmak üzere dört gruptan oluşmaktadır. SAFA, TFA, MUFA ve PUFA’nın kalp sağlığı üzerinde etkili olan kan LDL- ve HDL-kolesterol düzeyleri üzerinde farklı etkileri vardır (Anderson 1976, Hegsted 1993, Clarke 1997, Finnegan 2003, Mensink 2003):

• SAFA: Total kolesterol ve LDL-kolesterolü yükseltir.

• MUFA: Total kolesterol ve LDL-kolesterolü düşürür.

• PUFA (çoğunluğu linoleik ve bir kısmı α-linolenik asit olmak üzere): Total kolesterol ve LDL-kolesterolü düşürür

• TFA: Total kolesterol ve LDL-kolesterolü yükseltir.

• TFA dışındaki tüm yağlar: HDL-kolesterolü yükseltir

• PUFA ve MUFA Total kolesterol/HDL-kolesterol oranını azaltarak olumlu etki gösterirken, TFA yükselterek zararlı etki gösterebilmektedir. 

Sağlık otoriterileri, besinlerle alınan yağların sağlık üzerindeki bu etkilerini göz önünde bulundurarak trans yağ alımının günlük enerjinin <%1, doymuş yağ alımının enerjinin <%10 olmasını ve doymamış yağ (MUFA + PUFA) alımının ise enerjinin %20’si olmasını önermektedir. Bu ise günlük olarak çeşitli türlerde alınan yağlar ile mümkündür. 

Sağlıklı bir beslenme düzeninde, önerilen miktarda tüketilen margarinler bu çeşitliliğe katkıda bulunurlar.

 Kaynaklar:

Clarke R, Frost C, Collins R, Appleby P, Peto R. Dietary lipids and blood cholesterol: quantitative meta-analysis of metabolic ward studies. BMJ 1997;

314(7074):112-117.

Finnegan YE, Minihane AM, Leigh-Firbank EC, Kew S, Meijer GW, Muggli R et al. Plant- and marine-derived n-3 polyunsaturated fatty acids have differential

effects on fasting and postprandial blood lipid concentrations and on the susceptibility of LDL to oxidative modification in moderately hyperlipidemic subjects.Am J Clin Nutr 2003; 77(4):783-795.

Hegsted DM,Ausman LM, Johnson JA, Dallal GE. Dietary fat and serum lipids: an evaluation of the experimental data.Am J Clin Nutr 1993; 57(6):875-883.

Howell WH, McNamara DJ, Tosca MA, Smith BT, Gaines JA. Plasma lipid and lipoprotein responses to dietary fat and cholesterol: a meta-analysis. Am J Clin

Nutr 1997; 65(6):1747-1764.

Anderson JT, Grande F, Keys A. Independence of the effects of cholesterol and degree of saturation of the fat in the diet on serum cholesterol in man. Am J Clin Nutr. 1976 Nov;29(11):1184-9

Mensink RP, Zock PL, Kester AD, Katan MB. Effects of dietary fatty acids and carbohydrates on the ratio of serum total to HDL cholesterol and on serum

lipids and apolipoproteins: a meta-analysis of 60 controlled trials. Am J Clin Nutr 2003; 77(5):1146-1155.

Tokgözoğlu L, Kardiyoloji Seminerleri, Nisan 2008
 

5- Margarin Omega 6 ve Omega 3 yağları içerir.

Omega 6 ve Omega 3, vücudun sağlıklı büyümesi, gelişmesi ve işleyişi için yaşamsal öneme sahip temel yağlardır.
İnsan vücudu bu temel yağları kendiliğinden üretemez. Bu nedenle, besinler yoluyla alınması gerekir.
Margarinde, Omega 6 ve Omega 3 yağları doğal olarak vardır.
Sağlıklı bir beslenme düzeninde tüketilen margarinler, bu temel yağların alınmasına katkıda bulunur.
 

Bazı çoklu doymamış yağ asitleri vücut için gereklidir. Diğer bir deyişle, vücut bu yağ asitlerini kendi kendine üretemediği için besinlerle  dışardan alınması gerekir. Bu yağ asitleri omega-3 ve omega-6 yağ asidi ailelerine aittir ve sırasıyla alfa-linolenik asit (ALA) ve linoleik asit (LA) olarak bilinirler. 

LA’dan, araşidonik asit (AA); ALA’dan ise eikosapentaenoik asit (EPA) ve dokosaheksaenoik asit (DHA) üretilir. Dolayısıyla, (yağlı balıklarda bulunan çok uzun zincirli çoklu doymamış yağ asitleri olarak bilinen) EPA ve DHA gerekli yağ asitleri değildir (prematüre bebekler istisnadır), çünkü bunlar ALA’dan elde edilebilmektedir. Daha fazla LA veya ALA yenmesi, doku lipidlerinde mutlaka daha fazla AA veya EPA/DHA olacağı anlamına gelmez, çünkü düzeyleri bu dönüşümü sıkı sıkıya kontrol etmekte ve düzenlemektedir. Günlük ALA alımının sadece %5-10’unun EPA’ya dönüştüğü, LA’nın da yine benzer oranda AA’ya dönüştüğü tahmin edilmektedir (Gerster 1998, Burge 2005, Goyens 2006). Gerek AA, gerek EPA sonradan eikosanoid’lere dönüştürülebilmektedir. Eikosanoid’ler, biyolojik olarak aktif olan bir gruptur. Bu gruba prostaglandin’ler, prostasiklin’ler ve lökotrien’ler dahildir. Bu maddeler tansiyonun düzenlenmesine, böbreklerin çalışmasına, kanın pıhtılaşmasına, vücudun enflamasyona karşı tepki göstermesine, bağışıklık reaksiyonlarına ve dokulardaki diğer işlevlere katkıda bulunurlar. Ayrıca, uzun zincirli metabolitler başta olmak üzere omega–6 ve omega–3 çoklu doymamış yağ asitleri hücre dokularının önemli yapısal bileşenleridir. Akışkanlık, geçirgenlik, zarda bulunan enzimlerin ve reseptörlerin faaliyetleri ve sinyallerin transdüksiyonu gibi çeşitli hücre zarı işlevleri açısından gereklidirler. Omega-3 yağ asitlerinin kan yağları üzerine olan olumlu etkileri yanında kan basıncı, koagulasyon sistemi (Finnegan 2003), ritm bozuklukları (Albert 2005) ve endotel fonksiyonlarına da (Brown 2001) olumlu etkileri bulunmaktadır.
 

Tüm bu yaşamsal işlevleri nedeniyle temel yağların hergün düzenli olarak alınması gerekir. Sağlıklı bir beslenme düzeninde tüketilen margarinler, bu temel yağların alınmasına katkıda bulunur.

Kaynaklar:

Gerster H: Can adults adequately convert alpha-linolenic acid (18:3 n-3) to eicosapentaenoic acid (20:5 n-3) and docosahexaenoic acid (22:6 n-3)? Intern J Vit Nutr Res 1998;68:159-173.

Burdge GC, Delange E, Dubois L et al. Effect of reduced maternal protein intake in pregnancy in the rat on the fatty acid composition of brain, liver, plasma, heart and lung phospholipids of the offspring after weaning. Br J Nutr 2003;90(2):345-52.

Burdge G. Alpha-linolenic acid metabolism in men and women: nutritional and biological implications. Curr Opin Clin Nutr Metab Care. 2004 Mar;7(2):137-44.

Burdge GC, Calder PC. Conversion of alpha-linolenic acid to longer-chain polyunsaturated fatty acids in human adults. Reprod Nutr Dev. 2005 Sep-Oct;45(5):581-97.

Goyens PL, Spilker ME, Zock PL, Katan MB, Mensink RP. Conversion of alpha-linolenic acid in humans is influenced by the absolute amounts of alpha-linolenic acid and linoleic acid in the diet and not by their ratio.Am J Clin Nutr. 2006 Jul;84(1):44-53.

Goyens PL, Spilker ME, Zock PL, Katan MB, Mensink RP. Compartmental modeling to quantify alpha-linolenic acid conversion after longer term intake of multiple tracer boluses. J Lipid Res 2005; 46(7):1474-14

Finnegan YE, Howarth D, Minihane AM, Kew S, Miller GJ, Calder PC, Williams CM. Plant and marine derived (n-3) polyunsaturated fatty acids do not affect blood coagulation and fibrinolytic factors in moderately hyperlipidemic humans. 5b: J Nutr. 2003 Jul;133(7):2210-3.

Albert CM, Oh K, Whang W, Manson JE, Chae CU, Stampfer MJ, Willett WC, Hu FB. Dietary alpha-linolenic acid intake and risk of sudden cardiac death and coronary heart disease Circulation. 2005 Nov 22;112(21):3232-8

Brown AA, Hu FB. Dietary modulation of endothelial function: implications for cardiovascular disease. Am J Clin Nutr. 2001 Apr;73(4):673-86.
 

Margarinde A ve D vitaminleri bulunur.
A vitamini görme fonksiyonu, sağlıklı bir cilt ve bağışıklık sistemi için önemlidir.
D vitamini ise güçlü kemik ve diş sağlığı için gereklidir.
Bu vitaminler ancak yağlarla birlikte tüketildiğinde vücut tarafından emilir ve faydalı olurlar.
Margarinler, A ve D vitaminleri içerir ve bu vitaminlerin vücutta daha kolay emilmesini sağlar.
 
 

A vitamini, gözler, sağlıklı bir cilt ve bağışıklık sistemi için önemlidir. D vitamini, alınan gıdalardan kalsiyum emilebilmesi için gereklidir ve bu nedenle kemiklerin ve dişlerin güçlenmesinde rol oynar. D vitamini cildin güneş ışığına maruz kalması neticesinde vücut tarafından üretilebileceği gibi gıdalardan da alınabilir. Avrupa’nın çeşitli yerlerinde yayınlanan araştırma sonuçları, okul öncesi çocuklar da dahil olmak üzere nüfusun önemli bir bölümünün D vitamini düzeylerinin optimalin altında olduğunu göstermektedir (Haraldsdottir 1999, Volatier 1999, Turrini 1999, Wearne 1999).

Ülkemizde de benzer durum hem A vitamini hem de D vitamini için söz konusudur (DPT, 2003).

 

Mümsad üyesi margarinler, sağlıklı bir beslenme düzeninde vücudumuzun ihtiyaç duyduğu A ve D vitaminilerinin alımına önemli bir katkı sağlar. 
 
 

Kaynaklar

Haraldsdottir J. Dietary guidelines and patterns of intake in Denmark. Br J Nutr 1999;81 S2:S43-88.

Volatier JL, Verger P. Recent national French food and nutrient intake data. Br J Nutr 1999;81 S2:S57-59.

Turrini A, Leclercq C, D’Amicis A. Patterns of food and nutrient intakes in Italy and their application to the development of food-based dietary guidelines. Br J Nutr 1999;81(S2):S83-89.

Wearne SJ, Day MJ. Clues for development of food-based dietary guidelines: how are dietary targets being achieved in the UK consumers? Br J Nutr 1999;81(S2):S199-126.

DPT. Ulusal gıda ve beslenme stratejisi çalışma grubu raporu (Ulusal gıda ve beslenme eylem planı ı. Aşama çalışması eki ile). DPT Yayın No: 2670,2003) 

7-Margarin iyi bir enerji kaynağıdır.

Vücudun günlük işlevini sağlıklı bir şekilde yerine getirmesi için enerjiye ihtiyacı vardır. Yağlar, protein ve karbonhidratlara göre iki kat daha fazla enerji verir.
 

Bu nedenle, sağlık otoriteleri günlük enerjimizin % 30’a kadarının yağlardan alınmasını önermektedir. FAO*’ya göre Türkiye’de günlük enerjinin %24’ü yağlardan alınmaktadır. Türkiye’de yağ tüketimi önerilen miktarların üzerinde değildir.
 

Örneğin, günlük enerji ihtiyacı 2000 kalori olan sağlıklı bir birey, günde 60-70 gr. yağ tüketebilir.
 

Bu çerçevede, margarinler ve diğer yağlar vücudun enerji ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur.
 

      *http://www.who.int/dietphysicalactivity/publications/trs916/en/gsfao_overall.pdf

  http://www.americanheart.org/presenter.jhtml?identifier=151

 
 
 
 
 
 

 

Bu haber 1,044 defa okundu.