Hasip yanıma oturma’ der mi? | " /> Hasip yanıma oturma’ der mi? | "/>

En Sıcak Konular

MHP, ‘Hasip yanıma oturma’ der mi?

28 Nisan 2008 15:35 tsi
MHP, ‘Hasip yanıma oturma’ der mi? ‘Devlet Bahçeli bunu neden yapıyor?’ Bu soru MHP tabanında sık sorulan, yoğun tartışılan bir konu. MHP-DTP ilişkisi, bir yandan partinin ‘temel kabulleri’ ile çelişirken, öte yandan AKP’ye yönelik politikalar gerçekten ̵

Milliyetçi Hareket Partisi, Devlet Bahçeli’nin genel başkanlığa seçildiği Nisan 1997 tarihinden bu yana geçen 10 yıllık süreçte bir tür “yenilenmeye” uğradı. Bu dönüşüm, ne kadar partinin temel kabulleri ne kadar imajı üzerinden yapıldı kestirmek zor.

Çünkü MHP “lider” inancına ve lider itaatine ayrı bir disiplin geleneğinden geliyor. Yani çatlak ses pek az çıktığından “itirazları” sınıflandırmak kolay değil.

Ancak “beyaz çorap” ve “sakal bıyık” yasaklarından öteye son zamanlarda daha niteliğe dönük eleştiriler geliyor MHP Genel Merkezi’ne.

Bunların bir kısmı iç uygulamalar bir kısmı da partinin genel politikaları, uygulamaları ile ilgili. Örneğin 22 Temmuz seçimlerinde transfer edilen bazı isimlerin MHP’nin düşünce sistematiğine uymadığı iddiası tabanda sık dillendiriliyor.

Yine de şimdilik bu itirazlar, hadi kaygılar diyelim bastırılmış durumda. Sadece genel merkez tarafından değil, bizzat bu endişeleri dillendiren sadık MHP seçmeni de “partiye zarar gelmesin” anlayışı ile yarayı kaşımıyor.

Ama DTP ile yakınlaşma veya AKP’ye/iktidara yönelik politikaların kestirilemeyen sonuçları konusunda tabanın sessizliği aynı tonda değil.

TBMM’nin açılışında Genel Başkan Bahçeli’nin DTP’lilerle el sıkışması ilk önce ani reaksiyona uğradı. Fakat hakim medyanın bu tavrı olumlayan baskıcı yaklaşımının da etkisiyle partide “belki bir şans verilmeli” havası hakim oldu.

Sonra da unutuldu. Ta ki, geçtiğimiz 23 Nisan’da eski TBMM’de DTP’li Hasip Kaplan’la Bahçeli’nin diyaloğuna kadar.

Esasen, MHP’nin Meclis Grup toplantılarında DTP’ye yönelik eleştirilerinin sıklaşması ve keskinleşmesi, zeminde “DTP verilen şansı kullanamadı, Bahçeli de gerekeni yapıyo işte” kabulünü getirmişti.

Şimdi de büyük bir tepki yok ama “işlerin tam göründüğü gibi” olmadığına ilişkin bir şüphe doğmuş bulunuyor.

Kuzey Irak’a yapılan kara harekatından sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’ne MHP’den gelen eleştiriler de parti tabanının pek alışık olduğu bir durum değil. MHP yönetiminde 12 Eylül 1980 sonrası döneminde yaşananları henüz unutmamış bir bakış açısının bulunması bu alışıldık olmayan duruma gösterilicek itirazları da engelliyor.

Tartışmalar sırasında parti genel merkezine protesto çelenki bırakan emekli askerlerin “püskürtülmesi” vakası ve basına “MHP emekli paşa kovaladı” şeklinde yansıması da bu listeye dahil edilebilir.

MHP kimi destekliyor kimi köstekliyor?

Bu cephenin bir tarafı. Öteki tarafında ise AKP ve hükümet var. Partinin hükümet ile ilişkilerinde ana muhalefet görevini yaparken de iyi planlanmamış ve sonuçları düşünülmeden uygulanmış girişimlere sert bakışlar var.

Örneğin, Başbakan Erdoğan’ın İspanya’da yaptığı türban açıklamasından sonra partinin bir tür ön alma/yol kesme hamlesi olarak okunabilecek, “madem öyle buyur düzeltelim” girişiminin sonuçlarının iyi düşünülmediği konusunda hakim bir kanaat mevcut.

Tıpkı AKP yöneticileri gibi MHP’liler de bu atağın kötü niyetli olmadığının farkında. Ancak iyi niyetli bile olsa Türkiye’nin yararına olmayan bir girişime ön-ayak olma denemesinin MHP’ye uymayacağını söyleyen çok.

Çünkü onlara göre bu bir siyasi hata ve daha muhalefette yapılan bu tür arazlı stratejiler iktidarın yolunu kapatıyor. MHP’liler başta olmak üzere herkes biliyor ki, bu girişim aslında popülist bir hareketti ve AKP tabanında ve muhafazakar kesimde sempati uyandırma amaçlıydı.

Sonuç pek iyi olmadı. MHP’ye yönelik düşüncelerin ana eksenlerinden birisi de, kamuoyunda pek tartışılmasa da, klasik “merkez sağ”a yönelik bir rota düzenlemesinin bulunup bulunmadığı.

Elbette hiçbir partili, sokağa inmekten falan bahsetmiyor ya da savunmuyor. Ancak herhalde iş “Hasip gel yanıma otur” düzlemine de gelmemeli diyenler bol.

Balgat yönetimi de bu yakınmaların farkında olmalı ki, zaman TÜSİAD, medya, DTP ve AKP uygulalamarı üzerinden keskin çıkışlar da bulunuyor. Bu düzeltmeler ne kadar işe yarıyor belli değil.

Şimdi MHP’nin önünde kapatma davalarını zorlaştıracak ama bir yandan da AB normlarına dönüş anlamına gelecek Anayasa paketi süreci bulunuyor. Bir süre önce CHP’nin “koltuk değneği” olmakla suçlanan yönetim şimdi AKP’nin koltuk değneği mi olacak sorunun yanıtını bekleyenler var.



Bu haber 746 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,792 µs