Teokrasi ve totalitarizm kokan bir afiş | " /> Teokrasi ve totalitarizm kokan bir afiş | "/>

En Sıcak Konular

Teokrasi ve totalitarizm kokan bir afiş

26 Nisan 2008 14:57 tsi
Teokrasi ve totalitarizm kokan bir afiş CHP lideri Baykal'ın AKP'yi kastederek 'Çekil aradan. Din de bizim, devlet de, millet de' afişlerine bir tepki de Kürşat Bumin'den geldi. Afişin üzerindenteokrasi ve totalitarizm kokuları yükseldiğini söyleyen Bumin, Baykal'a da 'Yaşam boyu genel b

Madem ki ülkenin ana muhalefet partisi kongreye gidiyor, bu konuda bir şeyler karalamak bizim de borcumuz...

Konuya ilişkin başta o malûm "tüzük" olmak üzere çok şey yazıldı-yazılıyor. Bu öyle bir kongre ki, "genel başkanlık yarışı"na ilişkin hakkında en fazla laf edilen konu, "yaşam boyu genel başkan"ın dışındaki adayların bu yarışa katılıp katılamayacakları sorusu. Yani özetle söz konusu "yarış"ın daha depardan başlayarak şikeli olduğu besbelli.

"Yaşam boyu genel başkan" dışındaki aday adayları "Hele şu köprüyü geçelim, gerisi kolay" deseler de, yarışın ganyanının yatırılan parayı bile vermeyeceği aşikâr. "Yarış"tan tek kazançlı çıkanın "at sahibi" olacağını hatırlatmaya bile gerek yok herhalde. Dolayısıyla uzak durulması gereken bir koşu bu.

Ama bu yarışa ilişkin bazı gelişmeler var ki, üzerinde konuşulmadan olmaz. Özellikle de bir tanesi; yani Deniz Baykal'ın hazırlatıp sokakları donattığı şu afiş:

"Çekil aradan...

Din de bizim

Devlet de bizim

Millet de bizim!"

Son "bizim"in sonundaki ünlem işaretine (!) bakıp da bunun bir bahar şakası olduğunu sanmayın. Bu ünlem işareti üzerinden "teokrasi ve totalitarizm" kokuları yükselen bu kararlı sözleri daha bir kararlı hale getirmek için yerleştirilmiş.

Öyle bir afiş ki, sahiplenilen şeyleri sıraya dizince insanın "Başka arzunuz?" dememesi imkansız.

Gecikmeden şu değerlendirmemi de yazayım: Yargıtay Cumhuriyet Savcısı'nın hazırladığı iddianameler marifetiyle Anayasa Mahkemesi'nin siyasi partileri kapatmasını içine sindiren birisi olsaydım, söz konusu afişten kalkarak CHP'nin kapatılması yolunda gecikmeden suç duyurusunda bulunurdum.

"Ne alâkası var?" demeyin. Şu satırlar başsavcı tarafından açılan son kapatma davasının iddianamesinde yer almıyor mu?

"Davalı partinin, temel hak ve özgürlüklerin geçerli olduğu laik ve demokratik bir hukuk devletini değil, din kurallarının geçerli olduğu, referanslarını dinden alan bir toplumsal modeli gerçekleştirmeyi amaçladığını, bu tür eylemlerin partinin genel başkanından başlayarak her kademesinde kararlılık ve yoğunlukla işlenmesi suretiyle laiklik karşıtı eylemlerin..."

Haksız mıyım?

"Din de bizim" diyen afiş tam da çizilen çerçeveye girmiyor mu? Bu söz en âlâsından "referansını dinden alan bir toplumsal model"den söz etmiyor mu? Hem de bayağı yüksek bir "kararlılık ve yoğunlukla".

Şu satırlar da iddianameden:

"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, örnekleri yukarıda gösterilen birçok konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 'Cumhuriyetin nitelikleri' başlıklı 2. maddesinde ve başlangıç kısmında yer almamasına rağmen İslamiyet'i 'Türk milletinin birleştirici unsuru, çimentosu' olarak tanımlamış, laik cumhuriyetin tüm inançlara eşit mesafede olması zorunluluğunu göz ardı ederek sık sık Türk halkının yüzde 99'unun Müslüman olduğuna vurgu yapmış, bu suretle İslamiyet'in toplum yaşamında temel belirleyici olduğu imaj ve algısını öne çıkarmaya çalışmıştır."

Ama görüyorsunuz; Başbakan hiç değilse sözü edilen yolda "imaj ve algıyı" öne çıkarmaya çalışmıştır. Oysa önümüzdeki afiş "Din de bizim" diyerek, "cumhuriyetin nitelikleri" arasında olmayan bir alanın tapusunu elinde bulundurduğunu ilan etmektedir.

Ben onu bunu anlamam; bir partinin sokakları üzerinde "Din de bizim" yazan afişlerle donatması, Anayasa'nın 24. maddesine ve bu maddenin biraz daha açılmış hali olan Siyasal Partiler Kanunu'nun 87. maddesine aykırıdır. 87. maddenin bizi doğrudan ilgilendiren bölümü bakın ne diyor:

"Siyasi partiler (...) veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini hissiyatı veya dince mukaddes tanınan şeyleri alet ederek her ne suretle olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar."

Hadi alın elinize kalemi ve sıralamaya başlayın afişin suçlarını...

"Teokrasi" kokusunu almıyor musunuz?

Şurası apaçık: AKP her ne münasebetle olursa olsun bu sözleri barındıran bir afiş hazırlamış olsaydı, yani "Din de bizim" diye ortaya çıksa idi, inanın, mahkemede görülmeyi bekleyen dava için ne ülkenin demokratları ne de AB ayağa kalkardı... Bu zamanda bir siyasi partinin "dini" sahiplenmesi –tabii ki- demokrasiye inanmış bütün çevrelerin tepkisine neden olacaktır. Ayrıca unutmayalım ki, Baykal'lı afişte yer alan bu sözler toplumda var olan bütün dinlere yönelik olarak -yani çoğulcu bir anlayışın ifadesi olarak- inanç ve ibadet özgürlüğünün önemini hatırlatmak için sarf edilmemiştir. CHP yönetimi (ve reklamcıları) bu sözleri afişe aktarırken, hiç şüphesiz, bir "din"den yani İslamiyet'ten söz etmekte ve "rol çalmaya" çalışmaktadır.

Gelelim afişte yer alan "Devlet de bizim" ve "Millet de bizim" sözlerine.

Ne yazık... Kendisini "sosyal demokrat" olarak sunan bir siyasal partinin "din"den sonra sahiplenmeye çalıştığı iki "varlık" da "Devlet" ve "Millet"dir. Politikadan anladığı bu kadarmış. "Din+Devlet+Millet =CHP", çok yakıştı doğrusu... (Cumhuriyet'in "C"sini Millet'in "M"si ile değiştirse, daha da "şık" olacak ama...)

İsterseniz bu son iki formül üzerinden yükselen "totalitarizm" kokusunu da başka bir yazıda gözden geçirelim.




Bu haber 788 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,579 µs