Erdoğan demokrasiyi sıkı sahiplendi

20 Nisan 2008 20:12 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Çok partili hayata geçeli çok oldu ama hala bazıları çok partili demokratik bir hayata ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Demokratik siyasetin kabul edilebilecek bir alternatifi yoktur, olamaz." dedi.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, "'Demokratik siyaseti, sivil siyaseti, özgürlükçü siyaseti örselemeye çalışmak bir millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Siyaseti milli iradenin yansıma yeri olmaktan çıkarmak bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüktür" dedi. Türkiye'de bir kesimin kendilerini imtiyazlı olarak gördüğünü söyleyen Başbakan Erdoğan, bu grubun millete, "Oy verin ama oyunuza sahip çıkmayın, iktidara da gelmeyin" dediğini söyledi.

AK Parti İstanbul Kadın Kolları 2. Olağan Kongresi Abdi İpekçi Kapalı Spor Salonu'nda yapıldı. Kongreye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Genel Başkan Yardımcıları Prof. Dr. Edibe Sözen, Egemen Bağış, AK Parti Genel Sekreteri İdris Naim Şahin, İBB Başkanı Kadir Topbaş, milletvekilleri ve çok sayıda partili katıldı. Eşi Emine Erdoğan'la birlikte salona giren Başbakan Erdoğan, partililerin sevgi gösterileri ile karışlandı. Partilileri eşi Emine Erdoğan'la birlikte selamlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tezahüratta bulunan partililere karanfil attı. Başbakan'ın salonu selamladığı sırada salonda çalınan "Samanyolu" adlı şarkıyı partililer hep bir ağızdan söyledi. Kongreye katılan binlerce partilinin AK Parti ve Türk bayrakları taşıdıkları gözlendi.

Kongrede partilerle seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, millet iradesini tam olarak için sindiremeyen ve hazmedemeyenlerin olduğunu dile getirdi. "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünü özde sahiplenmekte zorluk çekenler var" diyen Başbakan Erdoğan, "Çok partili hayata geçeli çok oldu ama hala bazıları çok partili demokratik bir hayata ayak uydurmakta zorluk çekiyor. Oysa demokrasinin temeli farklı partilerin, görüşlerin özgürce var olabilmeleri, özgürce birbirleriyle rekabet edebilmeleridir. Adalet ve hakkaniyetin kurumsallaşması, çağdaş hukuk devlet normlarının işler olması, her türlü keyfiliğin ortandan kaldırılmasıdır." dedi.

Her türlü sorunun çözülme yerinin siyaset olması gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Siyaseti sorun çözme yeri, sorunların tartışılma zemini, milli iradenin yansıma yeri olmaktan çıkarmaya çalışmak bir ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Demokratik siyaseti, sivil siyaseti, özgürlükçü siyaseti örselemeye çalışmak bir millete yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Demokratik siyasetin kabul edilebilecek bir alternatifi yoktur, olamaz. Siyaseti, demokrasiyi anlamsız hale getirmeye çalışmak kimseye yarar sağlamaz. Bundan herkes büyük zarar görür."diye konuştu.

"MİLLETE 'OY VER AMA İKTİRA GELME' DİYENLER VAR"

Türkiye'de bazı çevrelerin vatandaşa, "Siz çalışın, didinin, verginizi verin, askerliğinizi de yapın, her türlü krizin faturasın ödeyin, ama oy vermeyin, oyunuzun takipçisi olmayın, iktidara gelmeyin" dediğini anlatan Erdoğan, "Böyle çarpık bir demokrasi anlayışı olabilir mi? Benim vatandaşım vergi de verir, oy da verir, oyuna da sahip çıkar. Yönetime de gelir, en iyisini de başarır. Bu millet bunun böyle olması gerektiğini de demokrasinin aslının ne olduğunu da 3 kasım 2002'de açık ve seçik olarak gösterdi. Anlamadılar bu defa, 28 Mart'ta milletimiz bir ihtar daha çekti. Onu da anlamadılar ama onlar bu defa 22 Temmuzda milletimizin demokrasinden taviz veremeyeceğini çok daha gür bir şekilde, sağır sultanın bile duyacağı biçimde milletimiz haykırdı. Ama bana öyle geliyor ki, öyle anlaşılıyor ki, yine duymazdan anlamazdan gelmeye devam ediyorlar. Zannediyorlar ki; zaman geçecek bu millet demokrasi konusundaki, adalet konusundaki, değişim konusundaki beklenti ve ısrarından vazgeçecek ve onlara da gün doğacak. İşte bunun adı açık bir gaflettir. Bu milleti tanımamak bu ülkeyi anlamamaktır. Türkiye geri dönülmez bir yola girmiştir. Müreffeh bir ülke olmaktan asla geri dönmeyecektir." diye konuştu.

"MİLLETE İRADESİNİ İÇİNE SİNDİREMEYENLERE MİLETİMİZ PRİM VERMEYECEKTİR"

Türkiye'de bir kesimin ülkenin gerçeklerine sırtını çevirdiğini ve imtiyaz peşinde olduğunu dile getiren Başbakan Erdoğan, "Bu ülkenin gerçeklerine sırtını çevirenlere imtiyaz peşinde koşanlara, millet iradesini içine sindiremeyenlere bu ülkenin insanları asla pirim vermeyecektir. Onlar sırça köşklerinden çıkmadıkları için bilmezler ama bu kardeşiniz bu ülkenin bütün şehirlerinde, ilçelerinde köylerinde bu ülkenin insanları arasında dolaşıyorum. Bu milletin hissiyatını da çok iyi biliyorum. Millet iradesi ne yönde tecelli ederse etsin milli irade karşısında bizim boynumuz kıldan incedir." şeklinde konuştu.

"CHP YARAR DEĞİL ZARAR ÜZERİNE KURULU"

Bir CHP'linin "Başbakan Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu sürede ne yapmış bir eser göstersin" dediğini söyleyen Erdoğan, belediye başkanlığını CHP'den devraldığında İstanbul'un susuzluk sorununu 180 kilometreden su getirerek çözdüklerini belirtti. CHP'li belediyenin İstanbul'u çöplük haline getirdiğini belirten Başbakan Erdoğan, yaptıkları çalışmalar sayesinde İstanbul'un dünyanın temiz şehirleri arasına girdiğini aktardı.

Vatandaşın AK parti kadrolarının çalışmalarını gördüğünü belirten Başbakan Erdoğan, CHP'nin kalesi olarak görülen Antalya'nın bile AK Parti'li belediyede olduğunu söyledi. CHP'nin gerginlik çıkarmak için çaba harcadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Boşuna uğraşmayın Cumhuriyet Halk Partisi zihniyetinden bu ülkeye bir şey gemiz. Olmaz bunlar fayda üzerine kurulu değil, zarar üzerine kurulu. Siyasete ilk adımı attığımız gün en güçlü en kararlı biçimde ilk ve son sözümüzü söyledik. Bizim için siyasetin temeli ülkemize ve milletimize hizmet etmektir. Her şey bu kadar basit. Bu cümlenin gereğini layıkıyla yerine getirene her iktidar Türkiye'yi hak ettiği zirvelere taşıyacaktır." şeklinde konuştu. Türkiye'nin son 6 yılında felaketin eşiğinden dönerek rekorlar kıran bir ülke haline geldiğini aktaran Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin 230 milyar dolar olan Gayri Safi Yurtiçi Hasılası 659 milyar dolara çıktı. 79 senede 230 milyar dolar, 5 senede biz bunun üzerine 429 milyar dolar ilave ettik. Kişi başına milli gelir 3 bin 300 dolardı, şimdi 9 bin 300 dolar oldu. Bakın nereden nereye geldi. Bunlar durup dururken olmuyor. Yan gelip yatarak olmuyor Sayın Baykal çalışarak oluyor koşarak oluyor

Erdoğan'a konuşmasının ardından il kadın kolları çiçek verdi.

Zaman

Bu haber 503 defa okundu.