CHP’de Umut Oran’ın en büyük avantajı!..

25 Nisan 2008 22:30 tsi
CHP’nin yeni ve genç genel başkan aday adaylarından Umut Oran, iddialı konuştu. Umut Oran, tecrübesiz olduğu yorumlarına karşı bakın ne cevap verdi...

CHP’de 4 aday adayı arasında ‘genç ve yeni’ olarak adlandırılan Umut Oran, tecrübesiz olduğu yorumlarına karşı “En büyük avantajım tecrübesiz olmam” diyor.
 
CHP’nin yeni ve genç genel başkan aday adaylarından Umut Oran, 253 delegenin imzalı desteğini alabilirse, aday olabilecek ve delegelere kendisini tanıtıp, anlatıp genel başkanlık için yarışabilecek. Bugün kurultay salonunda bu desteği alabilmek için çalışan Oran, CHP’li delegelere ve kamuoyuna kendisini NTV canlı yayınında anlattı ve iddialı konuştu: “Delegeler CHP iktidarını ya da muhalefette kalmayı seçecekler. Ben iktidar sunuyorum.” 

Kurultaya 1 ay kala genel başkan adaylığına soyunan Umut Oran, geç kaldığını ama gördüğü ilgiden memnun olduğunu belirterek şunları söyledi:

OYUNUN KURALLARI BELLİYDİ
“Ben bir ay kala böyle bir karar alma sorumluluğu ve zorunluluğu hissettim. Çünkü Türkiye çok kötüye gidiyor. Türkiye’de bir muhalefet boşluğu var. Fakat bugün Türkiye’de bir iktidar alternatifi aranıyor. Dolayısıyla CHP’nin bir iktidar alternatifi olması için görev ve sorumluluğu ile, kurultaya bir ay kala, partililerimizin, delegelerimizin, yöneticilerimizin teklifiyle bu zor göreve soyundum. Tabii bu işe başlarken oyunun kuralları belliydi. Oyuncular belli, kurallar belli, hakem belli ve sonuç da belli. Ama bizim terörü, işsizliği, yoksulluğu bitirmemiz için mutlaka bir şekilde Türkiye’yi doğru yönetmemiz gerekiyor. Bu 30 günlük süreç içinde aşağı yukarı 17 ile gittim, delegelerimizle görüştüm, kendimi onlara tanıttım, dertlerini, sorunlarını dinledim, görüşlerini aldım.

CHP’Yİ AYAĞA KALDIRMALIYIZ
Sonuç itibariyle son iki gündür de delegelerimiz beni Ankara’daki ofisimde ziyaret ediyorlar. Yine aynı şeyleri konuşuyoruz. Biz CHP’yi, daha doğrusu Atatürk’ün bize emanet ettiği iki değerli şeyi nasıl ayakta tutacağız? Bunlardan biri Cumhuriyet; bunu onlar da biliyorlar ki, artık muhalefette kalarak cumhuriyet korunamıyor, laiklik korunamıyor. Onun için artık iktidar zamanı. Diğeri de CHP. Atatürk iki eserinden birisi olan CHP’yi bizlere emanet etti. Ama bugün CHP’ye baktığınız zaman kongresinden heyecan duyulmayan, merkezle örgüt arasında büyük bir kopukluk olan, Ankara’da bir protokol partisi haline gelmiş, Anadolu’yu unutmuş, örgütünü unutmuş, küstürmüş bir parti var. Dolayısıyla bizim bu çok çok önemli, cumhuriyetimizle yaşıt markayı ayağa kaldırmamız, güçlendirmemiz gerekiyor. Ve bu markanın, bu partinin çağdaş sosyal demokrat evrensel açılımlarıyla Türkiye’yi adaletli, iyi ve ciddi bir ekonomik kalkınmayla yönetmesi gerekiyor. Bu iddiayı ve bu iradeyi göstermesi gerekiyor.

İKTİDAR ALTERNATİFİ SUNUYORUM
Tecrübeli olmadığı eleştirilerine karşı, “En büyük avantajım zaten tecrübemin olmaması” diyen Oran, iş dünyasında olmasının da pek alışılmış bir durum olmadığı yorumlarına karşı, avantajlarını şöyle sıraladı:
“Tecrübeli siyasetçilerin, siyaseti getirdiği durum ortada. Türkiye nereden nereye geldi... Dolayısıyla, tecrübemin olmamasını çok büyük bir avantaj, bir fırsat olarak görüyorum. Ben halktan geliyorum, Anadolu’dan geliyorum ve ben projeciyim. Üretimle, işle sosyal barışı sağlayan, sivil toplum örgütlerinin yıllarca kanaat önderliğini yapmış bir insanım. Dolayısıyla benim için bir avantajdır. 15 yıldır sivil toplum örgütlerinde, Türkiye’nin ekonomik bölgesel kalkınması için, daha çok iş, aş yaratmak için proje üretiyorum, Siyaset de ülkeye hizmet. Bundan sonraki süreçte hizmeti siyasi alanda yapacağım ve bu siyasi alan da CHP’dir. Bu kurultay benim için çok önemlidir. Kurultaya çok az bir süre kala başladım ama delegelerin ve kamuoyunun çok büyük teveccühünü aldım. Bu beni çok fazla motive etti. Şimdi son sözü sandık söyleyecek. Delegelerimiz ya iktidarı tercih edecekler ya da muhalefette kalmayı... Ben bir iktidar alternatifi sunuyorum. 2011’de yapılacak genel seçime kadar CHP yeniden yapılanır, örgütüyle barışır, halkıyla kucaklaşır, aile içi barışı sağlar ve Türkiye’de iktidar olur. Bunun mücadelesini vereceğim. Bir oy da alsam, yüz oy, bin oy da alsam, 29 Nisan’da yine partimin hizmetinde olacağım.”

PARTİYİ HALKA AÇMALIYIZ
Umut Oran, ne yapmak gerektiğini de anlatırken, “Partiyi halka açmalıyız” ifadesini kullandı ve Genel Merkez’deki maddi imkanlara karşı, Anadolu’daki örgütlerin imkansızlıklarına dikkat çekti. Oran şunları söyledi:

“Öncelikle aile içi barış sağlamamız gerekiyor. Çok güçlü ve köklü bir aileyiz. Partide dışlananlarla barış sağlamalıyız. Diğer sol partilerle istişarede bulunmalıyız. Partiyi halka açmalıyız. Gençlere, çocuklara, kadınlara, çalışanlara açmalıyız. Örgütleri ihmal etmişiz. Genel Merkez’deki imkanlarla ilçe örgütleri arasında 20-30 sene fark var. Anadolu bunu hak etmiyor. Örgüte eşitlik, adalet, özgürlük ve güven tanımalıyız. Halka iyi ve adaletli yönetimin yanı sıra, mutlaka bir ekonomik kalkınma programı vaadetmeliyiz. Çünkü daha çok demokrasi istiyorsak, daha çok iş, daha çok aş üretmemiz lazım. Sosyal güvenliği ancak refahı büyüterek, adil ve eşit dağıtarak sağlayabiliriz.”

TÜRBAN KADINLARA BIRAKILMALI
Laiklik konusunda, “Laikliğin güvencesi CHP’dir ama muhalefette kalarak laikliği savunamıyoruz. Dolayısıyla laiklik konusunda çözüm üretmemiz için iktidar olmamız gerekiyor” diyen Umut Oran, türban sorununa ilişkin ise CHP’nin tavrına karşı, üniversitelerde türban serbestisi karşıtı değil. Oran, “Ancak laikliği tehdit edici domino etkisi yaratmaması için gereken yasal önlemin sağlanması gerekir. Yargının güvence oluşturması gerekir” dedi.

Kadın özgürlüğüne önem vermek, kadını hak ettiği yere taşımak gerektiğini vurgulayan Umut Oran, “Bu sorunu en iyi çözecek olan kadınlar. Bugün siyasette, kamuda hizmet verenlerde kadının adı yok” ifadesi kullandı.

Umut Oran’ın Avrupa Birliği konusundaki görüşleri de şöyle:

HEDEF AB’YE TAM ÜYELİK
“Avrupa Birliği 45 yıl önce çıktığımız bir yolculuk. Bugün dış ticaretimizin yüzde 50’sinden fazlasını Avrupa Birliği ile yapıyoruz. Gümrük Birliği ile ortak bir ticaret anlaşmamız var. Yani Avrupa Birliği konusunda ülkemizin çıkarlarını korumamız gerekiyor. Ülkemizin temel çıkarlarını koruyarak, bu ilişkiyi karşılıklı alışverişle götürmemiz gerekiyor. Sosyal politikalar konusunda da Avrupa Birliği’nin, bizim halkımızın sosyal güvenlikten adaletli bir şekilde yararlanabilmesi için esasında bir araç olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla ilişkileri, halkımızın önceliklerini gözeterek, samimi bir şekilde devam ettirmemiz gerekiyor. Tabii hedef, tam üyeliktir.”

ntv

 

Bu haber 588 defa okundu.