En Sıcak Konular

'Pirinci depoda saklayıp TMO’yu bakkal yaptılar'

17 Nisan 2008 14:26 tsi
Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü İsmail Kemaloğlu dün yaptığı “Pirinç vurguncuları bedelini ödeyecekler. Hiç ihtiyaç yokken 120 bin ton pirinç ithal edeceğiz” sözlerinin ardından, bugün de TMO’nun kimlere savaş açtığını ve Türk

Kemaloğlu, “Madem piyasa bizim bakkal gibi davranmamızı istiyor, biz de öyle davranacağız” şeklinde konuştu.

Birilerini sağduyuya davet ediyorsunuz. Kim bunlar, süpermarketçiler mi, gıda firmaları mı, kim?

Bakın biz halen şu anda inin aşağıya pirinci 1.8 YTL’den satıyoruz. Ama perakendeyi yönetme şansımız yok. Piyasa bizden bakkal gibi davranmamızı istiyor. Gelinen noktanın esprisi budur. TMO bakkal olmak istemiyor. TMO piyasayı düzenleme kurumudur. İstiyor ki aktörler makul şekilde piyasada gereğini yapsın. Daha içerdeki mallar tüketiliyor. Ne oldu da birden fiyatlar ikiye üçe katlandı. Ne oldu yani birden bire dışardan 3 kata mı ithal ettin? Öyle bir psikoloji yaydılar ki, “Pirinç fiyatları katlanıyor, ülkeler ithalatı yasakladı, piyasada mal bulunamıyor” diye yayılınca, düşünün havayı. Elinde malı olan gizlemeye başladı. Satışa sunan fiyatı artırmaya başladı. Ama biz diyoruz ki, en kısa zamanda göstereceğiz. Piyasa bizim, ihtiyaç olmamasına rağmen mal sürmemizi istiyorsa, bizim perakendeci gibi davranmamızı istiyorsa o zaman biz onun gereğini de yapacağız. Bir bürokrat olarak bazı açıklamaları yapmak kolay değil. Bunları söylemek için ceketi kravatı çıkartmam gerek. Bu Türkiye’de hiç yaşanmamış bir şey. TMO, hiç ihtiyaç yokken çeltik ithal edip böyle bir role hiç girmemiş. Bizi mecbur ettiler. TMO olarak devreye giriyoruz. Bakın hala gemiler bekliyor. Mal sürmüyor piyasaya, diyor ki fiyat yükselsin ki daha kârlı olsun diyor.

Bu sözlerin adresi kim?

Elinde mal olan çeltikçiler. Artık kimse... Açık söylüyorum. Tüketiciye daha pahalıya satılması için insanlar farklı hesaplar peşinde olmasın. “Devletin elinde kullanacağı bir koz yoktur” diye kimse bir değerlendirmeye girmesin. Muhatap olduğunuz mekanizme devlettir. 70 milyonu düşünmüyorsanız kısa zamanda bunun gereği yapılacaktır. 4 milyonluk pirinci almayacak vatandaş. Bunlar ikamedir. İnsanlar 4 milyonluk pirinci görünce makarnaya, bulgura kayar. Böylece yüksek rant elde etmeyi bekleyen sektör kendi kendine zarar verir. Bu psikolojiyle ülkesine darbe vurur. Bizim vatandaşımız bunun gereğini yapar. Bakın devlet blöf yapmaz. Yani devlet masaya yumruğunu vurdu mu, gereğini yapar. Düzenleyici kurumlar güven üzerine iş yapan kurumlardır. Söylediğinizin ardı arkasını getirmezseniz, yarın size insanlar güvenmez. Buğdayda piyasanın dünyadaki bu kadar altüst oluşa rağmen iyi gitmesi TMO’ya olan bir güvendir. O yüzden biz şimdi ihtiyaca göre değil, sadece piyasanın görmek istediği mesaj buysa biz de ona göre davranacağız.

Hesap veriyoruz

Dışa bağımlıyız. Üretimi artıramıyor mu Türkiye?

Çeltik üretimi çok su isteyen bir şey. Her yerde isteseniz de üretimi artıramazsınız. Yine de üretimde 2003 yılındaki 350 bin tondan bugün 650 bin tona çıktık. Üstelik uluslararası arenada hesap verme pahasına yaptık bunu. İnsanlar çiftçinin köylünün sanayiciler malını alsın, dedik. Dünya Ticaret Örgütü’nde hala hesap veriyoruz.

 Türkiye’nin “tarımda iyi” bir ülke olma durumunda fiyasko mu yaşanıyor?

Türkiye tarımda güçlü bir ülke. Birincisi üretirsiniz, ihraç edersiniz. Türkiye üretiyor, hububatsa bu, katma değeriyle ihraç ediyor. Dünyada ilk 10 sıralamasında olan bir ülke. Türkiye ihtiyacı için ciddi bir buğday ithali yapmıyor.

Dünyada gıda üzerinden büyük bir karmaşa yaşanıyor. Biz hangi üründe kendimize yetiyoruz?

Buğdayda kendi kendimize yeten bir ülkeyiz. Mısırda kısmi açığımız var. Arpada fazlası olan bir ülkeyiz. Arpada dünyada 6. ülkeyiz biz. Dünyada 8. buğday üreticisi bir ülkeyiz. Türkiye dönemsel olarak ithalat yapmıştır ama ilginç olan şudur: Türkiye ithalatı, iç tüketimi karşılamaya ilişkin bir ithalat değildir. Türkiye yaptığı ithalatları, işlenmiş ürün ihracatı yapmak için gerçekleştiriyor. Bu yıl tarihi bir yıl. Dünyada buğday fiyatları neredeyse yarıya yakın düşüktür. Böyle bir şeyi 3 yıl önce söyleseydiniz size “deli” derlerdi. Bugün Türkiye’den buğday almak cazip hale geldi.

Bereket yılı olacak

Bu yıl buğday üretimiyle ilgili endişeli değilsiniz, öyle anlaşılıyor...

Türkiye’de genelde iyi bir hava var, iyi bir ekiliş var. Bu yıl iyi bir üretim bekliyoruz. Dünyada da benzer bir durum var. Şu an dünya fiyatları son 1 ayda ton başına 50 dolar düştü. Fiyatlar da gevşeyecek.

Rekolte beklentisi nedir?

Bu yıl 19-20 milyon ton alacağız. İhtiyacımızdan fazlasını üreteceğiz. İhtiyacımız ise 18 milyon ton.

Fındıkta sıkıntı var

Fındıkta durum ne?

Fındık stokları duruyor. Bir ihale yaptık. Arzu ettiğimiz teklifi alamadık. İptal ettik. Şu an piyasayı takip ediyoruz. Yeni bir ihaleyi Mayıs ayında deneyeceğiz. Yeni hasat Ağustos’ta başlıyor. . Fındıkta durum hassas. Sıkıntılı bir süreç.

Rekolte ne olur?

Geçen yılkinden daha iyi bir rakam olur. 700 bin tonlar civarında bekliyoruz.
 

TMO Mısır’ı buğdayla kandırdı

Genel Müdür Kemaloğlu, TMO’nun gerekmemesine rağmen psikolojik duvarı aşmak için ithalat yapılacağını anlatırken, “120 bin tona kadar yetkimiz var. Hemen ithalata başlıyoruz” dedi. Bunun üzerine “Ülkeler ihracatlarını kapattı, hangi ülkeden alınacak?” sorusuna ise ilginç bir yanıt verdi.

“Ülkeleri sayamam. Ama Mısır dahil, bu kadarını söyleyeyim” dedi. Mısır’ın pirinç ithalatını durdurduğu yönündeki bilginin hatırlatılması üzerine de Kemaloğlu, “Bir ülkenin ihtiyacı olan bir şey var. bizim de ihtiyacımız olan bir şey var. Bir şey alır, bir şey verirsiniz. Bu kadarını söyleyebilirim” dedi.

Genel Müdür’ün söylemek istemediği, Mısır’la yapılan anlaşmanın detayı daha sonra diğer kaynaklardan gelen bilgilerle netleşti. Buna göre, Türkiye Mısır’ın ihtiyaç duyduğu buğdayı göndererek, karşılığında pirinç alacak. 

Vatan



Bu haber 543 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,571 µs