Hürriyet neden hep özür diler?

Özür dilemek erdemdir elbette. Fakat Hürriyet'in özürleri Hürriyet'in erdeminden değil,yapısından, iç dünyasından ve işlettiği bir stratejiden kaynaklanıyor.

Yani Hürriyet ertesi gün özür dileyeceğini bilerek hata yapıyor. Dolayısıyla bilerek yapılan hataların özrü erdem niteliği taşımıyor.

Bu hataların sebebine gelirsek...

Birincisi Hürriyet'in içinden konumlandığı fırsatçılıkla harmanlanmış otoriter zihniyeti, ahlaki kaygı taşıması gerektiğini söylemeyen bir zihniyet. Çünkü otoriter zihniyetteki kişi ve kurumlar en doğrusunun kendisinin bildiğine ve bu doğru için "her yolun mübah olduğuna" inanırlar. Kendini ötekinden, karşındakinden üstün gören bu algı dolayısıyla o "aşağılık görünen ötekiye" karşı yapılan haksızlıkların mahusuru yoktur.

Yani "beyaz ve elitseniz", "göbeğini kaşıyanlar" diye aşağıladıklarınıza her türlü muamaleyi kendi kendinize meşru görürsünüz. Bu bakış fırsatçılıkla ve iktidar yitiminden, o aşağılık ötekilerle eşitlenme sürecinden kaynaklanan travma ile birleşince ahlaki olmamayı kendiniz için bir tür ahlak haline getirebilirsiniz.

Bu kimliksel, yapısal olan sebep. İkinci sebep ise stratejik... Şöyle:

Hürriyet gazetesi, okuruna dair güvenine ve o okurun profiline yaslanarak haberin yalan olduğunu ve yarın yalanlayacağını bile bile yine de o haberi yapıyor. Çünkü Hürriyet okuru, Hürriyet okuya okuya da yukarıda tahlil ettiğimiz zihniyetin ve kimliğin içinden bakıyor.

Yani o da herşeyi mübah görüyor ve Hürriyet'in yalan haberlerinde bir mahsur görmüyor. Dahası o haberin yalanlanmış halini görmezden gelip, ilk haline güveniyor, düşüncelerini haberin ilk yalan halini içselleştirerek kuruyor.

Tekziplere ise, "bak benim gazetem ne kadar dürüst, özür diliyor, kendini eleştirebiliyor" diye bakıyor. "Niye bu kadar yalan haber yapan bir gazetedir bu" diye sormak aklına gelmiyor. Çünkü dediğimiz gibi, o da gazetesi gibi fırsatçı ve kendini herkesten üstün gördüğünden siyaseten ahlaki bir kaygı gütmüyor.

Bu da o yalan haberlerin üzerlerine kuruldukları manipülasyonları, stratejileri başarısız kılmıyor en azından.

Ama 22 Temmuz'da da görüldüğü üzere bu ülke Hürriyet okurlarından ibaret değil. Peki Hürriyet bunu bilmiyor mu? Biliyor ama Hürriyet okurları, "bidon kafalılardan" üstün oldukları için onların tercih ve fikirleri de önemli değil... Yoksa gerçek meclis kapatılmak üzereyken, o meclisin yıldönümünde "Okur Meclisi" açsınlar ki...

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş