En Sıcak Konular

Avrupa’da din laikliği tehdit ediyor!

23 Nisan 2008 19:36 tsi
Avrupa’da din laikliği tehdit ediyor! Batılı araştırmacılara göre, Avrupa’da din laikliği tehdit eder hale geldi. Uzmanlar, Avrupa’da en hızlı yayılan dinin İslam olduğunu ifade ediyor.

“Dinimizden, gelenek ile göreneklerimizden ve kültürel kimliğize ait unsurlardan uzaklaştıktan sonra maneviyat pınarlarına dönmeye ilişkin çok ciddi bir ihtiyaç duymaktayız. Peki, fanatizm ve delalet tuzağına düşmeden bunu dönüşü nasıl sağlayabiliriz?”


İşte Fransız öğrenci Joel , Fas’ın Meknas kentinde “dindarlık ve dindarlığının 21.yüzyıl tehditleriyle ilişkisi” üzerine düzenlenen bir foruma katılan herkesi bu soruyla şaşırtmayı başardı.


Katılımcılardan gelen farklı cevaplara rağmen hemen hemen herkes dindarlık ve maneviyatla ilgili olan her şeye çok güçlü bir dönüş olduğu görüşü üzerinde hemfikir .Hatta bazı katılımcılar özellikle de batılılar batıda dinin laiklik ilkesini ihlal eder noktasına geldiğini iddia etti.


Ayrıca katılımcıların geneli, Avrupa’da en hızlı yayılan dinin İslam olduğunu İslam’ın bazı bölgelerde ilk sıralarda yer aldığı görüşünü paylaştı.


Tunus El Manar Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan İmad El Melity geçen hafta düzenlenen forumda söz alarak “inanç düşüncesi ve insanın içindeki manevi potansiyel, yetiştiği sosyal koşullar ya da yaşadığı kültürel çevrenin özellikleri ne olursa olsun her birey için çok “doğal bir ihtiyaç” olduğunu söyledi. 


Rabat Üniversitesi’nde Antropoloji dersleri veren Prof.Abdulgani Mendib ise yaptığı açıklamada İmad El Melity’ye katılarak “insanoğlunun son yıllarda yaşadığı büyük değişimlere rağmen dünya genelinde din ile birey arasındaki ilişki hiçbir zaman kesilmedi” dedi.


“Maneviyata olan bu nitelikli dönüşün çok doğal bir durum olduğunu buna şaşırmamak gerektiğini” söylüyor Mendib.


İKIYÜZLÜLÜK VE ÇELIŞKI


Fransa Nant Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olarak çalışan Veronique Guillen ise dine dönüşün laikliği ihlal edecek bir seviyeye ulaştığını iddia etti.


Guillen, “Modern tarihi boyunca laiklik şiarını en önde tutan Fransa’da bir çok sosyal konuda dini değerlerin devlet işlerinde etkisi açıkça görülmeye başlandı” diye konuştu.


Araştırmacı buna örnek olarak çok ender görülen ve tedavisi mümkün olmayan "esthesioneuroblastoma" (ENB)  hastalığına yakalanan Fransız vatandaşı Chantal Sebire’nin (52) ötanazi talebinde bulunduğunu ancak  aralarında Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’in de bulunduğu Fransız yetkililerinse bu talebi reddetmesiyle patlayan “ötanazi” davasını gösterdi.


Bu acıya daha fazla dayanamayan kadın intihar etmiş bu olay üzerine başbakan François Fillon “ötanazinin” hukuki durumunu ve tedavisi mümkün olmayan hastalara ötanazi hakkının verilmesi konusunu araştırmak üzere bir komisyon görevlendirmişti. Komisyonunun konuyla ilgili önümüzdeki sonbaharda raporunu sunması bekleniyor.


Veronique “bu olay, laiklik iddiasındaki Fransız yasama organının “ikiyüzlülüğünü” ve “çelişkisini” yansıttığını aynı zamanda dini boyut taşıyan etik değerleri dikkate aldığını gösterdiğini” ileri sürdü.


Balkan uzmanı Fransız araştırmacı Catherine Lothar Tafar ise açıklamasında özellikle Sarkozy’nin bir yıl önce cumhurbaşkanlığa seçilmesinin ardından yaptığı “Fransa’ya eski manevi ruhuna kavuşturacağız” demecinden sonra “manevi değerlere yeniden yöneliş” Fransızlar arasında çok ateşli  bir tartışma başlattı” iddiasında bulundu.


HAYATI BIR ZORUNLULUK


Faslı araştırmacı Mustafa Aguti ise modern çağda bireysel ve sosyal hayatta din ve manevi değerlerin yeniden egemen olmaya başlamasına şaşırmamak gerektiğini söyledi.

Aguti yaptığı açıklamada “maneviyat meselesi insanoğlunun hayatında her zaman temel bir parça olmuştur” dedi.


Aguti “klasik manada görünürde dinden uzak olarak görülen bir çok uygulamanın altında maddiyatın egemenliğinde kurtulmak  farazi de olsa huzurlu olmak için dinle ilişkili sosyal bazı değerleri gerçekleştirmeyi umarak  bir takım dini ritüellere öykünme vardır” dedi.


Abdulgani Mendip ise “Ülkelerin belli dönemlerde yaşadığı sosyal,ekonomik ve siyasi sorunlar nedeniyle belirli zamanlarda manevi değerler yükselirken bazen de bu değerler gerilemektedir ancak hiçbir zaman kaybolmamaktadır” diyerek bu görüşe katılıyor.


İSLAM İLK SIRALARDA


Dine yöneliş bir çok şekilde tezahür ediyor. Bunların başında müslüman olma durumu geliyor. Forumda sunduğu araştırmada İspanyol sosyal bilim uzmanı Eduardo Tran “saha araştırmaları ve resmi istatistikler İslam’ın İspanya’da ve genel olarak Avrupa’da en hızlı yayılan din olduğunu doğruluyor” dedi.


Yarı resmi istatistiklere göre Batı Avrupa’da 15 ila 20 milyon arasında müslüman yaşıyor. Bu da Avrupa nüfusunun % 15’ine tekabül ediyor.


Tran “İslam’ın İber Yarımadasında (Güneybatı Avrupa) Katoliklik ve Protestanlıktan sonra üçüncü sırada yer aldığını islamı Budizm ve ateist laik akımın izlediğini” söylüyor.

“Ancak İslam’ın bu hızla İspanya’da yayılması bizzat İspanyollar tarafından fazla  anlayışla karşılanmıyor, zira üniversitelerde yapılan araştırmalarda İspanyolların yalnızca % 34’ü islam’ın “pozitif bir din” olduğunu düşünüyor” dedi.


Geçen sene yapılan ve Fransız gazetesi Le Frans West Icleer gazetesi tarafından yayınlanan istatistikler 2007 yılında Fransa, Hollanda, Almanya, Kuzey Belçika ve Avusturya’da müslüman olanların sayısı 114 bin kişiyi geçtiğini gösteriyor.


Vatikan uzmanı araştırmacı Hakkar Muhammed Ahmed ise daha once yaptığı açıklamda Avrupa’da müslüman olanların sayısındaki bu artışın nedenini “Avrupa toplumunun bilhassa 11 eylül saldırılarından sonra  İslam dinini tanıma merakından kaynaklanıyor. Çünkü bu olaydan sonra İslam’ı araştırmaya başlayan Avrupalılar bu araştırmalar esnasında  batılı medyanın lanse ettiğinin aksine gerçek İslam’ı keşfettiler” dedi.

timeturk



Bu haber 783 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,851 µs