Bir el atın! | " /> Bir el atın! | "/>

En Sıcak Konular

Neticede bizim ‘sol’cular: Bir el atın!

22 Nisan 2008 15:20 tsi
Neticede bizim ‘sol’cular: Bir el atın! CHP hafta sonu tam 32’inci Kurultay’ını yapacak. Tabii bu rakam ‘olağan’ olanlar. Diğerleri gibi bunda da ‘değişim’ beklenmiyor. ‘Bari parti içi demokrasi olsun' derseniz ve iyi bir CHP analizi okumak istemezseni

Şakası bir tarafa-ki bir çok CHP’liye göre şakanın hiç sırası değil-Cumhuriyet Halk Partisi bu hafta sonu, 22 Temmuz’dan bu yana beklenen kurultayını yapacak.

Bu, genel başkan seçimli bir kurultay. Yani Genel Başkan Deniz Baykal’ın koltuğu oylanacak. Kritik olan bu. Ama sonuç kritik değil. Baykal çok büyük bir ihtimal yeniden seçilecek.

“Çok büyük”ü yüzde 99 olarak anlayabilirsiniz. Elbette başka adaylar da var. Bunlardan birisi Prof. Haluk Koç. 22 Temmuz seçim sonuçlarından kısa bir süre sonra kolları sıvayan Koç’un sıkı biçimde çalıştığını söylüyor parti kulisleri.

70’e yakın il gezdiği ve toplam 1250 kurultay delegesinden en az 650’si ile yüzyüze görüştüğü biliniyor.

Fakat bu çalışkanlığın semerisini alması hayli zor. Çünkü kurultaldaki seçim sisteminin işlemesi biraz sıkıntılı. Daha doğrusu sistem çalışacak ama Baykal’ın rakiplerine çalışması zor.

Bunun sebebi 2003 yılında gerçekleşen kurultayda parti yönetiminin-ki bunu da Deniz Baykal olarak okuyabilirsiniz-değiştirdiği bazı tüzük maddeleri, parti içinde herhangi bir makama (İl, İlçe, genel başkanlık vb.) adaylıktan öte gitmesini zora sokuyor.

İlk dert aday olmakta. Bunun için kapı gibi 250’den fazla delege oyu gerekli. Ama bu bile işin kolay tarafı. Zira herhangi bir adaya destekleyecek delegelerin, Kurultay sırasında genel başkana meydan okurcasına divanın önüne gelip imzayı basmaları şartı var.

Bu “fişlenme” için sıraya girmek gibi bir şey ve elbette hemen tüm kesimler tarafından “demokrasi dışı” olarak tanımlanıyor. Haliyle bu “delikanlılığı” yapabilecek delegelerin, parti içindeki “beklentileri”ni de ertelemeleri demek.

Bu delegeler içinde CHP içinde yükselmek bir kenara, örneğin mahalli seçimlerde genel merkez tarafından aday gösterilme şansı da düşecek. Kısacası, neticede politikadır yine de belli olmaz notunu düşelim ama Deniz Baykal’ın yeniden seçilmesi kimseyi şaşırtmayacak.

Valla aferim…

Öte yandan CHP liderinin siyaset bilimi derslerinde okutulmayı çoktan hak etmiş parti içi politikalarını da övmek gerekiyor. 22 Temmuz’dan sonra parti tabanının ve sol hatta sağ kamuoyunun yaşadığı hayal kırıklığı anımsanırsa, gelinen nokta başarı sayılabilir.

O günlerdeki hava anımsanırsa, “Baykal’a buraya kadar” veya “bu rüzgara kimse dayanamaz” çıkışlarının bir sonuca artık varacağı tahmin ediliyordu. Muhalifler çeşitli Ankara adreslerinde buluşuyor, Genel Merkez önünde gösteriler yapılıyor, nümayişlerin engellenmesi belediye araçları kullanılıyordu.

Bugün ise kabul etmek gerekiyor ki o havanın yerinde yeller esiyor. Deniz Baykal bu eleştiri ve talepleri parti içinde eritti ve zamanı çok iyi kullandı. Muhalifler tarafından “uyutulma” olarak tanımlansa da nihayetinde uyuyan yine parti içi muhalefet oldu.

Türkiye’nin sık ve sertçe değişen gündemi de CHP’ye yönelik beklentilerin bir tür uyuşmaya uğramasına destek verdi.

Kurultay’da ne olur?

CHP ana muhalefet partisi kurultayı yapacak olmasına rağmen heyecan işte bu nedenlerle yok denecek denli az. Kulislerde de ilgi uyandıracak söylemlere pek rastlanmıyor.

Tek umut, CHP Lideri Deniz Baykal’ın kurultay konuşmasında "bu kez son" mesajı verme olasılığı. Şartların izin vermediği bir hale Genel Başkan’ın bu “söz”le imkan açması ne kadar olası o da tartışmalı.

Diğer adaylar için de durum çok farklı değil. Haluk Koç ve Umut Oran da, söylemeseler bile büyük şansları olmadığını biliyorlar. Öyle ki, parti mahfillerinde, “e, zaten şimdiye değil geleceğe oynuyorlar” minvalli yorumlar yapılıyor.

Belki şu bir renk olabilir. Bu iki aday arasında daha çok delege oyu kazanan isim, gelecek için bir adım öne geçmiş gibi olabilir. Tabii bu bir teselli sayılırsa!

Bu arada unutmadan ekleyelim. CHP’ye ilişkin bir kapatma davasının olup olamayacağına ilişkin tartışmanın, tam da bu zamanlamaya denk gelmesi manidar sayılabilir.



Bu haber 456 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,590 µs