Papa Bush'a karşı | " /> Papa Bush'a karşı | "/>

En Sıcak Konular

Örtük mücadele: Papa Bush'a karşı

21 Nisan 2008 17:22 tsi
Örtük mücadele: Papa Bush'a karşı Irak'ın işgaline açıkça tepki koyan Vatikan, ABD'nin işgaller yoluyla kendi nüfuz alanları oluşturmasına da şiddetle karşı çıkıyor.

Türkiye geçen haftayı Türkiye ile ilgili Washington merkezli haberlerin abartılması ya da yalanlanması ile geçiririp, bu konuya kilitlenmişken, Washington'ın gündemi tamamen Papa'ya ayrılmıştı. Dengede götürülmeye çalışılan ancak oldukça gergin karşı hamlelerin yapıldığı konuşmalar, kapalı mesajlar, gövde gösterileri Alman Papa'nın ziyaretini adeta siyasi bir mücadeleye dönüştürdü.

PROTESTAN LATİNOLAR ARTIYOR

Önce rakamlardan başlarsak konu daha bir vuzuha kavuşabilir. Nüfusu 300 milyonu biraz geöen ABD'de Papa'ya bağlı toplam 65 milyon Katolik var. Bu 65 milyonun 18 milyonunu Orta ve Latin Amerika'dan ABD'ye çoğunluğu kaçak olarak gelenler oluşturuyor. 1960'dan beri ülkedeki yeni Katoliklerin üçte ikisini Latino tabir edilen bu kesim oluşturuyor. Katolik Kilisesi diğer Hristiyan mezhepleri kaşısında hızla nüfus kaybetmesine rağmen, göçmen akışı sayesinde ABD nüfusu içindeki oranını artırmayı başarmış. Ancak hemen şunu hatırlatalım ki Hristiyanlık içinde mezhep değiştirmek din değiştirmekle neredeyse aynı anlama geliyor. Şu an ABD'deki toplam Latino nüfusun yüzde 68'i Katolik iken, ana damar Protestanların oranı yüzde 5, Evanjelik Protestanların oranı ise yüzde 15. Bu yüzde 15'in yarısı daha önce Katolik iken Evanjelikliğe geçmiş olanlar. Bunun sayısal değeri ise 1.3 milyonu buluyor. Mezhep değişikliği sadece dini bir farklılığa işaret etmekten öte çok ciddi siyasi farklılıklara da yol açıyor. Örneğin, Katolikler arasındaki göçmen oranı Protestanlardan çok daha fazla. Aynı şekilde Protestan Latinolar büyük oranda Cumhuriyetçileri desteklerken, Katolik Latinolar ise ezici çoğunlukla Demokratları destekliyor.

AHLAKİ İŞBİRLİĞİ DEĞİL SİYASİ MÜCADELE

Bu arka planı verdikten sonra asıl konuya dönelim. Yukarıdaki rakamlardan da görülebileceği üzere Papa'nın ABD ziyaretinin çok önemli siyasi etkileri var ve olacaktır. Papa ile ABD Başkanı Bush arasındaki ortak noktaları sayarken ahlaki ilkeleri öne çıkaranlar siyasal doğruculuğu gerçek sananlar. Zira arada çok ciddi çekişmenin olduğu açık. Asıl tartışma konularını ise dışarıda Irak'ın işgali, Afrika'da artan Protestan nüfusu, Katolikler'in dünya ölçeğinden çekim gücünü kaybetmesi, Latin Amerika'da istediği gibi at koşturan ABD'ye karşı Vatikan'ın da bir güç temerküzüne gitmek istemesi vs. İç politikada ise göçmenlikten, ABD başkanını belirleyebilecek bir ağırlığa sahip Demokrat oyların güvence altına alınması, kürtaj konusu vs. oluşturuyor.

VATİKAN DA ABD KARŞITI OLUYOR

Irak'ın işgaline açıkça karşı çıkan Vatikan, ABD'nin işgaller yoluyla kendi nüfuz alanları oluşturmasına şiddetle karşı çıkıyor. Zira bu işgal ettiği ya da nüfuz alanı oluşturduğu ülkelerde sivil toplum faaliyetlerini Evanjelik Kiliselerin tekeline veren, sağlıktan eğitime, insani yardımdan insan hakları desteğine kadar tüm bu alanları bu kiliselere teslim eden ABD, Vatikan'ın sömürgecelikteki taktiklerini uygulayarak mevzi kazanıyor. Bu mevzilerde Vatikan'ın çalışmasına ise izin verilmiyor hatta gerekirse Vatikan engelleniyor. Bu çatışmanın ne görünür olduğu ülkeler ise Irak ve özellikle ABD'nin son zamanlarda yüzünü döndüğü Kara Afrika. Bu gizli savaş Vatikan'ı da ABD politikalarını eleştirmeye, bu tür politikaları eleştirenleri örtülü şekilde desteklemeye itiyor. Bu çatışmanın bir de Latin Amerika boyutu var. Latin Amerika'da hızla ilerleyen Protestanlar, bir kaç yıl evveline kadar esamesi okunmayan Evanjelizme mevzi kazandırdı. Başta Brezilya olmak üzere, geleneksel olarak ABD karşıtlığıyla tanına ülkelere çeşitli kurumlarıyla giren ABD, Kolombiya, Venezuella gibi ülkelerde Evanjelizmi destekliyor. Elbette evanjelist kesimlerde ABD eleştirisi pek de görülebilen bir durum olmadığını akıldan çıkarmamak gerek.

VATİKAN ABD'DE GÖÇMENLİĞİ SAVUNUYOR

Orta ve Latin Amerika'dan ABD'ye göçenler arasında ise yine aynı tür hizmetler ve daha hareketli daha kuşatıcı ritelleri ve ibadetleri sayseinde evanjelizm hızla oranını arttırıyor. Tam da bu nedenle Papa'nın ABD ziyareti sırasında dönüp dolaşıp Kilise'nin üst yöneticilerine verdiği en önemli mesaj şuydu: "Göçmenlere sahip çıkın". Göçmenlerin cenazelerine katılmayı, acılarını paylaşmayı, davaları sırasında mahkemeye giderek onlara destek vermeyi, parsı olmayanlara ücretsiz yasal danışmanlık sağlamayı, umutlarını ve mutlu günlerini paylaşmayı, vize ve yasal sorunlarını çözmede danışmanlık sağlamayı, sağlık hizmetlerinde yardımcı olmayı şiddetle tavsiye etti Papa. Bu konuda oldukça ısrarcı olan Papa'nın Latinoları kaybetmeme azmi asıl siyasi mücadeleyi gözler önüne seriyor. Tam Papa'nın göçmenlerle ilgili sözleri sırasında ABD'de 300 kişinin gözaltına alındığı kaçak göçmen operasyonu ise bu örtük mücadelede Papa'ya verilen bir cevap niteliğindeydi. Bu sebeple Vatikan ABD siyasetinde insan haklarını, göçmenlik lehindeki gelişmeleri, göçmen ailelerin birleştirilmesini destekliyor ve insan hakları örgütleri ile birlikte çalışıyor. Elbette Vatikan'ın Avrupa içindeki Müslüman göçmenlere karşı tavrı ile ABD'deki göçmen yanlısı tavrı ayrı ayrı düşünülmeli.

PROTESTANLIĞIN CEVABI: TECAVÜZ DAVALARI

Bu konunun elbette bir çok alt başlığı ve farklı boyutları var. Ancak son olarak bir konuya daha eğilmek gerekiyor: Katolik Kilisesi'ndeki çocuklara tecavüz vakaları. ABD'de ne zaman büyük bir Kilise'de tecavüz vakası patlasa bunun arkasında ciddi bir mücadele olduğunu görmek gerekir. Elbette bu Katolikler'in masum olduğu anlamına gelmez. Ancak önceki yıllarda Mel Gibson'ın anti-semitik olmakla eleştirilen filmi Vatikan'ın desteğiyle vizyona girdiğinde, en büyük tecavüz vakaları Boston'da patlak vermişti. 1950'den beri ABD Katolik Kilisesi'ne karşı toplam 14.000 tecavüz davası açıldı. Bu davaların Kilise'ye toplam maliyeti ise 2.3 milyar dolar civarında. Davalar yüzünden bir çok Kilise tazminatları ödeyemediği için kendini feshetmek zorunda kaldı. Vatikan'ın bu konudaki tavrı ise ser verip sır vermeme, ifşa olmamış vakıaları görmezden gelme, ifşa edilebilecek olanları örtbas etme, açığa çıkanlar konusunda ise özür dileme şeklindeydi. Papa'nın ABD ziyareti boyunca toplam 5 kere tecavüz vakıalarından dolayı özür dilemesi hem örtülü bir zorlamadan kaynaklanıyordu, hem de Vatikan'ın ABD'deki yumuşak karnı olan soruna en üst düzeyde tepki vererek bu konunun Vatikan aleyhine kullanılmasının önüne geçmeyi amaçlıyordu. Ancak yine de ABD basını büyük tecavüz vakıalarına odaklanmayı tercih etti.

Dünya bülteni



Bu haber 281 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    8,336 µs