Meclis'e başörtülü girdi

21 Nisan 2008 10:36 tsi
Karikatür kriziyle İslam dünyasını ayağa kaldıran Danimarka'da Filistin asıllı Abdülhamid'in Meclis'e başörtüsüyle girmesine onay çıktı. Danimarka'nın bir parçası olduğunu belirten Abdülhamid, "Meclis'e girmem demokrasinin zaferidir" dedi.

Danimarka'da eski komünistlerin oluşturduğu Birlik Listesi'nden adaylığını koyan başörtülü milletvekili Esma Abdülhamid'e 'Meclis onayı' ülkenin en çok konuştuğu konulardan biri oldu. Milletvekili Johanne Schmidt Nielsen'in hasta veya izinli olması halinde asil üye olarak Meclis'e girecek olan yedek milletvekili Abdülhamid, Avrupa'da başörtüsüyle Meclis'e girecek ilk kadın olmanın heyecanını yaşıyor.

Abdülhamid, Yeni Şafak'a yaptığı açıklamada Meclis Başkanlık Divanı'nın aldığı kararı demokrasinin bir zaferi olarak nitelendirerek, "Uzun bir mücadelenin sonunda başarıya ulaşmanın mutluluğunu yaşıyorum. Bu karar demokrasinin zaferidir. Din ve ifade özgürlüğü Batı'nın temel değerleri arasında yer alıyorsa benim de Meclis'te temsil edilmem normal karşılanmalı. Eğer aksi yönde bir karar çıksaydı insanlar Avrupa'nın demokrasi konusundaki samimiyetine güvenmeyeceklerdi. Bir bakıma Avrupa çifte standart uygulamayarak demokrasi sınavını geçti diyebiliriz" diye konuştu.

TARİHİ SORUMLULUĞUM VAR

Avrupa'daki başörtülü Müslüman kadınlara iyi bir rol model olacağına inandığını söyleyen Esma şunları söyledi: "Avrupa'da başörtüsüyle Meclis'e girecek ilk başörtülü kadınım. Bu benim için gurur verici bir durum. Ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk da hissediyorum. Çünkü iyi bir örnek olmak zorundayım. İnşallah Avrupa'da yaşayan başörtülü Müslüman kadınlara iyi bir rol model olurum. Bu durum aslında, başörtüsü kadına baskı aracıdır, zavallıdır imajını da yıkacak. Diğer taraftan demokrasinin bize sunduğu imkanları kullanmış olacağız. Biz içinde yaşadığımız toplumun bir parçasıyız ve toplumun sorunlarına bizim de söyleyecek sözümüz var."

KADINLARIN TEPKİSİ GARİP

Esma Abdülhamid, 14 yaşında örtünmeye karar verdiğini ve milletvekili olana kadar da örtündüğü için herhangi bir sıkıntı çekmediğini anlattı: "Eğitim hayatım boyunca arkadaşlarımdan ve öğretmenlerimden herhangi bir olumsuz tepki almadım. Ta ki milletvekili oluncaya kadar. Benim için zorlu mücadele bundan sonra başladı. En çok da kadınların tepkisine anlam veremedim. Özellikle bazıları, bir taraftan Müslüman kadının ezilmişliğinden dem vuruyor, diğer taraftan bana tepki gösteriyorlardı. Provokatörlükle suçlanmak beni çok üzdü. Başörtüsü benim kimliğimin bir parçası. Bu olumsuz tepkilerin yanında partimin ve halkımın desteğiyle kendimi daha güçlü hissettim. Sonuçta bu bir mücadele ve mücadeleyi sabırlı olanlar kazanır."

Danimarka Esma'yı tartıştı

Danimarka'da Meclis kürsüsünde başörtüsü tartışması Kasım 2007'deki seçimlerde Esma Abdulhamid'in yedek milletvekili seçilmesiyle başladı. Abdulhamid'in Meclis'e başörtüsüyle gireceğini açıklaması ülkedeki aşırı sağın tepkisine neden oldu. Tartışmalara son vermek üzere Meclis Başkanı Thor Pedersen'in kurduğu komisyonun "Meclis'te giyilecek kıyafetler" raporu Başkanlık Divanı tarafından değerlendirildi ve geçen hafta Abdülhamid'in Meclis'e başörtüsüyle girebilmesine onay çıktı. Abdülhamid, Danimarka resmi televizyonu DR'nin ilk başörtülü yapımcısı olarak da ateist partneri Adam ile 'Esma & Adam' isimli bir program yaptı.

AK Parti kapatılırsa ona oy verenler de kapatılsın

Türkiye'deki gelişmeleri yakından izlediğini söyleyen Abdülhamid, "Türkiye'de AK Parti'ye açılan kapatma Avrupa'da çok tepki çekti. AK Parti'nin kapatılmasını istemek çok garip. Partiyi kapattınız, peki o partiye oy veren milyonları ne yapacaksınız? Onların da seçme hakkını elinden almak gerek. Türkiye bu sorunları gerçek demokrasinin hakim olmasıyla aşar. Umarım Türkiye yakında AB'ye üye olur ve AB standartlarında bir demokrasiye sahip olur. Türk insanı buna layık" diye konuştu. Esma Abdülhamid, ayrıca çok sayıda Türk arkadaşının olduğunu ve en kısa zamanda Türkiye'ye geleceğini söyledi.

Komünist Parti'de çok rahatım

Müslüman birinin Komünist Parti'de yer almasının çelişki olmadığını ifade eden Abdülhamid, "Mensup olduğum partide çoğunluk komünist ancak burada 'din özgürlüğü' diğer partilere oranla ön planda. Şimdiye kadar hiçbir parti başörtülü kadını aday göstermeye cesaret edemezken partim beni aday gösterdi. Sonuna kadar da sahip çıktı. Kendimi rahat hissediyorum. Biliyorum ki burada kıyafetimden ziyade fikirlerime değer veriliyor. Partide inançlı Hıristiyan ve Budistler de var” dedi.

Hedefim fakirliği çözmek

Lise öğrencisiyken politikayla tanıştığını söyleyen Abdülhamid siyasete girişini şöyle anlattı: "17 yaşımda Sosyal Demokratların gençlik örgütü DSU'ya kaydoldum. Kendimi toplumun bir parçası görüp sosyal sorunlarla mücadele etmek için politikaya girdim. Milletvekili olarak öncelikli hedefim gittikçe artan zengin-fakir uçurumu. Zengin bir ülkeyiz ama fakirimizin sayısı da giderek artıyor. Bu soruna çözüm getirmek için proje hazırlayacağım.

Yeni Şafak

Bu haber 958 defa okundu.