Kılıç, Fehmi Koru'yu etkileyemedi

26 Nisan 2008 14:49 tsi
Anayasa Mehkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın dünkü demokrat çıkışı hükümetle çatışma içinde olmayan medya çevrelerinde beğeniyle karşılandı. Bir kişi hariç! Bu konuşmadan etkilenmediğini söyleyen Fehmi Koru, 'Sezer de böyle konuşuyordu. İcraatızı gösterin b

Fehmi Koru / Yeni Şafak

Ellerimiz havada

Anayasa Mahkemesi başkanları bunu hep yapıyorlar; genel hatlarıyla müthiş demokrat, olağanüstü özgürlükçü oluyor mahkemenin kuruluş yıldönümü konuşmaları... Tıpkı Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın dünkü konuşması gibi...

Ahmet Necdet Sezer, Anayasa Mahkemesi Başkanı iken, kuruluş yıldönümlerinde iki yıl üstüste yaptığı demokrat ve özgürlükçü konuşmalarla dikkat çekmiş, cumhurbaşkanı arandığında beş parti onun ismi üzerinde zorlanmadan o sayede birleşebilmişti.

Konuşmalar demokrat ve özgürlükçü oluyor da Anayasa Mahkemesi'nin son kararları sürekli tartışılıyor...

367 konusundaki karar Nasrettin Hoca'nın kar helvası gibiydi; kendileri de beğenmemiş olmalılar ki, eski ve yeni başkanlar, birbiri ardına yaptıkları açıklamalarla, kararı 'baskı altında kalmaksızın' aldıklarını söylemek zorunda kaldılar.

Ak Parti'nin kapatılması başvurusunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de 'siyasi yasaklı olması istenenler' arasında olduğu ayrıntısıyla kabul etmeleri kararı da öyle. Konuşmasını bütünüyle kendisine hitaben yürüten Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Cumhurbaşkanı Gül'e mahkeme adına saygılarını ve iyi dileklerini sunarken “Sizi aramızda görmekten mutlu olduk; kuruluş yıldönümümüze katılmakla onur verdiniz” de dedi. Başkanına göre varlığı kendilerine onur veren insanı yargılayacak Anayasa Mahkemesi...

46 yıldır varlığını sürdüren Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri herhalde bütün dünya tarafından olağanüstü dikkatle izlendiklerinin farkındadırlar. Farkında değillerse, olmalarında yarar var. Devletin itibarı ve ülkenin saygınlığı neredeyse bütünüyle onların sırtında çünkü. Geçmişte siyasetle içli dışlı görünmüyor, aldıkları kararlar bu sayede hiç değilse dışarıda fazla tartışma konusu olmuyordu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) bazı kararlarında Türkiye'ye hak verildiyse, bu, Anayasa Mahkemesi'nin kararlarında siyasetten etkilenmediği kabulü sayesindedir.

Bir yanlışlık kabulleri değiştirebilir, saygınlık ve itibarı tehlikeye düşürebilir. Bunun da AİHM'de aleyhte kararların artmasından kuruluş yıldönümlerinde davet edilen yabancı konukların ilgisinin azalmasına ve yurtdışından gelen itibara dayalı davetlerin sona ermesine kadar bir dizi sonucu bile olabilir.

Saygınlık ve itibar zor kazanılan çabuk kaybedilen değerlerdir çünkü.

Anayasa Mahkemesi türü yüksek yargı kurumlarının kararları dünyanın her tarafında tartışılır; kararlarını beğenmeyen her yerde çıkabilir. Ancak, emin olsunlar, hiçbir ülkede bu tür kurumların verdiği kararların siyasetin normal akışını etkilemesi ve rejim sorunu çıkarması beklenmez. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla siyasi hayatları kararan kişiler de yoktur başka ülkelerde, verdiği kapatma kararı yüzünden iktidardan ettiği partiler de...

Başka herhangi bir ülkede şimdi bizim Anayasa Mahkemesi'nin karşı karşıya kaldığı türden bir sorunla karşılaşıldığında, saygınlık ve itibar kaygısı, içeriden gelen mahkemenin yargı alanının daraltılması taleplerine yol açardı. “Böyle bir davaya bakacağıma ve itibarımla saygınlığımı riske atacağıma böyle davalara bakma yetkimin benden alınmasını isterim” diyecek Anayasa Mahkemesi çıkardı, hiç kuşkunuz olmasın...

Anayasa Mahkemesi başkanlarının müthiş demokrat ve olağanüstü özgürlükçü konuşmalarına artık alıştık. Bu sebeple, Haşim Kılıç'ın hem nalına hem mıhına konuşması, önünde konuştuğu kişilerin kimlikleri dışında pek dikkat çekici değildi. Başkan Kılıç'ın dün sergilediği demokrat ve özgürlükçü yaklaşım Anayasa Mahkemesi'nin hukukî kararlarına da yansıdığında...

Kendisini alkışlamak üzere, ellerimiz, o zamana kadar havada bekleyecek...

Bu haber 672 defa okundu.