Aç-kapa: ABD’nin işine hangisi 18 Nisan 2008 12:57 tsi
Amerikalılar da şaşkın. Karar veremiyorlar. AKP ile ilişkilerden memnunlar. Kapatılmasını istemiyorlar. Öte yandan Ortadoğu’da ‘keskin’ bir dönüş halindeler. ‘Ilımlı İslam’ın işlemediğini fark ettiler. Bunun için ‘laikl

ABD’nin kararsızlığının aslında AKP’nin kapatılma davası ile ilgisi yok. Bu ihtimal sadece işleri zorlaştırıyor. Tek bir örnek olarak Türkiye’ye baktıklarında, AKP iktidarı ile ilişkilerinden memnunlar.

Bu yüzden kapatılmasını istemiyorlar. Elbette resmi söylemleri içinde bunu açıkça söyleyemiyorlar. Nedeni basit. Çünkü bu türden bir açıklama, açıkça Türkiye’nin işlerine karışmak demek ve AB’nin başına gelenlerin kendi başlarına gelmesini istemiyorlar.

Zaten Türk kamuoyunda hala süren ABD karşıtı istatistik makul seviyeye de inmediğinden, yeni bir krizden köşe bucak kaçıyorlar. Ancak pekala biliniyor ki, “stratejik ortak” ABD, iktidar partisinin bu sıkışık durumundan hoşnut değil.

Daha önemlisi eğer yüksek mahkeme kapatma kararı verirse, boyunlar kıldan ince olacağından bir şey demeleri zaten mümkün değil. Değil ama şu basit soru hallice kafalarını karıştırıyor; “Sonra ne olacak?”

İstikrarsızlık ne demek?

Zaten iyice birbirine girmiş Ortadoğu meseleleri ve bölgeye hergün gittikçe ağır biçimde çöken ekonomik kriz kâbusunun üzerine bir de Türkiye’deki olası istikrarsızlık eklenirse, işlerin kontrolden çıkabileceğini düşünüyorlar.

“Bu da dert mi” denebilir. Burası Türkiye, bir parti gider diğeri gelir, olmazsa “koalisyon” gelir. Fakat büyük başın derdi büyük olur hesabı, ABD’nin sıkıntısı burada da bitmiyor.

Büyük Ortadoğu Projesi’nin zihni altyapısını “ılımlı İslam” modellemesine oturtan ABD ve Batı, bölgede “genel” olarak işlerin pek iyi gitmediğinin de farkında.

Zira bölgede bir çok ülkede radikal akımlar güçleniyor ve bazı ülkelerde iktidara gelme ihtimalleri yükseliyor. Bu yüzden ABD yönetiminin söylemi son bir iki aydır hallice değişmiş durumda.

Washington’un yeni gözdesi şu an “laiklik”. Aslında yeni demek hata, eski gözdesini hatırlamış oluyor. Sadece Türkiye örneğinden bile hareket edilse, bu farklılık açıkça hissediliyor.

ABD Dışişyeri Bakanı Condi Rice’ın konuşmaları iyi birer örnek teşkil edebilir. Rice, (adı McCain’in başkan yardımcılığı için geçse de) başını Ortadoğu’dan kaldıramıyor.

Sürekli bu coğrafyada bulunuyor. İşte bu Rice’ın söylemlerinde Türkiye ve ek olarak kapatma konusu geçtiğinde hep aynı minik cümle dökülüyor; “Demokratik ve laik Türkiye”.

Yani ikisi bir arada. Kimsenin itirazı yok ama yeni olan “laikliğin” bu cümlelere şaşırtıcı yoğunlukta girmeye başlaması. ABD’li yetkililer ister Türkiye’de olsun ister kendi ülkelerinde, konu Ankara olduğunda Atatürk’ün ismini de muhakkak zikretmeyi severler.

Ancak büyük önderin isminin kullanılma sayısı da oldukça artmış durumda. Ve herkes bunun farkında. “Ilımlı İslam” birleşiği ise artık neredeyse hiç kullanılmıyor.

Kullanılması bir tarafa, bu konuda bazı uzmanlar ABD’li yetkililerin ikaz edildiğini, Türkiye’de bu sözün reaksiyon çektiğinin ikaz edildiğini belirtiyorlar.

Bakan Rice’ın bu bağlamdaki sözleri ABD’de ATC’nin yıllık toplantısından önce (yazılı metin) basına yansımıştı. Konuyla ilgili içeriği bu vektördeydi.

Keza, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson bakın ne diyor; “ABD AK Parti'nin kapatılma davasıyla ilgili gelişmeleri yakından izliyor. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice bu konuyla ilgili konuştu. Konunun Türkiye'nin demokratik sistemi içinde ve bağlı olduğu laik ilkelere saygı çerçevesinde çözülmesini çok arzu ediyoruz.''

Yani ABD’nin aslında iki görüşü var. İki değişmiş görünen görüşü. Birincisi bölgenin “genişletilmiş” pozisyonuna ilişkin. Burada “laiklikle ilgili” hassasiyetleri geri çağırıyorlar. Çünkü ılımlı modelin radikal sorunları çözmediğini fark ettiler.

İkincisi özel görüş; Türkiye’de AKP’nin kapatılmasını istemiyorlar ama bunun laiklikle ilgisi yok. Öte yandan laikliğin de örselenmemesini istiyorlar. İşte süper güçün paradoksu böyle oluyor.

Bu haber 1,328 defa okundu.

Aç-kapa: ABD’nin işine hangisiTweet

Paylaş

Yorumlar

 + Yorum Ekle 

kapat

Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.

İsminiz
Eposta adresiniz
Yorum başlığı
Yorumunuz