"Askeri Savcılık çürük raporu verdi"

24 Nisan 2008 23:56 tsi
''Askerlikten kurtulmak için hile yapmak'' suçundan yargılanan sanık Kazım Örüç'ün, sağlık sorunları nedeniyle tahliyesine karar verildi.

Hava Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı'ndaki spor salonunda kurulan mahkemede görülen davanın üçüncü duruşmasının öğleden sonraki bölümüne, sanıklar ve avukatları katıldı.

Öğleden sonraki bölümde, ''Askerlikten kurtulmak için hile yapmak'' suçu nedeniyle yargılanan yükümlü sanıkların ifadeleri alındı.

Sanık Abdurrahman Tunçöz, rapor almasına yardım etmek için Hakan isimli bir şahsın kendisinden önce 10 bin YTL istediğini, daha sonra bu rakamı 13 bin 500 YTL'ye yükselttiğini ve bu parayı verdiğini söyledi.

Tuçöz, herhangi bir sağlık sorununun olmadığını ve Beytepe Asker Hastanesinde yapılan muayenesinde bu durumun tespit edildiğini aktardı.

Sanık Adnan Bayram ise hiç kimsenin, kendisine askerliğe elverişsiz olduğuna ilişkin bir rapor vermediğini savunarak, 3 yıl önce Etimesgut Asker Hastanesindeki muayenesi sonucu bu raporu aldığını söyledi. Bayram, soruşturma kapsamında Beytepe Asker Hastanesinde de muayene olduğunu ve sağlıklı çıktığını kaydetti. Bayram, sahte askerliğe elverişsiz raporu almak için hiç kimseye maddi menfaat temin etmediğini öne sürdü.

Sanık Akın Ürgenç, kendisine Remazan Özdemir'in aracılık ettiğini iddia ederek, bu kişi ile Diyarbakır'dan tanıştıklarını kaydetti. Daha sonra bu kişi ile Ankara'da buluştuklarını ifade eden Ürgenç, Çankaya Askerlik Şubesinden aldığı sevk evrakını Özdemir'e verdiğini ve 7 ay sonra bu kişi vasıtasıyla askerliğe elverişsiz raporu aldığını, bunun için Özdemir'e 5 bin YTL verdiğini söyledi. Sağlık yönünden hiçbir sorununun olmadığını ifade eden Ürgenç, zaten bu durumun yapılan muayenede tespit edildiğini belirtti.

Ürgenç'in ifadesi sırasında sanıklardan birinin oturduğu sandalye kırıldı ve sanık yere düştü. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hakim Albay Ahmet Erdem, ''Oturduğunuz sandalyeler plastiktir. Dik oturursanız kırılmaz. Siz de düşmezsiniz'' diyerek uyardı.

Sanık Remazan Özdemir ise iş nedeniyle Ürgenç ile aralarında husumet bulunduğunu ve bu nedenle Ürgenç'in, kendisine iftira attığını ileri sürdü.

''8 BİN YTL'NİN ALTINDA BİR MEBLAĞA RAPOR VERMEDİM''

Sanık Aytekin Demirdaş, ''Ben Ürgenç'in, 5 bin YTL verdiğini zannetmiyorum. Bu kişinin de bulunduğu gruba 8 bin YTL'nin altında bir meblağa rapor vermedim. Ürgenç'in raporunu ben hazırladım'' dedi.

Yükümlü sanık Arif Çelikten, asker hastanesine hiç gitmediğini, Ahmet adlı bir şahıs vasıtasıyla askerliğe elverişsiz raporu aldığını belirterek, bu kişiye yardımları dolayısıyla takım elbise aldığını ancak para vermediğini söyledi.

Sanık Ayhan Sönmez, bir suç nedeniyle hapiste bulunduğu sırada bütün ailesini trafik kazasında kaybetmesi sonucu bunalıma girdiğini, bu nedenle cezaevinden çıktıktan sonra askerliğini bir süre erteletmek istediğini anlattı. Sönmez, Ali Görücü vasıtasıyla erteletme yapmak istediğini, ancak bu kişinin, askerliğe elverişsiz raporu aldığını ileri sürerek, ''Benim amacım sadece askerliğimi erteletmekti. Çürük raporu almak gibi bir kastım yoktu'' dedi.

Aytekin Demirdaş ise Ali Görücü'yü tanıdığını belirterek, ''Bu kişi vefat etti. Kendisi 20 bin dolardan aşağı yaklaştırmazdı birini yanına. Sanığın anlattıkları Görücü'nün tarzı değildir'' dedi.

Sanık Bülent Hasılcıo da Amerikan patentli otomobillerin ticareti ile ilgilendiğini belirterek, sanık İmdat Bozkurt'un, erteletme yapması konusunda kendisine yardımcı olabileceğini söylediğini aktardı. Bozkurt'un, erteletme yerine askerliğe elverişsiz raporu aldığını belirten Hasılcıo, ''Bu iş için kendisine önce bin 500 YTL verdim. Ayrıca piyasa değerinin altında kendisine bir cip sattım. Bozkurt'un bu satıştan yaklaşık 6-7 bin YTL kar elde ettiğini düşünüyorum'' diye konuştu.

Hasılcıo'nun avukatı Halil İbrahim Serbest, müvekkilinin askerlikten kurtulmak gibi bir gayesinin bulunmadığını ileri sürerek, iddianamede belirtildiği gibi ''vahim hal uygulanmasının'' bütün sanıklar için uygulanmamasını istedi.

Mahkeme Başkanı Hakim Albay Erdem, herkesin, askerlikten kurtulmak için bir nedeni bulunabileceğini belirterek, kiminin silahtan, kiminin askerlikten, kiminin karanlıktan korkabileceğini, kiminin de eşinden ayrılmak istemeyeceğini söyledi. ''Askerlikten kurtulmak için hile yapmak'' suçunun bir sonuç olduğunu kaydeden Erdem, tutuklama kararlarının yine aynı heyet tarafından verildiğini ifade ederek, ''Suçun tüm unsurlarını gözden geçirdik. Suçun unsurları Ahmet veya Mehmet için farklı olmaz'' diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANI, ELVEDA RUMELİ DİZİSİNİ ÖRNEK GÖSTERDİ

Erdem, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Devletin para basma gibi görevinin yanı sıra, asker toplamak da görevleri arasındadır. Bu bizim tarihimizden gelen bir kuraldır. Türk evladı, 20 yaşına gelince asker olacaktır. Milletimizin büyük bir çoğunluğu büyük bir şevkle askere gitmektedir. Elveda Rumeli dizisindeki hikaye de böyledir. Hikaye araları iyi okunmalıdır. Testiyi dolduranla kıranı ayırmak lazım.

Türk ordusu, 50 bin kişi ile 200 bin kişilik orduyu, 1071'de yenmiştir. O nedenle bütün bu hususları göz önünde bulundurmalıyız. Sıkıyı görünce askerlik yapmamak normaldir. Her millet kendi ordusunu düzenler. ABD'de askere gitmek istemediği için Muhammet Ali'nin ağır siklet boks şampiyonluk unvanı elinden alınmıştır. Kanunlarda yapılan değişikliklerde bile bu suçun cezası hep aynı kalmıştır. Suçun cezası 10 yıla kadar hapis olarak öngörülüyor. Atılı suç için bu cezayı çok önemsiyorum. Yoksa asker toplayamazsınız.''

''Biz askerlik yapmadığımızda ne kaybederiz?'' sorusunu yurttaşların kendi kendilerine sormaması gerektiğini belirten Erdem, ''Hepimizin askerliği engeldir, engel görüyorsak şayet. Ama bu vatan nasıl vatan oldu? Vatandaşlık bilinci nasıl oluşacaktır?'' dedi.

Yargılama nedeni suçun, ''Askerlikten kurtulmak için hile yapmak'' suçu olduğunu belirten Erdem, hiç kimsenin, bunun altında başka bir anlam aramaması gerektiğini, mahkeme heyetinin iddianame ile bağlı olduğunu söyledi.

Sanıklar Ali Ataseven, Burhanettin Murat Sarıgöz, Cahit Balyen, Çelebi Uluer, Emre Akdeniz ve Ender Çoban üzerlerine atılı suçları kabul etmediler.

Yükümlü sanık Kazım Örüç, yıllar önce bir tren kazası geçirdiğini ve bu nedenle sağlık sorunları bulunduğunu belirterek, bu nedenle tahliyesini talep etti.

Mahkeme Başkanı Erdem, sağlık sorunlarına ilişkin askeri hastanelerden verilen gerçek raporları bulunan Örüç'ün, tahliyesine karar verildiğini açıkladı.

Erdem, diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmayı yarın saat 10.00'a erteledi.

 

Bu haber 3,245 defa okundu.