AK Parti kapatılırsa 5 yıl sonra Türkiye

26 Nisan 2008 12:05 tsi
Ünal TANIK / Haber7.com

AK Parti kapatılırsa, Türkiye’de son 8 yılda 7’inci darbe girişimi başarı ile sonuçlanmış olacak. Bu darbe girişimlerinin neler olduğunu Haber 7 okuyucuları yakından takip etti.

Asıl zihinleri kurcalayan soru, bu “hukuk” kimliğini bürünmüş bu darbeden sonra neler olacak? Geçiğimiz yıl, dünya hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen "367 şartı arama" kararında imzası bulunan ve kanlı 1960 ihtilalinin ürünü olan Anayasa Mahkemesi’nin, farklı bir karar vermesini kimse beklemiyor.

O halde “Kapatmadan sonra ne olacak?” sorusuna gelin birlikte cevap arayalım.

Geçmiş dönemlere bakılırsa, mahkemenin karar süreci, 6 ay ile 1 yıl sürmesi bekleniyor.

AK Parti’nin Meclis’te 340 milletvekili var. Başsavcı, 40 dolayında milletvekili hakkında “siyasi yasak” talep ediyor. Anayasa Mahkemesi’nin bugüne kadar kapatma davalarında verdiği kararlara baktığımızda, siyasi yasak talep edilenlerin tamamının hiç kabul edildiği görülmedi.

Bu kez, gözlerini karartıp karar verebilirler mi? Zayıf bir ihtimal.

Diyelim ki talep edilen 40 milletvekili hakkında da siyasi yasak kararı çıktı. Sonuçta parti kapatıldıktan sonra AK Parti Hareketi’nin Meclis’te 300 milletvekili kalacak.

Türkiye'nin önünde iki senaryo var. Bunlardan birisinde erken seçim olmadan gidilecek bir süreç var. Diğerinde ise kapanma ile birlikte gündeme gelecek olan erken seçimli tablo var.
 
O halde gelin muhtemel senaryolara bakalım.

Birincisi şu:
Meclis’te kalan milletvekilleri, yeni bir parti kuracak. AK Parti gidecek yerine PAK Parti kurulacak. PAK Parti’nin yeni hükümeti kurmak için gerekli 276 oyu bulması zor olmayacak.

Peki 28 Şubat sonrası “Refahyol” hükümeti düşürüldüğündeki oyun sahnelenemez mi?

Elbette sahnelenebilir? Bunun için hazırlıklar çoktan başlamış durumda. Abdullatif Şener balonu, 3 yıldan bu yana neden şişiriliyor sanıyorsunuz? Bugünler için yatrım yapıldı Şener’e.

İşte gördüğünüz gibi, AK Parti Hareketi’ni içerden çökertmek için bula bula Şener gibi bir ismi bulabildiler ancak. Şener’in kaç karat olduğunu, herkes biliyor. Bir tek bilmeyen ona umut bağlamak zorunda kalanlar.

PAK Parti’den Şener’in arkasına takılacak isim sayısı (olsa bile) bir elin parmaklarını geçmez.

Peki Şener tutmadı diye boş mu oturacaklar? Asla boş oturmayacaklar. Başka isimler peydahlama çabasına girecekler. Ama işin esası PAK Parti hükümet etmeye devam edecek.

İkinci senaryo:
Başbakan Erdoğan ve AK Parti kurmayları, erken seçimin gündemde olmadığını ısrarla söylüyorlar. Unutmayın ki “erken seçim yok” ifadesi bugün için geçerli. Yani AK Parti iktidarının sürdüğü dönem için geçerli.

Parti kapatılırsa Türkiye’de yeni bir dönem başlayacak. Yeni dönemin şartları o zaman ele alınacak. Normalde 2009’un Mart ayında yapılacak yerel seçimlere bugüne göre daha yaklaşılmış olacak.

Öyle bir durumda iki seçimin birleştirilmesi kaçınılmaz olacak. İki sandıklı bir seçimden CHP mi  şanslı çıkacak? Ya da MHP mi?

Türkiye seçmen profilini az çok tanıyan hiç kimse bu iki partiye de şans tanımaz. 22 Temmuz seçimleri öncesinde olduğu gibi CHP-MHP koalisyonu için yeniden bir ortam hazırlanmaya çalışılsa da kimsenin o numarayı yutacağı sanılmasın.

Yerel seçim sandığından (belediye yönetimlerinin bütün kirli ilişkilerine rağmen), PAK Parti adaylarının açık farkla üstünlüğü ile sonuçlanacak. Aynı tablo öteki sandıktan da çıkacak. Halk, genel seçim sandığında da PAK Parti’ye oy verecek.

 AK Parti'nin yerine kurulacak PAK Parti, bir süre emanetçi bir isimle yürütülecek. Bu Erdoğan'ın ve PAK Parti'nin ayıbı değil, Türkiye'yi bu duruma düşürenlerin ayıbı olacak.
Üstelik, bir partide olması yasaklanmış olan Erdoğan’dan kimse evinde oturmasını beklemeyecek sanırım. PAK Parti’ye açıktan destek verecek. Belki mitinglerine katılacak. Bu desteğini açıkça ortaya koyacak.

Dahası, Siyasi Partiler Yasası’ndaki ilgili maddeye dayanarak bağımsız aday olarak milletvekili seçilmesi bile gündeme gelebilir. Böylece, yeni parti emanetçi bir isimle yürütülürken Erdoğan gerçek lider olarak arka tarafta duracak.

Liderlik koltuğunda muhtemelen Ali Babacan gibi birinin oturması, yeni partiye zaafiyet değil güven kazandırır.

“PAK Parti’yi emanetçi isimle yürütüyor” gibi bir tablo, Erdoğan’ın ve PAK Parti'nin ayıbı olmaz, Türkiye’nin ayıbı olur.

5 YIL SONRAKİ TABLO

5 yıl sonraki tablo çok daha ilginç olacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresi 2014 yılında sona erecek. Bugün 54 yaşında olan Erdoğan, Gül’ün Köşk dönemi bittiğinde tam 60 yaşında olacak.
O tarihte bir nöbet değişikliği yapılabilir. Abdullah Gül, Çankaya’dan inip PAK Parti’nin başına geçebilir. 2007’de, “Abdullah kardeşim Çankaya’ya sen çık” diyen Erdoğan da Köşk’ün yeni sahibi olur.

Birilerinin tepinip durması neden sanıyorsunuz. Bu tabloyu gördükçe onlar çılgına dönmesin de kim çıldırsın.

 

Bu haber 633 defa okundu.