İyi, kötü, çirkin: ABD, üçünü de vurdu! | " /> İyi, kötü, çirkin: ABD, üçünü de vurdu! | "/>

En Sıcak Konular

İyi, kötü, çirkin: ABD, üçünü de vurdu!

25 Nisan 2008 15:36 tsi
İyi, kötü, çirkin: ABD, üçünü de vurdu! Suriye ve İsrail arasında barış isteyen ülkeler, aynı zamanda “savaş” istiyor! Erdoğan’ın Şam ziyareti öncesi patlak veren ‘Kuzey Kore destekli nükleer tesis' fotoğrafları, zamanlama ve istihbarat tekniği açısından üç ülkeyi de zo

Ortadoğu’nun kangren noktalarından sayılan Suriye-İsrail anlaşmazlığının, Türkiye’nin de el vermesiyle rayına girmeye başladığına ilişkin görüş, konu uzmanları tarafından-biraç fazla kendini kaptırma handikapı bulunsa da-sıkça dillendiriliyor.

Son uzlaşma arayışının odak noktası ise yine eski bir öykü olan “Golen Tepeleri”. İsrail, 1967’de ele geçirdiği stratejik Golan Tepeleri’ni 1981’de ilhak etmişti.

Nisan 2007 yılından bu yana kimi zaman örtülü kimi zaman aleni gercekleşen çabalar sonucunda “bir noktaya” gelindiği seziliyor. Şam ve Tel Aviv arasında bu uzlaşmaya el verenlerin başında da Ankara geliyor.

Başbakan Erdoğan’ın bu Cumartesi günü gerçekleştireceği ziyaret de bu sürecin önemli bir parçası. İsrail ve Suriye, Türkiye’nin ara buluculuğunu aşikar biçimde tanıdığı gibi, önemli de buluyor.

Söylenenlere göre İsrail, pek alışıldık olmayan biçimde Golan Tepeleri’ni Suriye’ye vermeye hazır. Karşılığında nispeten kolay bir talebi var; “teröre destek vermeyi kesmesi ve meşhur ‘şer ekseni’nden uzaklaşması.

Anımsanacağı gibi ‘şer ekseni’ni ana noktaları; İran, Kuzey Kore ve Suriye. Barış beklentisinin doğası gereği, küresel oyuncuların da, yani başta ABD olmak üzere Batı’nın bu gelişmelere destek verdiği varsayılıyor.

Neden şimdi, neden bu?

“Varsayım” kelimesinin seçilmesinin nedeni, tam bu anda bu tür haberleri vermekte önemli bir “kanal” sayılan Amerikan Washington Post Gazetesi’nin yine “Amerikalı yetkileler”e dayanarak verdiği bir haber.

Haber, “düşen yakıt tankları” vesilesiyle Türkiye’nin canını sıkan, geçtiğimiz 6 Eylül’de İsrail’in Suriye’deki bir tesisi vurma olayının belge ve görüntüleri. Bu istihbarat bilgileri, Bush yönetimi tarafından Amerikan Kongresi’ne sunulmuş.

Tabii kaynak İsrail, MOSSAD. Bir iddiaya göre, bu bilgi ve belgeler Amerikalılara, Suriye’nin vurulma gerekçesi olarak sunulmuş, gizli tutulması istenmiş. ABD o dönemde İsrail’in bu işlere kalkışmasını istemediğinden, ikna malzemesi olarak verilmiş.

İsrail’in “gizli kalsın” uyarısı ise Suriye liderliğini zor duruma sokmamak. Suriye Devlet Başkanı Esad, “babadan yadigar” politik simalarla güç dengesini sağlamaya çalıştığından, İsrail de uzlaşı aradığından, bu kozu Esad muhaliflerine daha doğrusu İsrail’e sert bakan Suriyelilere vermek istememiş.

Gariplik de tam burada başlıyor. O tarihte bunları gizli tutan Bush yönetimi şimdi açıklıyor. Yani bir anlamda, tam da Suriye-İsrail-Türkiye eksenine el bombası bırakıyor.

http://www.iyibilgi.com/images/haber/23084.jpg

 


Bunu niye yapıyor sorusuna bakacağız. Ama önce İsrail’in Suriye’ye neden yaklaştığını, hatta toprak vermeyi kabul ettiğini irdelemek lazım. İsrail bugüne kadar aldığı topraklardan taviz vermiş bir ülke değil.

 

İyi, kötü ve çirkin!

Neredeyse eşyanın doğasına aykırı denebilir. Şimdi bu tavizi vermesinin bir nedeni, asal nedeni, İran’ın yalnızlaştırılması hamlesi olarak değerlendirilebilir. İran, Tel Aviv için asla dost olmayacak bir düşman ve belki Ortadoğu’da huzurun önündeki tek engel.

Suriye’nin İran “ekseninden” çıkarılması ve BOP’a dahil edilmesi süreci bu anlama geliyor. Esad’ın da dengeleri koruyarak bu denkleme itiraz etme şansı gittikçe azalıyor.

Zira Suriye’nin iç dinamikleri Esad için de tehlikeli olabiliyor. Buna rağmen bir nedenle İsrail’in önerilerinden vazgeçmesi kimseyi şaşırtmamalı. Tabii İran oyundan çıkacaksa bu taviz ancak mümkün olabilir.

Tali faydaları da olacak Suriye ile yakınlaşmanın. Bir kere İslam coğrafyasına ılımlı bir mesaj olacak. Öte taraftan İsrail’e yönelik terörün önemli bir kaynağı ve ikmal yolları kesilecek.

İsrail’den başka İsrail var!

Ancak hala ABD’nin hamlesini anlamış değiliz! Tel Aviv’in Şam’la uzlaşmasına itiraz edebilecek kesimlerden birisi de ABD’deki Yahudi lobisi. Bu lobinin zaman zaman anavatanla çekiştiği bilinmeyen bir şey değil.

Ortadoğu’daki İsrail ile ABD’deki İsrail sıkça karşı karşıya geliyor. Bu zeminde ABD’deki İsrail’in Suriye ile yakınlaşmaktan hoşlanmadığı var sayılabilir. Kongre ve Washington Post’un son olayda kullanılması bunun delili değilse de iyi bir karinesi.

Kaldı ki, Beyaz Saray söz konusu olduğunda “ABD Yahudileri”nin etkisi azımsanamaz. Ancak yine de bu kartın açılması eksiksiz açıklamıyor.

İsrail’in Suriye’deki nükleer bir tesisi vurma bilgilerinin ifşa edilmesi, Suriye-İsrail ve Türkiye düzlemini sabote ediyor. Bu halde geriye, daha büyük bir fotoğrafı görme zorunluluğu geliyor.

Büyük resim süper güç için daha önemli. Bu da Rusya demek. Rusya, İran, Kuzey Kore, Suriye demek. Ama önce Rusya demek. Washington oyunu bu denkleme göre kuruyor.

Bu ekseni ana hedef, diplomatik üsluba uymasa da “düşman” olarak tanımlıyor. İsrail-Suriye meselesini ise “press” taktiği ile çözebileceğini düşünüyor. Suriye’nin bu eksenden koparılmasını yakın vadeli bulmuyor.

Süreci destekliyor ama Rusya öznesinin gözden kaçırılmasını istemiyor. Bu nedenle Şam’ı sıkıştıracak bu türden hamleleri “zamanlama”yı da göstererek, eh biraz da çirkin bir üslupla kullanmaktan geri durmuyor.

Ortadoğu daha ısınmaz artık

Kongre’ye sunulan istihbarat belgeleri ve ardından gelen Beyaz Saray açıklamalarının “Suriye” odaklı olması, dünya ve yerel basın tarafından, “yeni hedef Şam” olarak okundu. Buna pek itibar etmemek gerekiyor.

Hedef hala ve tek olarak aynı eksen. Bu eksenin bir üyesinin diskalifiye edilmesinin biçimi Washington’u bağlamıyor. Kuzey Kore’nin istihbarat bilgilerine dahil edilmesinin sebebi bu.

ABD hepsini istiyor. “İyi” görevindeki Ankara bakalım ne ders çıkaracak?



Bu haber 2,146 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,886 µs